History

the bread

Meanings of "the bread" in Turkish English Dictionary : 19 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	bread n.	ekmek
General
2	General	bread n.	maişet
3	General	bread n.	para
4	General	bread n.	mangiz
5	General	bread n.	geçim
6	General	bread n.	nimet
7	General	bread n.	mangır
8	General	bread n.	yiyecek
9	General	bread n.	efkaristiya ayininde kullanılan mayasız küçük ekmek parçası
10	General	bread n.	sürdürücü unsur
11	General	bread n.	yiyecek gibi gerekli şey
12	General	bread n.	hayır olarak verilen şey
13	General	bread n.	nakış işi
14	General	bread n.	örgü
15	General	bread v.	pane etmek
16	General	bread v.	ekmek vermek
17	General	bread v.	ağ haline getirmek
Colloquial
18	Colloquial	bread	tıngır
British Slang
19	British Slang	bread	para

Meanings of "the bread" with other terms in English Turkish Dictionary : 66 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	the place where one earns one's bread n.	ekmek teknesi
2	General	take the bread out of somebody's mouth v.	ekmeğine mani olmak
3	General	dip the bread into the soup v.	ekmeğini çorbaya banmak
4	General	bring home the bread v.	eve ekmek getirmek
5	General	follow the bread crumbs v.	ekmek kırıntılarını takip etmek
6	General	slice the bread v.	ekmek dilimlemek
Proverb
7	Proverb	cast one's bread upon the waters	karşılık beklemeden yardım etmek
8	Proverb	cast one's bread upon the waters	iyilik yap, denize at, balık bilmezse hâlik bilir
9	Proverb	bread is the staff of life	yiyen dikilir, yemeyen yıkılır
10	Proverb	bread is the staff of life	can boğazdan gelir
Colloquial
11	Colloquial	hope is the poor man's bread expr.	umut fakirin ekmeği
Idioms
12	Idioms	the greatest thing since sliced bread n.	görüp görebileceğin en iyi şey
13	Idioms	the greatest thing since sliced bread n.	şimdiye kadar bulunanlar arasında en harika buluş
14	Idioms	the greatest thing since sliced bread n.	yok böyle birşey
15	Idioms	the best thing since sliced bread n.	yok böyle birşey
16	Idioms	bread upon the waters n.	geri ödenmesi beklenmeyen borç
17	Idioms	bread upon the waters n.	hayır işi
18	Idioms	eat the bread of idleness v.	başkasının sırtından geçinmek
19	Idioms	eat the bread of idleness v.	başkasının ekmeğini yemek
20	Idioms	eat the bread of idleness v.	geçimini başkasından sağlamak
21	Idioms	eat the bread of idleness v.	başkasının kazancıyla geçinmek
22	Idioms	eat the bread of idleness v.	ekmek elden su gölden yaşamak
23	Idioms	bring home the bread v.	evi geçindirmek
24	Idioms	bring home the bread v.	evine ekmek götürmek
25	Idioms	bring home the bread v.	eve ekmek götürmek
26	Idioms	take the bread out of someone's mouth v.	ekmeğiyle oynamak
27	Idioms	put bread on the table v.	geçimini sağlamak
28	Idioms	bring home the bread v.	evini geçindirmek
29	Idioms	take the bread out of someone's mouth v.	ekmeğini elinden almak
30	Idioms	cast one's bread upon the waters v.	karşılığını beklemeden cömertlikte bulunmak
31	Idioms	put bread on the table v.	para kazanmak
32	Idioms	take the bread out of someone's mouth v.	rızkıyla oynamak
33	Idioms	cast bread upon the waters v.	iyilik yap, denize at, balık bilmezse halik bilir
34	Idioms	cast bread upon the waters v.	karşılık beklemeden yardım etmek
35	Idioms	cast bread upon the waters v.	karşılığını beklemeden cömertlikte bulunmak
36	Idioms	cast your bread upon the waters v.	karşılık beklemeden yardım etme
37	Idioms	cast your bread upon the waters v.	karşılığını beklemeden cömertlikte bulunma
38	Idioms	cast your bread upon the waters v.	iyilik yapıp denize atma
39	Idioms	cast your bread upon the waters v.	iyilik yap denize at
40	Idioms	cast your bread upon the waters v.	iyilik yap, denize at, balık bilmezse hâlik bilir
41	Idioms	put bread on the table v.	çorba kaynamak
42	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların ekmeğiyle oynamak
43	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların ekmeğini elinden almak
44	Idioms	take the bread out from people's mouths v.	insanların rızkıyla oynamak
45	Idioms	take the bread out of people's mouths v.	insanların ekmeğiyle oynamak
46	Idioms	take the bread out of people's mouths v.	insanların ekmeğini elinden almak
47	Idioms	take the bread out of people's mouths v.	insanların rızkıyla oynamak
48	Idioms	bread always falls on the buttered side expr.	bir şeyin ters gitme olasılığı varsa mutlaka ters gidecektir
49	Idioms	the best thing since sliced bread expr.	harika
50	Idioms	the greatest thing since sliced bread expr.	harika
51	Idioms	bread always falls on the buttered side expr.	işler bir ters gitmeye görsün
52	Idioms	the greatest thing since sliced bread expr.	mükemmel
53	Idioms	the best thing since sliced bread expr.	mükemmel
54	Idioms	the greatest thing since sliced bread expr.	şimdiye kadar yapılanların en iyisi
Speaking
55	Speaking	halve the bread expr.	ekmeği ikiye böl
56	Speaking	break the bread in half expr.	ekmeği ikiye böl
57	Speaking	slice the bread in half expr.	ekmeği ikiye böl
58	Speaking	where do you keep the bread? expr.	ekmeği nerede saklıyorsun?
59	Speaking	where do you keep the bread? expr.	ekmeği nerede tutuyorsun?
60	Speaking	where do you keep the bread? expr.	ekmeği nerede tutuyorsunuz?
61	Speaking	where do you keep the bread? expr.	ekmeği nerede saklıyorsunuz?
62	Speaking	get bread on the way home expr.	eve gelmeden ekmek al
63	Speaking	get bread on the way home expr.	eve gelirken ekmek al
Religious
64	Religious	feast of the unleavened bread n.	hamursuz bayramı
65	Religious	feast of the unleavened bread n.	pesah
66	Religious	feast of the unleavened bread n.	fısıh