History

üretken

Meanings of "üretken" in English Turkish Dictionary : 24 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	üretken	productive adj.
General
2	General	üretken	reproductive adj.
3	General	üretken	fertile adj.
4	General	üretken	generic adj.
5	General	üretken	proliferous adj.
6	General	üretken	copious adj.
7	General	üretken	teemful adj.
8	General	üretken	generative adj.
9	General	üretken	prolific adj.
10	General	üretken	procreative adj.
11	General	üretken	productive adj.
12	General	üretken	active adj.
13	General	üretken	feracious adj.
14	General	üretken	generant adj.
15	General	üretken	battable adj.
16	General	üretken	robust adj.
17	General	üretken	conceptious [obsolete] adj.
18	General	üretken	polygraphic adj.
19	General	üretken	fecund adj.
Colloquial
20	Colloquial	üretken	bundle of energy n.
Trade/Economic
21	Trade/Economic	üretken	productive adj.
Technical
22	Technical	üretken	generator n.
Linguistics
23	Linguistics	üretken	productive adj.
Archaic
24	Archaic	üretken	genial adj.

Meanings of "üretken" with other terms in English Turkish Dictionary : 63 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	üretken gramer	generative grammar n.
2	General	üretken sistem	reproductive system n.
3	General	üretken reaktör	breeder n.
4	General	üretken bölge	blanket n.
5	General	üretken element	breeder element n.
6	General	üretken madde	fertile material n.
7	General	bir şeyin en faal, üretken, canlı, işlek olan kısmı	mainstream n.
8	General	üretken yazar	polygraph n.
9	General	üretken duruma geçmek	become productive v.
10	General	üretken olmayan	noncreative adj.
11	General	üretken olmayan	nonreproductive adj.
12	General	üretken olmayan	non-creative adj.
13	General	üretken olmayan	nonproducing adj.
14	General	üretken (yazar)	voluminous adj.
15	General	üretken bir şekilde	beamily adv.
16	General	üretken biçimde	teemingly adv.
17	General	üretken bakış açısıyla	operantly adv.
18	General	üretken bir şekilde	pregnantly adv.
19	General	(bir alanda) üretken olmak anlamı veren son ek	-ise suf.
20	General	(belirli bir aktivitede) üretken olmak anlamı veren son ek	-ize suf.
21	General	(belirli bir aktivitede) üretken olmak anlamı veren son ek	-ise suf.
Colloquial
22	Colloquial	hayatta üretken olmak	get a life v.
Idioms
23	Idioms	ingilizlerin yeterince üretken/verimli olamamalarına yönelik bir ifade	the british disease n.
24	Idioms	en verimli/üretken döneminde	in (one's) pomp [uk] expr.
25	Idioms	en verimli/üretken döneminde	in your pomp expr.
Trade/Economic
26	Trade/Economic	üretken sermaye	productive capital n.
27	Trade/Economic	üretken borç	productive debt n.
28	Trade/Economic	üretken kapasite	productive capacity n.
29	Trade/Economic	üretken harcama	productive expenditure n.
30	Trade/Economic	üretken olmayan	non-productive adj.
31	Trade/Economic	üretken olmayan	nonproductive adj.
32	Trade/Economic	üretken olmayan	unproductive adj.
33	Trade/Economic	daha üretken hale gelen	strengthening adj.
Technical
34	Technical	hızlı üretken tepkimeç	fast breeder reactor n.
35	Technical	hızlı üretken reaktörler	fast breeder reactors n.
36	Technical	toplam üretken bakım	total productive maintenance (tpm) n.
37	Technical	üretken tepkimeç	breeder reactor n.
38	Technical	üretken reaktör	breeder reactor n.
39	Technical	üretken olmayan	nonproductive adj.
40	Technical	üretken olmayan	non-productive adj.
Computer
41	Computer	üretken yapay zeka	genaI n.
42	Computer	üretken yapay zeka	generative ai n.
43	Computer	üretken yapay zeka	generative artificial intelligence n.
Informatics
44	Informatics	üretken çekişmeli ağlar	generative adversarial networks n.
Construction
45	Construction	üretken tepkiyici	breeder reactor n.
Medical
46	Medical	üretken doku	histogen n.
Psychology
47	Psychology	üretken yönelim	productive orientation n.
48	Psychology	üretken sevgi	productive love n.
Physics
49	Physics	çekirdeksel üretken reaktör	nuclear breeder n.
50	Physics	üretken reaktör	breeder n.
51	Physics	üretken reaktör	breeder reactor n.
52	Physics	hızlı üretken reaktör	fast-breeder reactor n.
Chemistry
53	Chemistry	üretken reaktörlerde nükleer yakıt olarak kullanılan plütonyum ve uranyum oksitleri karışımı	mox n.
Biology
54	Biology	süngerlerde cinsiyetsiz üretken kısım	gemmule n.
Education
55	Education	derin üretken model	deep generative model n.
56	Education	üretken çekişmeli ağlar	generative adversarial networks n.
Linguistics
57	Linguistics	üretken beceriler	productive skills n.
58	Linguistics	üretken sınav	production test n.
59	Linguistics	üretken beceri	productive skill n.
Geology
60	Geology	üretken kenar	active margin n.
61	Geology	üretken kıta kenarı	active margin n.
62	Geology	üretken levha kenarı	active margin n.
63	Geology	üretken volkan	active volcano n.