a favour - Turkish English Dictionary
History

a favour

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "a favour" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

English Turkish
General
do somebody a favour v. kıyak yapmak
do a favour v. inayet etmek
repay a favour v. minnet altında kalmamak
ask a favour of somebody v. ricada bulunmak
do somebody a great favour v. kıyak yapmak
do somebody a favour v. iyilik etmek
do a favour v. iyilikte bulunmak
do a favour v. iyilik etmek
bestow a favour v. iyilik etmek
bestow a favour v. iyilikte bulunmak
do somebody a favour v. birine iyilik yapmak
do somebody a favour v. birine bir iyilikte bulunmak
do someone a favour v. iyiliği dokunmak
do a favour v. insanlık yapmak
make a decision in favour of v. lehinde karar vermek
ask a favour v. iyilik istemek
do a favour v. iyilik yapmak
do a favour v. bir iyilik yapmak
call in a favour v. (eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek
ask for a favour v. bir iyilik istemek
do a favour v. bir iyilik yapmak
ask for a favour v. iyilik istemek
Phrases
as a favour expr. iyilik olarak
Colloquial
do me a favour [uk/australia] expr. daha neler
Idioms
call in a favour v. bir zamanlar yapılmış olan bir iyiliğin karşılığını istemek
call in a favour v. eski alacakları/borçları (iyilikleri) tahsil etmek
Formal
ask a favour v. minnet etmek
Speaking
do me a favour expr. bana bir iyilik yap
do me a favour and smile expr. bana bir iyilik yap ve gülümse
do me a favour! expr. bana bir iyilik yap!
do us all a favour expr. bize bir iyilik yap
can you do me a favour? expr. bana bir iyilik yapar mısın?
let's do her a favour expr. ona bir iyilik yapalım
let's do him a favour expr. ona bir iyilik yapalım
do yourself a favour expr. kendine bir iyilik yap
do me a favour expr. yap bana bir güzellik
Ottoman Turkish
ask a favour v. müdana etmek