History

tease someone

Meanings of "tease someone" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	tease someone v.	birine takılmak

Meanings of "tease someone" with other terms in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	tease someone into doing something v.	birine tatlı sözlerle veya yoğun ısrarla ve sıkboğaz ederek bir işi yaptırmak
Phrasals
2	Phrasals	tease out of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) ağzından laf almak
3	Phrasals	tease out of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yavaş yavaş bilgi sızdırmak
4	Phrasals	tease out of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yavaş yavaş deşifre etmek
5	Phrasals	tease out of (someone or something) v.	(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için cezbetmek
6	Phrasals	tease out of (someone or something) v.	(birini/bir hayvanı) bir yerden dışarı çekmek
7	Phrasals	tease out of (someone or something) v.	(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkmak için baştan çıkarmak
8	Phrasals	tease out of (someone or something) v.	(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkması için kandırmak
9	Phrasals	tease out of (someone or something) v.	(birinin/bir hayvanın) bir yerden çıkması için aklını çelmek
10	Phrasals	tease (one) about (someone or something) v.	(birini biriyle/bir şeyle) ilgili tiye/alaya almak
11	Phrasals	tease (one) about (someone or something) v.	(biriyle biri/bir şey) hakkında dalga geçmek
12	Phrasals	tease (something) out of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bilgi koparmak
13	Phrasals	tease (something) out of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yavaş yavaş bilgi sızdırmak
14	Phrasals	tease (something) out of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) yavaş yavaş deşifre etmek
15	Phrasals	tease (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkmaya itmek
16	Phrasals	tease (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı çekmek
17	Phrasals	tease (someone or something) out of (something) v.	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkması için ayartmak/kışkırtmak