Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Alemán - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
partial drawings
non-freezing
plural of risa
sais
carry something
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Historia
Frases
Significados de
"carry something"
con otros términos en diccionario inglés turco: 152 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Phrasals
1
Phrasals
carry on with (something)
v.
(bir şeyi) sürdürmek
Rather than
carry on with
this policy, we should get serious about one that is integrated.
Bu politikayı
sürdürmek
yerine, entegre bir politika üzerinde ciddiyetle durmalıyız.
More Sentences
General
2
General
carry something through
v.
bir şeyi yerine getirmek
3
General
carry something out
v.
yürütmek
4
General
carry something through
v.
gerçekten yapmak
5
General
carry something in sack
v.
çuvallarda taşımak
6
General
put/bring/carry something into effect
v.
(bir şeyi) kuvveden fiile çıkarmak
Phrasals
7
Phrasals
carry (someone or something) about
v.
beraberinde taşımak
8
Phrasals
carry someone or something about
v.
beraberinde taşımak
9
Phrasals
carry something around (with one)
v.
beraberinde taşımak
10
Phrasals
carry (someone or something) about
v.
yanında taşımak
11
Phrasals
carry someone or something about
v.
yanında taşımak
12
Phrasals
carry something around (with one)
v.
yanında taşımak
13
Phrasals
carry (someone or something) about
v.
kucağında taşımak
14
Phrasals
carry someone or something about
v.
kucağında taşımak
15
Phrasals
carry something around (with one)
v.
yanında bulundurmak
16
Phrasals
carry (someone or something) about
v.
her yere yanında taşımak
17
Phrasals
carry (someone or something) about
v.
her yere kucağında taşımak
18
Phrasals
carry (someone or something) about
v.
her zaman yanında bulundurmak
19
Phrasals
carry (someone or something) about
v.
her yere yanında gezdirmek
20
Phrasals
carry someone or something about
v.
her yere yanında taşımak
21
Phrasals
carry someone or something about
v.
her yere kucağında taşımak
22
Phrasals
carry someone or something about
v.
her zaman yanında bulundurmak
23
Phrasals
carry someone or something about
v.
her yere yanında gezdirmek
24
Phrasals
carry someone or something around
v.
her yere yanında taşımak
25
Phrasals
carry someone or something around
v.
her yere kucağında taşımak
26
Phrasals
carry someone or something around
v.
her zaman yanında bulundurmak
27
Phrasals
carry someone or something around
v.
her yere yanında gezdirmek
28
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
büyülemek
29
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
etkisi altına almak
30
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
kendinden geçirmek
31
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
oyunun içine çekmek
32
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
beraberinde alıp götürmek
33
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
beraberinde sürüklemek
34
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
her zaman yanında bulundurmak
35
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
her yere yanında taşımak
36
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
alıp götürmek
37
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
sürüklemek
38
Phrasals
carry someone or something away
v.
çalmak
39
Phrasals
carry someone or something away
v.
alıp götürmek
40
Phrasals
carry someone or something away
v.
kaçırmak
41
Phrasals
carry someone or something into some place
v.
(bir yere) taşımak
42
Phrasals
carry someone or something into some place
v.
(kapalı bir yere) götürmek
43
Phrasals
carry someone or something into some place
v.
(bir şeyin içine) koymak
44
Phrasals
carry someone or something in
v.
(bir yere) taşımak
45
Phrasals
carry someone or something in
v.
(kapalı bir yere) götürmek
46
Phrasals
carry someone or something in
v.
(bir şeyin içine) koymak
47
Phrasals
carry (someone or something) over to (some place)
v.
(bir yere kadar) taşımak
48
Phrasals
carry (someone or something) over to (some place)
v.
(bir şeyin yanına) götürmek
49
Phrasals
carry (someone or something) over to (some place)
v.
(bir şeyin önüne/üstüne) götürüp koymak
50
Phrasals
carry (someone or something) about
v.
oradan oraya taşımak
51
Phrasals
carry someone or something about
v.
oradan oraya taşımak
52
Phrasals
carry someone or something around
v.
oradan oraya taşımak
53
Phrasals
carry something on
v.
araca koymak/yerleştirmek
54
Phrasals
carry something onto something
v.
araca koymak/yerleştirmek
55
Phrasals
carry something with
v.
beraberinde taşımak
56
Phrasals
carry something with one
v.
beraberinde taşımak
57
Phrasals
carry something back
v.
geri götürmek
58
Phrasals
carry something around with one
v.
(bir şeyi) beraberinde/yanında taşımak
59
Phrasals
cannot carry on without someone or something
v.
(birisi veya bir şey) olmadan yapamamak
60
Phrasals
carry something down
v.
(raftan/çatı katıdan vb) aşağıya indirmek
61
Phrasals
carry something with
v.
yanında taşımak
62
Phrasals
carry something over from something
v.
(eşyaları vb) (uzak bir yerden) getirmek
63
Phrasals
carry something with one
v.
yanında taşımak
64
Phrasals
carry something along with someone
v.
(bir şeyi) yanında getirmek
65
Phrasals
carry (something) to extremes
v.
tadını kaçırmak
66
Phrasals
carry (something) to extremes
v.
abartmak
67
Phrasals
carry (something) to extremes
v.
suyunu çıkarmak
68
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
birini ya da bir şeyi peşi sıra sürüklemek
69
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
bir şeyi yanında taşımak
70
Phrasals
carry someone along (with something)
v.
(bir şeyin peşi sıra) gitmek
71
Phrasals
carry something along (with someone)
v.
bir şeyi yanında taşımak
72
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
alıp götürmek
73
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
bir şeyi sürekli üstünde taşımak
74
Phrasals
carry someone along (with something)
v.
(bir şey ile) sürüklenmek
75
Phrasals
carry something along (with someone)
v.
bir şeyi sürekli üstünde taşımak
76
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
büyülemek
77
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
yanından ayırmamak
78
Phrasals
carry someone along (with something)
v.
(bir şeyi) beraberinde taşımak
79
Phrasals
carry something along (with someone)
v.
yanından ayırmamak
80
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
cezbetmek
81
Phrasals
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
ayartmak
82
Phrasals
carry someone along (with something)
v.
birini (bir şeyle) sürüklemek
83
Phrasals
carry someone along (with something)
v.
birini (bir şeyle) alıp götürmek
84
Phrasals
carry someone along (with something)
v.
birini beraberinde sürüklemek/alıp götürmek
85
Phrasals
carry someone or something over from something
v.
birini/bir şeyi uzak bir yerden getirmek
86
Phrasals
carry someone or something over from something
v.
birini/bir şeyi bir yerden nakletmek
87
Phrasals
carry someone or something over from something
v.
birini/bir şeyi uzak bir yerden taşımak
88
Phrasals
carry someone or something over to something
v.
birini/bir şeyi alıp bir yere götürmek
89
Phrasals
carry someone or something over to something
v.
birini/bir şeyi kaldırıp bir yere götürmek
90
Phrasals
carry (something) with (one)
v.
(bir şeyi) aklının bir köşesinde tutmak
91
Phrasals
carry (something) with (one)
v.
(bir şeyi) hiç unutmamak
92
Phrasals
carry (something) with (one)
v.
bir his, düşünce her zaman biriyle olmak
93
Phrasals
carry (something) with (one)
v.
(bir şeyi) içinde/ruhunda taşımak
94
Phrasals
carry something forward
v.
bir şeyi bir sütundan/kategoriden diğerine taşımak
95
Phrasals
carry someone or something off
v.
(birini/bir şeyi) alıp götürmek
96
Phrasals
carry someone or something off
v.
(birini/bir şeyi) kaçırmak
97
Phrasals
carry something off
v.
bir şeyi alıp götürmek
98
Phrasals
carry something off
v.
bir şeyi çalmak
99
Phrasals
carry something off
v.
bir şeyi yürütmek
100
Phrasals
carry something off
v.
bir şeyi başarıyla yürütmek
101
Phrasals
carry something off
v.
bir şeyin başarıyla üstesinden gelmek
102
Phrasals
carry on with (something)
v.
(bir şeye) devam etmek
103
Phrasals
carry on with (something)
v.
(bir şeyi) devam ettirmek
104
Phrasals
carry on without (someone or something)
v.
(biri/bir şey) olmadan devam etmek
105
Phrasals
carry on without (someone or something)
v.
(biri olmadan/bir şeysiz) devam etmek
106
Phrasals
carry someone or something out
v.
birini/bir şeyi dışarı taşımak
107
Phrasals
carry someone or something out
v.
birini/bir şeyi alıp dışarı çıkarmak
108
Phrasals
carry something over (until some time)
v.
bir şeyi (bir zamana kadar) ertelemek
109
Phrasals
carry something over (until some time)
v.
bir şeyi (bir zamana) ertelemek
110
Phrasals
carry something over (to some time)
v.
bir şeyi (bir zamana kadar) ertelemek
111
Phrasals
carry something over (to some time)
v.
bir şeyi (bir zamana) ertelemek
112
Phrasals
carry something over
v.
bir şeyi (bir zamana kadar) uzatmak/yaymak
113
Phrasals
carry someone or something through something
v.
birini/bir şeyi bir şeyin içinden/arasından taşımak
114
Phrasals
carry someone or something through something
v.
birini/bir şeyi alıp bir şeyden taşımak
115
Phrasals
carry someone through (something)
v.
birinin (bir şeyi) geçirmesini/atlatmasını sağlamak
116
Phrasals
carry someone through (something)
v.
birini (bir şey) boyunca ayakta tutmak
117
Phrasals
carry someone through (something)
v.
birini (bir şey) boyunca geçindirmek
118
Phrasals
carry someone through (something)
v.
birinin (bir şey) boyunca dayanmasını sağlamak
119
Phrasals
carry through on (something)
v.
(bir şeyi) söz verildiği/planlandığı/istendiği gibi devam ettirmek
120
Phrasals
carry through on (something)
v.
(bir şeyi) söz verildiği/planlandığı/istendiği gibi sürdürmek
121
Phrasals
carry through on (something)
v.
(bir şeyi) söz verildiği/planlandığı/istendiği gibi yapmak
122
Phrasals
carry through on (something)
v.
(bir şeyi) söz verildiği/planlandığı/istendiği gibi yerine getirmek
Idioms
123
Idioms
carry (something) to extremes
v.
aşırıya kaçmak
124
Idioms
carry (something) to extremes
v.
aşırı uçlara taşımak
125
Idioms
carry something on someone's shoulders
v.
sorumluluğu/suçu başkasına yüklemek
126
Idioms
carry something on someone's shoulders
v.
sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
127
Idioms
carry something to extremes
v.
aşırıya kaçmak
128
Idioms
carry something to extremes
v.
ipin ucunu kaçırmak
129
Idioms
carry something to extremes
v.
abartmak
130
Idioms
carry something to extremes
v.
normal dışı davranmak
131
Idioms
carry something to extremes
v.
anormal davranmak
132
Idioms
carry (a lot of) weight (with someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bir/pek anlam ifade etmek
133
Idioms
carry (a lot of) weight (with someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) nezdinde değeri/önemi olmak
134
Idioms
carry (a lot of) weight (with someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) nezdinde anlam ifade etmek
135
Idioms
carry (something) into effect
v.
(bir şeyi) uygulamaya koymak
136
Idioms
carry (something) into effect
v.
(bir şeyi) yürürlüğe sokmak
137
Idioms
carry (something) into effect
v.
(bir şeyi) hayata geçirmek
138
Idioms
carry (something) too far
v.
(bir şeyi) çok ileri götürmek
139
Idioms
carry (something) too far
v.
(bir şeyin) suyunu çıkartmak
140
Idioms
carry (something) too far
v.
(bir şeyi) fazla kaçırmak
141
Idioms
carry (something) too far
v.
(bir şeyi) aşırıya kaçırmak
142
Idioms
carry nothing about (someone or something)
v.
(biri/bir şey) hakkında hiçbir şey içermemek
143
Idioms
carry nothing about (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) hiç bahsetmemek
144
Idioms
carry weight with (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) nezdinde önemi/değeri olmak
145
Idioms
carry weight with (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için önem/değer taşımak
146
Idioms
carry weight with (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için bir ağırlığı olmak
147
Idioms
carry weight with (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bir anlam ifade etmek
148
Idioms
carry weight with (someone or something)
v.
(biri/bir şey) için etkili olmak
149
Idioms
carry something too far
v.
bir şeyi fazla ileri götürmek
150
Idioms
carry something too far
v.
bir şeyi abartmak
151
Idioms
carry something too far
v.
bir şeyin suyunu çıkartmak
152
Idioms
carry something too far
v.
bir şeyi aşırıya kaçırmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of carry something
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy