History

you walk

Meanings of "you walk" with other terms in English Turkish Dictionary : 33 result(s)

	Category	English	Turkish
Phrases
1	Phrases	you will never walk alone expr.	asla yalnız yürümeyeceksin
Proverb
2	Proverb	you cannot make a crab walk straight	zorla bir şey yaptıramazsın
3	Proverb	you cannot make a crab walk straight	zorla güzellik olmaz
4	Proverb	you have to (learn to) walk before you (can) run	koşmadan önce yürümeyi öğrenmek gerek
5	Proverb	you must (learn to) walk before you (can) run	koşmadan önce yürümeyi öğrenmek gerek
6	Proverb	you've got to (learn to) walk before you (can) run	koşmadan önce yürümeyi öğrenmek gerek
Colloquial
7	Colloquial	don't talk the talk if you can't walk the walk expr.	yapamayacağın şeyi söyleme/iddia etme
8	Colloquial	don't talk the talk if you can't walk the walk expr.	yüksekten atma
9	Colloquial	don't talk the talk if you can't walk the walk expr.	desteksiz atma
Idioms
10	Idioms	run before you can walk v.	yürümeyi öğrenmeden koşmaya çalışmak
11	Idioms	walk before you can run v.	koşmaya çalışmadan önce yürümeyi öğrenmek
12	Idioms	if you can't walk the walk, don't talk the talk expr.	yapamayacağın şeyi söyleme/iddia etme
13	Idioms	if you can't walk the walk, don't talk the talk expr.	yüksekten atma
14	Idioms	if you can't walk the walk, don't talk the talk expr.	desteksiz atma
15	Idioms	walk before you can run expr.	koşmaya çalışmadan önce yürümeyi öğren
Speaking
16	Speaking	you can't just walk in here expr.	buraya öylece giremezsiniz
17	Speaking	would you walk with me? expr.	benimle yürür müsün?
18	Speaking	how about you and i go for a walk? expr.	beraber bir yürüyüşe ne dersin?
19	Speaking	you really think you can walk away? expr.	cidden gidebileceğini mi sanıyorsun?
20	Speaking	let me walk you out expr.	dur seni kapıya kadar geçireyim
21	Speaking	don't try to walk before you crawl expr.	emeklemeden koşmaya çalışma
22	Speaking	if you let people walk over you expr.	eğer insanların seni ezmelerine izin verirsen
23	Speaking	do you walk every day? expr.	her gün yürüyor musun?
24	Speaking	you will never walk alone expr.	hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin
25	Speaking	do you walk every day? expr.	her gün yürür müsün?
26	Speaking	do you walk to school? expr.	okula yürüyerek mi gidiyorsun?
27	Speaking	you can't walk around with all that money expr.	o kadar parayla etrafta dolaşamazsın
28	Speaking	why do you let him walk around here like that? expr.	neden ortalıkta böyle dolaşmasına izin veriyorsun?
29	Speaking	don't you walk away from me! expr.	sırtını dönüp gitme bana!
30	Speaking	you need to walk expr.	yürümeniz gerekiyor
31	Speaking	you need to walk expr.	yürümen gerekiyor
32	Speaking	you resemble her in the way you walk expr.	yürüyüşün ona benziyor
33	Speaking	can you walk? expr.	yürüyebilir misin?