English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | obey the rules v. | kurallara uymak | ||
There would be no financial pressure on ships to obey the rules. Kurallara uymaları için gemiler üzerinde hiçbir mali baskı olmayacaktır. More Sentences |
||||
General | obey the rules v. | kurallara itaat etmek | ||
We obeyed the rules. Biz kurallara itaat ettik. More Sentences |
||||
General | obey the rules v. | kurallara bağlı kalmak | ||
General | obey the rules of the school v. | okulun kurallarına uymak | ||
General | obey the rules of the school v. | okul kurallarına uymak | ||
General | obey the traffic rules v. | trafik kurallarına uymak | ||
Speaking | ||||
Speaking | do you obey traffic rules? expr. | trafik kurallarına uyar mısın? | ||
Speaking | you must obey the rules expr. | kurallara uymak zorundasın | ||
Speaking | you must obey the rules expr. | kurallara uymak zorundasınız |