Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
a favour
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"a favour"
with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
do somebody a favour
v.
kıyak yapmak
2
General
do a favour
v.
inayet etmek
3
General
repay a favour
v.
minnet altında kalmamak
4
General
ask a favour of somebody
v.
ricada bulunmak
5
General
do somebody a great favour
v.
kıyak yapmak
6
General
do somebody a favour
v.
iyilik etmek
7
General
do a favour
v.
iyilikte bulunmak
8
General
do a favour
v.
iyilik etmek
9
General
bestow a favour
v.
iyilik etmek
10
General
bestow a favour
v.
iyilikte bulunmak
11
General
do somebody a favour
v.
birine iyilik yapmak
12
General
do somebody a favour
v.
birine bir iyilikte bulunmak
13
General
do someone a favour
v.
iyiliği dokunmak
14
General
do a favour
v.
insanlık yapmak
15
General
make a decision in favour of
v.
lehinde karar vermek
16
General
ask a favour
v.
iyilik istemek
17
General
do a favour
v.
iyilik yapmak
18
General
do a favour
v.
bir iyilik yapmak
19
General
call in a favour
v.
(eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek
20
General
ask for a favour
v.
bir iyilik istemek
21
General
do a favour
v.
bir iyilik yapmak
22
General
ask for a favour
v.
iyilik istemek
Phrases
23
Phrases
as a favour
expr.
iyilik olarak
Colloquial
24
Colloquial
do me a favour [uk/australia]
expr.
daha neler
Idioms
25
Idioms
call in a favour
v.
bir zamanlar yapılmış olan bir iyiliğin karşılığını istemek
26
Idioms
call in a favour
v.
eski alacakları/borçları (iyilikleri) tahsil etmek
Formal
27
Formal
ask a favour
v.
minnet etmek
Speaking
28
Speaking
do me a favour
expr.
bana bir iyilik yap
29
Speaking
do me a favour and smile
expr.
bana bir iyilik yap ve gülümse
30
Speaking
do me a favour!
expr.
bana bir iyilik yap!
31
Speaking
do us all a favour
expr.
bize bir iyilik yap
32
Speaking
can you do me a favour?
expr.
bana bir iyilik yapar mısın?
33
Speaking
let's do her a favour
expr.
ona bir iyilik yapalım
34
Speaking
let's do him a favour
expr.
ona bir iyilik yapalım
35
Speaking
do yourself a favour
expr.
kendine bir iyilik yap
36
Speaking
do me a favour
expr.
yap bana bir güzellik
Ottoman Turkish
37
Ottoman Turkish
ask a favour
v.
müdana etmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a favour
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy