| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | inherit (something) from (someone) v. | (birinden bir özellik) miras almak | ||
|
How much did you inherit from your uncle? Amcandan ne kadar miras aldın? More Sentences |
||||
| Phrasals | inherit (something) from (someone) v. | (birinden genetik bir özellik) almak | ||
|
The genetic changes that cause cancer can be inherited from the parents. Kansere neden olan genetik değişiklikler ebeveynlerden miras alınabilir. More Sentences |
||||
| Phrasals | inherit (something) from (someone) v. | (bir davranışını birinden) almak | ||
| Phrasals | inherit (something) from (someone) v. | (birinden bir şey) miras almak | ||
| Phrasals | inherit (something) from (someone) v. | kalıtım yoluyla (birinden bir özellik) almak | ||
| Phrasals | inherit (something) from (someone) v. | (birinden bir şey) kalıt almak | ||
| Phrasals | inherit (something) from (someone) v. | (bir yönden/bir konuda birine) çekmek | ||