rolling in - Turkish English Dictionary
History

rolling in



Meanings of "rolling in" with other terms in English Turkish Dictionary : 58 result(s)

English Turkish
Phrases
in a rolling year expr. takip eden bir yıl içinde
Colloquial
rolling in money adj. servet içinde yüzen
rolling in money adj. para içinde yüzen
rolling in money expr. çok zengin
Idioms
rolling in (something) n. (bir şey) içinde yüzme
rolling in (something) n. (bir şey) içinde yuvarlanma
rolling in the aisles n. gülmekten yerlere yatma
have somebody rolling in the aisles v. gülmekten yerlere yatırmak
be rolling in the aisles v. gülmekten yerlere yatmak
be rolling in the aisles v. gülmekten ölmek
be rolling in the aisles v. gül gül ölmek
be rolling in the aisles v. gülmekten yarılmak
get them rolling in the aisles v. gülmekten yerlere yatırmak
leave them rolling in the aisles v. gülmekten yerlere yatırmak
have them rolling in the aisles v. gülmekten yerlere yatırmak
have them rolling in the aisles v. kahkahalara boğmak
get them rolling in the aisles v. kahkahalara boğmak
leave them rolling in the aisles v. kahkahalara boğmak
be rolling in money v. para içinde yüzmek
be rolling in wealth v. para içinde yüzmek
be rolling in wealth v. bolluk içinde yüzmek
be rolling in wealth v. çok zengin olmak
be rolling in wealth v. varlık içinde yüzmek
be rolling in wealth v. lüks içinde yüzmek
be rolling in dough v. para içinde yüzmek
be rolling in dough v. varlık/zenginlik içinde yüzmek
be rolling in dough v. çok parası olmak
be rolling in dough v. çok varlıklı olmak
be rolling in dough v. çok zengin olmak
be rolling in it v. para içinde yüzmek
be rolling in it v. varlık/zenginlik içinde yüzmek
be rolling in it v. çok parası olmak
be rolling in it v. çok varlıklı olmak
be rolling in it v. çok zengin olmak
have (one) rolling in the aisles v. (birini) gülmekten kırıp geçirmek
have (one) rolling in the aisles v. (birini) kahkahalarla güldürmek
have (one) rolling in the aisles v. (birini) kahkahalara boğmak
have (one) rolling in the aisles v. (birini) çok güldürmek
have (one) rolling in the aisles v. (birini) gülmekten yerlere yatırmak
have (one) rolling in the aisles v. (birini) gülmekten öldürmek
have people rolling in the aisles v. gülmekten yerlere yatırmak
have people rolling in the aisles v. kahkahalara boğmak
rolling in clover adj. çok mutlu
rolling in clover adj. bahtiyar
rolling in clover adj. mutluluktan uçmuş
rolling in clover adj. sevincinden havalara uçmuş
rolling in it adj. çok zengin
rolling in it adj. zenginlik/para içinde
rolling in it adj. varlık içinde
rolling in it adj. varlıklı
rolling in (something) adj. (bir şey) içinde yüzen
rolling in (something) adj. (bir şey) içinde yuvarlanan
rolling in the aisles adj. gülmekten yerlere yatan
rolling in the dough expr. çok parası olan
rolling in the dough expr. varlık içinde olan
Speaking
he is rolling in it expr. denizde kum onda para
Technical
in-line rolling n. üretimde haddeleme
Slang
be rolling in money v. para bok gibi olmak