1 |
crap |
saçmalık |
n. |
|
- I think the president's speech was just a pile of crap.
- Bence Başkan'ın konuşması tam bir saçmalıklar yığınıydı.
- I won't take any more of their crap.
- Artık onların saçmalıklarına katlanmayacağım.
- What's all this crap?
- Bu saçmalık da ne?
- You've got to be some special kind of crazy to like this crap.
- Bu saçmalığı sevmek için özel bir tür deli olmalısın.
- Cut the crap, Layla, and tell me the truth.
- Leyla, saçmalığı kes ve bana gerçeği söyle.
- Ninety percent of everything is crap.
- Her şeyin yüzde doksanı saçmalık.
- Sami was just a bunch of crap.
- Sami saçmalığın daniskasıydı.
- Don't tell me you actually believe this crap.
- Bu saçmalığa gerçekten inandığını söyleme bana.
- What's all this crap?
- Bütün bu saçmalık da ne?
- Don't tell me you actually believe this crap.
- Sakın bana bu saçmalığa gerçekten inandığını söyleme.
Show More (7)
|
2 |
crap |
sıçmak |
v. |
|
- The man was crapping in the forest.
- Adam ormanda sıçıyordu.
- I have not crapped all week.
- Bütün hafta sıçmadım.
- Tom kicked the crap out of John.
- Tom, John'u sıçırtana kadar tekmeledi.
- Crap in front of the stove and blame it on fate.
- Sobanın önüne sıç ve bunun için kaderi suçla.
- Crap in front of the stove and blame it on fate.
- Sobanın önünde sıç ve suçu kadere at.
Show More (2)
|
3 |
crap |
pislik |
n. |
|
- Where did all this crap come into the house?
- Bütün bu pislikler eve nereden geldi?
- You've got to be some special kind of crazy to like this crap.
- Bu pisliği sevmek için özel bir tür deli olmak zorundasın.
- Holy crap, who's the asshole who dares call me in the middle of the night?
- Kahretsin, gecenin bir yarısında beni aramaya cesaret eden pislik kim?
Show More (0)
|
4 |
crap |
bok |
n. |
|
- The woman just stepped on crap.
- Kadın boka bastı.
- Sami was just a bunch of crap.
- Sami bir bok yığınından ibaretti.
Show More (-1)
|
5 |
crap |
saçma |
n. |
|
- That's a crap idea.
- Bu saçma bir fikir.
- Your crap stubbornness makes people sick.
- Saçma sapan inatçılığınız insanları hasta ediyor.
Show More (-1)
|
6 |
crap |
çöp |
n. |
|
- Most of the cheap shoes are generally crap.
- Ucuz ayakkabıların çoğu genellikle çöptür.
Show More (-2)
|
7 |
crap |
berbat |
adj. |
|
- I was always crap at football.
- Futbolda her zaman berbattım.
Show More (-2)
|
8 |
crap |
kaka |
n. |
|
- I always take a crap before going outside.
- Dışarı çıkmadan önce her zaman kakamı yaparım.
Show More (-2)
|