English | Turkish | |
---|---|---|
Speaking | ||
Speaking | don't speak expr. | konuşma |
English | Turkish | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | don't speak ill of the dead expr. | ölenin ardından konuşulmaz |
Colloquial | don't speak ill of the dead expr. | ölenin ardından konuşma |
Speaking | ||
Speaking | don't speak too soon! expr. | dereyi görmeden paçayı sıvama! |
Speaking | don't speak too soon! expr. | hemen oldu gözüyle bakma! |
Speaking | don't speak too soon! expr. | hele bir dur bakalım! |
Speaking | I don't speak english very well expr. | ingilizceyi çok iyi konuşamıyorum |
Speaking | I don't speak english expr. | ingilizce bilmiyorum |
Speaking | I don't speak english very well expr. | ingilizceyi çok iyi bilmiyorum |
Speaking | I don't speak turkish expr. | türkçe bilmiyorum |