begin to - Turkish English Dictionary
History

begin to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "begin to" with other terms in English Turkish Dictionary : 51 result(s)

English Turkish
General
begin to use v. kullanıma başlamak
begin to go well v. adama dönmek
begin to suspect v. şüpheye düşmek
begin to grow v. terlemek
begin to speak v. söz almak
begin to develop v. filizlenmek
begin to enjoy prosperity v. feraha çıkmak
begin to seem older v. yaşlı gözükmeye başlamak
begin to hope v. umutlanmak
begin to flag v. yorulmaya başlamak
begin to blow from the northeast v. poyrazlamak
begin to work v. hayata atılmak
begin to go well v. bir adama benzemek
begin to act crazily v. çılgınlaşmak
begin to loathe v. ikrah getirmek
begin to play v. vizyona girmek
begin to mourn v. mateme girmek
begin to scream v. feryadı basmak
begin to walk v. ayaklanmak
not to begin v. el sürmemek
begin to talk v. dillenmek
begin to be forgotten v. unutulmaya yüz tutmak
begin to make sense v. anlamlı gelmeye başlamak
begin to fight v. savaş açmak
begin to worry v. endişeye kapılmak
begin to worry v. endişelenmeye başlamak
(something) to begin to go well v. yoluna girmek
begin to live in (a certain) way v. yol tutmak
begin to talk v. dile gelmek
begin to drop into the low 20s v. sıcaklık 20 derecelere (22-23) düşmeye başlamak
begin to date v. (biriyle) çıkmaya başlamak
begin to understand v. anlamaya başlamak
begin to work v. iş hayatına atılmak
begin to work v. çalışmaya başlamak
begin to get tired v. yorulmaya başlamak
Phrases
thank you doesn't begin to say enough expr. teşekkür etmek yeterli değil
Idioms
begin to see the light v. anlamaya başlamak
begin to see daylight v. tünelin ucundaki ışığı görmek (çok çalışıp sonuca ulaşmak)
begin to see daylight v. tünelin sonundaki ışığı görmek
Speaking
the show's about to begin expr. gösteri başlamak üzere
to begin with expr. en başta
to begin with expr. evvela
the show is about to begin expr. gösteri başlamak üzere
to begin with expr. ilk olarak
I don't even know where to begin expr. nereden başlayacağımı bile bilmiyorum
to begin with expr. öncelikle
I don't even know where to begin expr. nereden başlasam bilmiyorum
I don't even know where to begin expr. nereden başlayacağımı bilmiyorum
Law
right to begin n. başlama hakkı
Computer
move to paragraph begin expr. paragraf başına taşı
move to line begin expr. satır başına taşı