Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
larvaları tahıl ve un depolarına zarar veren küçük bir güve
öbekler
History
Sentences
Meanings of
"öbekler"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
öbekler
lumps
n.
Meanings of
"öbekler"
with other terms in English Turkish Dictionary : 24 result(s)
Category
Turkish
English
Computer
1
Computer
öbekler arası değişim
between-group variance
n.
2
Computer
öbekler arası değişinti
between-group variance
n.
3
Computer
öbekler arası boşluk
interblock gap
n.
4
Computer
rastgele öbekler tasarımı
randomised block design
n.
Mining
5
Mining
samansarısı öbekler halinde bulunan bir maden
karpholite
n.
Math
6
Math
benzeryapılı öbekler
homomorphic groups
n.
Physics
7
Physics
öbekler kuramı
group theory
n.
Marine Biology
8
Marine Biology
teleostei alt sınıfına ait olup yuvarlak öbekler halinde solungaçları bulunan balıkları içeren bir alt takım
lophobranchii
n.
9
Marine Biology
bir araya gelerek beyaz öbekler oluşturan, amerika'ya özgü bir deniz üzümü
sea pork (amoraecium stellatum)
n.
Botanic
10
Botanic
güney afrika ve avustralya'da yem olarak sık kullanılan, dikenli tohum kabuklarına sahip ve öbekler halinde olan çok yıllık bir çim
buffel grass (cenchrus ciliaris)
n.
11
Botanic
güney afrika ve avustralya'da yem olarak sık kullanılan, dikenli tohum kabuklarına sahip ve öbekler halinde olan çok yıllık bir çim
pennisetum cenchroides
n.
12
Botanic
abd'nin güneydoğusunda yetişen öbekler halinde kozalakları olan uzun iğneli uzun boylu bir kereste çamı
turpentine pine (pinus palustris)
n.
13
Botanic
abd'nin güneydoğusunda yetişen öbekler halinde kozalakları olan uzun iğneli uzun boylu bir kereste çamı
longleaf pine
n.
14
Botanic
abd'nin güneydoğusunda yetişen öbekler halinde kozalakları olan uzun iğneli uzun boylu bir kereste çamı
long–leaved pine
n.
15
Botanic
dağlık bölgelerde kayaların üzerinde öbekler şeklinde büyüyen ve kayaya harita görünümü veren bir liken
map lichen (lecidea geographica)
n.
16
Botanic
dağlık bölgelerde kayaların üzerinde öbekler şeklinde büyüyen ve kayaya harita görünümü veren bir liken
map lichen (rhizocarpon geographicum)
n.
17
Botanic
yoğun öbekler halinde çiçekleri olan bir bitki
lady's cushion (armeria vulgaris)
n.
18
Botanic
kuzey ılıman kuşağında yoğun öbekler halinde yetişen çiçekli bir bitki
common thrift
n.
19
Botanic
patateslerin dış kabuklarında gri öbekler oluşturan mantar kaynaklı bir hastalık
scurf
n.
20
Botanic
yoğun öbekler halinde yetişen cladophora cinsi yeşil bir su yosunu
seabeach sandwort
n.
21
Botanic
yapraklarda beyaz öbekler oluşması ve bazı bölümlerin orantısızlaşması şeklinde ortaya çıkan anormal durum
silvertop palmetto
n.
22
Botanic
kümeler veya öbekler halinde yetişen
caespitose
adj.
23
Botanic
kümeler veya öbekler halinde yetişen
cespitose
adj.
Ornithology
24
Ornithology
kuzey amerika'ya özgü, gözlerinin ön kısımlarında beyaz öbekler bulunan bir altıngöz
bucephala islandica
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of öbekler
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy