bare - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
bare çıplak adj.
  • Doctors recommend walking around with bare feet to boost immunity.
  • Doktorlar bağışıklığı artırmak için çıplak ayakla dolaşılmasını öneriyor.
  • Many trees are bare in winter.
  • Birçok ağaç kış mevsiminde çıplaktır.
  • He was bare to the waist.
  • O beline kadar çıplaktı.
Show More (30)
bare bomboş adj.
  • The kitchen table was bare except for a bowl of fruit.
  • Mutfak masası bir kase meyve dışında bomboştu.
  • The room was bare.
  • Oda bomboştu.
  • The shelves in the supermarket were almost bare.
  • Süpermarketteki raflar neredeyse bomboştu.
Show More (1)
bare boş adj.
  • The shelves were pretty bare.
  • Raflar oldukça boştu.
  • The apartment was completely bare when we moved in.
  • Taşındığımızda daire tamamen boştu.
Show More (-1)
bare tamtakır adj.
  • Their living room was bare and empty.
  • Oturma odaları tamtakır durumdaydı.
Show More (-2)
bare açığa vurmak v.
  • The wolf bared its razor-sharp fangs.
  • Kurt jilet gibi keskin dişlerini açığa vurdu.
Show More (-2)
bare çok adv.
  • He earns bare money on TikTok.
  • TikTok'tan çok para kazanıyor.
Show More (-2)
bare ancak yetecek kadar adj.
  • We only have room for the bare essentials.
  • Temel ihtiyaçlara ancak yetecek kadar yerimiz var.
Show More (-2)
bare kuru adj.
  • We watched the bare trees sway in the light breeze.
  • Kuru ağaçların hafif esintiyle salınışını izledik.
Show More (-2)
bare asgari adj.
  • Rather, it is the bare minimum in terms of future social policies.
  • Aksine, gelecekteki sosyal politikalar açısından asgari düzeydedir.
Show More (-2)
bare açık adj.
  • That's the bare minimum.
  • O, açık minimum.
Show More (-2)
bare yapraksız adj.
  • Many trees are bare in winter.
  • Birçok ağaç kışın yapraksızdır.
Show More (-2)
bare açmak v.
  • Kazuko bared her breast and fed the baby.
  • Kazuko göğsünü açtı ve bebeği besledi.
Show More (-2)
bare sadece adj.
  • I caught a big fish yesterday with my bare hands.
  • Dün sadece ellerimle büyük bir balık yakaladım.
Show More (-2)