English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | red army n. | kızıl ordu | ||
I am not suggesting that direct intervention in the country which defied the Red Army is either appropriate or feasible. Kızıl Ordu'ya meydan okuyan bir ülkeye doğrudan müdahalenin uygun ya da uygulanabilir olduğunu öne sürmüyorum. More Sentences |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Politics | red army faction n. | kızıl ordu fraksiyonu | ||
She was a member of the Red Army Faction. O, Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun bir üyesiydi. More Sentences |
||||
Politics | red army faction n. | baader-meinhof grubu | ||
Politics | red army faction n. | batı almanya'da 1970'lerde aktif olan, kapitalizmi şiddet ile yıkmayı amaçlayan solcu terör örgütü | ||
Politics | japanese red army n. | japon kızıl ordusu | ||
Politics | japanese red army n. | japon hükümetini ve monarşiyi devirmek için 1970 yılında kurulan bir terör örgütü | ||
Military | ||||
Military | red army faction (raf) n. | kızıl ordu fraksiyonu |