keep close - Turkish English Dictionary
History

keep close

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "keep close" with other terms in English Turkish Dictionary : 148 result(s)

English Turkish
General
keep a close watch on v. sıkı bir gözetim altında tutmak
keep oneself close v. sallanmak
keep (something) close to one's chest v. bir şeyi gizli tutmak
keep (something) close to one's chest v. bir şeyi sır olarak tutmak
Phrases
keep your friends close and enemies closer expr. dostlarını yakın düşmanlarını daha yakın tut
keep friends close and enemies closer expr. dostlarını yakın düşmanlarını daha yakın tut
Proverb
keep your friends close and your enemies closer su uyur düşman uyumaz
Idioms
keep (close) watch for (someone or something) v. (birini ya da bir şeyi) yakından takip etmek
keep (close) watch for (someone or something) v. (birini ya da bir şeyi) yakın markaja almak
keep (close) watch for (someone or something) v. (birini ya da bir şeyi) gözetlemek
keep (close) watch for (someone or something) v. tetikte olmak
keep (close) watch for (someone or something) v. (birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
keep (close) watch for (someone or something) v. gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
keep close tabs on (someone or something) v. (birini veya bir şeyi) izleyip durmak
keep close tabs on (someone or something) v. (birini veya bir şeyi) sürekli gözlem altında tutmak
keep close tabs on (someone or something) v. gözünü üstünden ayırmamak
keep close tabs on (someone or something) v. (birini veya bir şeyi) yakından takip etmek
keep close tabs on (someone or something) v. her hareketini gözlemlemek
keep close tabs on (someone or something) v. göz hapsine almak
keep one's cards close to one's vest v. açık davranmamak
keep one's cards close to one's chest v. açık davranmamak
keep an ear close to the ground v. ayakları yere basmak
keep a close watch on someone v. birini yakın markajına almak
keep a close rein on someone v. birini sıkı markaj altına almak
keep a close watch on someone v. birini yakın markaja almak
keep a close rein on someone v. birini yakın markajına almak
keep close watch over someone v. birine göz kulak olmak
keep a close eye on v. birini yakın markaja almak
keep a close rein on someone v. birini sıkı/yakın markaja almak
keep an ear close to the ground v. durumun farkında olmak
keep a close eye v. dikkatlice takip etmek
keep a close watch on v. gözetim altında tutmak
keep one's cards close to one's chest v. gizli tutmak
keep an ear close to the ground v. olayların bilincinde olmak
keep one's cards close to one's vest v. kapalı oynamak
keep one's cards close to one's chest v. kapalı oynamak
keep one's cards close to one's vest v. ne planladığını anlatmamak
keep one's cards close to one's chest v. ne planladığını anlatmamak
keep a close eye on v. sıkı bir gözetim altında tutmak
keep a close watch on v. sürekli izlemek
keep one's cards close to one's vest v. saman altından su yürütmek
keep one's cards close to one's chest v. saman altından su yürütmek
keep a close watch on v. yakından izlemek
keep your ear (close) to the ground v. haberdar olmak
keep your ear (close) to the ground v. her şeyden haberi olmak
keep your ear (close) to the ground v. yenilikleri takip etmek
keep your ear (close) to the ground v. yeni bilgileri takip etmek
keep your ear (close) to the ground v. uyanık olmak
keep your ear (close) to the ground v. gözü/kulağı açık olmak
keep your ear (close) to the ground v. radarları/algıları açık olmak
keep an ear (close) to the ground v. haberdar olmak
keep an ear (close) to the ground v. her şeyden haberi olmak
keep an ear (close) to the ground v. yenilikleri takip etmek
keep an ear (close) to the ground v. yeni bilgileri takip etmek
keep an ear (close) to the ground v. uyanık olmak
keep an ear (close) to the ground v. gözü/kulağı açık olmak
keep an ear (close) to the ground v. radarları/algıları açık olmak
keep an ear (close) to the ground v. durumun farkında olmak
keep an ear (close) to the ground v. olayların bilincinde olmak
keep an ear (close) to the ground v. her şeyden haberi olmak
keep an ear (close) to the ground v. uyanık olmak
keep an ear (close) to the ground v. gözü/kulağı açık olmak
keep an ear (close) to the ground v. radarları/algıları açık olmak
keep your ear (close) to the ground v. durumun farkında olmak
keep your ear (close) to the ground v. olayların bilincinde olmak
keep your ear (close) to the ground v. her şeyden haberi olmak
keep your ear (close) to the ground v. uyanık olmak
keep your ear (close) to the ground v. gözü/kulağı açık olmak
keep your ear (close) to the ground v. radarları/algıları açık olmak
keep (a) close watch on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep (a) close watch on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep (a) close watch on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
keep (a) close watch on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
keep (a) close watch on (someone or something) v. gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
keep (a) close watch on (someone or something) v. (birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
keep (close) watch v. yakın markajına almak
keep (close) watch v. yakın markaja almak
keep (close) watch v. yakından izlemek/takip etmek
keep (close) watch v. gözetim altında tutmak
keep (close) watch v. gözü üstünde olmak
keep (close) watch v. gözünü dört açmak
keep (close) watch over (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep (close) watch over (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep (close) watch over (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
keep (close) watch over (someone or something) v. (birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
keep (close) watch over (someone or something) v. gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
keep (close) watch over (someone or something) v. (birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
keep (close) watch over (someone or something) v. (birine/bir şeye) göz kulak olmak
keep a (close) watch v. sürekli izlemek
keep a (close) watch v. yakından izlemek
keep a (close) watch v. gözetim altında tutmak
keep a (close) watch v. yakın markajına almak
keep a (close) watch v. yakın markaja almak
keep a close eye on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a close eye on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep a close eye on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakından izlemek/takip etmek
keep a close eye on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) gözetim altında tutmak
keep a close eye on (someone or something) v. gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak
keep a close eye on (someone or something) v. (birine ve bir şeye karşı) gözünü dört açmak
keep a close eye on (someone or something) v. (birine/bir şeye) göz kulak olmak
keep a close eye on (someone or something) v. (birine/bir şeye) bakar olmak
keep a close eye/watch on somebody/something v. birini/bir şeyi yakın markajına almak
keep a close eye/watch on somebody/something v. birini/bir şeyi yakın markaja almak
keep a close eye/watch on somebody/something v. birini/bir şeyi yakından izlemek/takip etmek
keep a close eye/watch on somebody/something v. birini/bir şeyi gözetim altında tutmak
keep a close eye/watch on somebody/something v. gözü birinin ya da bir şeyin üstünde olmak
keep a close eye/watch on somebody/something v. birine ve bir şeye karşı gözünü dört açmak
keep a close rein on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
keep a close rein on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a close rein on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sıkı/yakın markaja almak
keep a close rein on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) kontrolünü/iplerini eline almak
keep a close rein on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sürekli/yakından izlemek
keep an ear close to the ground v. her yerde kulağı olmak
keep an ear close to the ground v. kulağı tetikte olmak
keep an ear close to the ground v. kulağını (gözünü ) dört açmak
keep an ear close to the ground v. kulağı delik olmak
keep an ear close to the ground v. kulak kesilmek
keep an ear close to the ground v. dikkat kesilmek
keep one's ear close to the ground v. her yerde kulağı olmak
keep one's ear close to the ground v. kulağı tetikte olmak
keep one's ear close to the ground v. kulağını (gözünü ) dört açmak
keep one's ear close to the ground v. kulağı delik olmak
keep one's ear close to the ground v. kulak kesilmek
keep one's ear close to the ground v. dikkat kesilmek
keep your cards close to your chest v. açık davranmamak
keep your cards close to your chest v. gizli tutmak
keep your cards close to your chest v. kapalı oynamak
keep your cards close to your chest v. ne planladığını anlatmamak
keep your cards close to your chest v. saman altından su yürütmek
keep your cards close to your vest v. açık davranmamak
keep your cards close to your vest v. gizli tutmak
keep your cards close to your vest v. kapalı oynamak
keep your cards close to your vest v. ne planladığını anlatmamak
keep your cards close to your vest v. saman altından su yürütmek
keep an ear close to the ground v. kulağını (gözünü) dört açmak
keep an ear close to the ground v. kulağı kirişte olmak
keep/have your ear close to the ground v. dikkat kesilmek
keep/have your ear close to the ground v. kulak kesilmek
keep/have your ear close to the ground v. kulağını (gözünü) dört açmak
keep/have your ear close to the ground v. kulağı tetikte olmak
keep/have your ear close to the ground v. kulağı kirişte olmak
keep/hold/play your cards close to your chest v. açık davranmamak
keep/hold/play your cards close to your chest v. gizli tutmak
keep/hold/play your cards close to your chest v. kapalı oynamak
keep/hold/play your cards close to your chest v. ne planladığını anlatmamak
keep/hold/play your cards close to your chest v. saman altından su yürütmek
keep/hold/play your cards close to your chest v. niyetini gizlemek
keep/hold/play your cards close to your chest v. niyetini belli etmemek