| 1 |
pipe |
boru |
n. |
|
- I think something is wrong with a pipe in my organ.
- Sanırım orgumdaki borulardan birinde sorun var.
- The water pipe in my basement leaks, can you help me fix it?
- Bodrumumdaki su borusu sızdırıyor, tamir etmeme yardım eder misin?
- I'll show Tom what a pipe is.
- Tom'a bir borunun ne olduğunu göstereceğim.
- I'll show Tom what a pipe is.
- Tom'a borunun ne olduğunu göstereceğim.
- There's a leak in that pipe.
- Boruda bir sızıntı var.
- The rain-water runs off through this pipe.
- Yağmur suyu bu borudan akıp gidiyor.
- Wrap tape around the pipe.
- Borunun etrafına bant sarın.
- There was green slime oozing out of the pipe.
- Borudan sızan yeşil balçık vardı.
- Gas seems to be escaping from the pipe.
- Borudan benzin kaçıyor gibi görünüyor.
- The pipe conveys water from the lake to the factory.
- Boru, gölden fabrikaya su taşıyor.
- Tom expects me to help Mary clean out the clogged pipe.
- Tom Mary'nin tıkanmış boruyu temizlemesine yardım etmemi bekliyor.
- Gas seems to be escaping from the pipe.
- Borudan gaz kaçıyor gibi görünüyor.
- There was damage to the pipe.
- Boruda hasar var.
- The pipe burst due to great pressure.
- Boru büyük basınç nedeniyle patladı.
- Tom expects me to help Mary clean out the clogged pipe.
- Tom, Mary'nin tıkanmış boruyu temizlemesine yardım etmemi bekliyor.
- Tom expects me to help Mary clean out the clogged pipe.
- Tom, Mary'nin tıkanmış boruyu temizlemesine yardım etmemi umuyor.
- The rain-water runs off through this pipe.
- Yağmur suyu bu borudan akıyor.
- The oil ran through a thick pipe.
- Petrol kalın bir borudan geçirildi.
- Gas was escaping from a crack in the pipe.
- Borudaki bir çatlaktan gaz kaçıyordu.
- This is not a pipe.
- Bu bir boru değil.
- You can hear the water dripping from the pipe.
- Borudan damlayan suyu duyabilirsiniz.
- Water was coming out of the damaged pipe.
- Hasarlı borudan su çıkıyordu.
- She welded a pipe.
- Bir boruya kaynak yaptı.
- The pipe conveys water from the lake to the factory.
- Boru, gölden fabrikaya su taşır.
- The plumber pumped the water out of the pipe.
- Su tesisatçısı suyu borudan dışarı pompaladı.
- You can hear the water dripping from the pipe.
- Borudan suyun damladığını duyabilirsin.
- There's a leak in that pipe.
- O boruda bir sızıntı var.
- Pipe cleaners are used for cleaning pipes.
- Boru temizleyicileri boruları temizlemek için kullanılır.
- The oil ran through a thick pipe.
- Petrol kalın bir borudan geçiyor.
- This isn't a pipe.
- Bu bir boru değil.
- Green slime oozed out the pipe.
- Borudan yeşil balçık sızdı.
- This pipe is blocked.
- Bu boru tıkanmış.
- The old iron pipe was full of rust.
- Eski demir boru pasla doluydu.
- There was green slime oozing out of the pipe.
- Borudan yeşil bir balçık sızıyordu.
- There was damage to the pipe.
- Boruda hasar vardı.
- Water poured from the broken pipe.
- Kırık borudan su aktı.
- Water was coming out of the damaged pipe.
- Hasarlı borudan su akıyordu.
- The water pressure caused the pipe to burst.
- Su basıncı borunun patlamasına neden oldu.
Show More (35)
|
| 2 |
pipe |
pipo |
n. |
|
- You are coughing too much, stop smoking pipe!
- Çok fazla öksürüyorsun, pipo içmeyi bırak!
- Pipe cleaners are used for cleaning pipes.
- Pipo temizleyicileri pipoları temizlemek için kullanılır.
- Tom puffed on his pipe.
- Tom piposunu üfledi.
- This pipe is carved from meerschaum.
- Bu pipo lüle taşından oyulmuş.
- Tom was smoking his pipe.
- Tom piposunu içiyordu.
- He spoke with a pipe in his mouth.
- Ağzında bir pipo ile konuşuyordu.
- Tom sat on the porch swing and smoked his pipe.
- Tom verandadaki salıncağa oturdu ve piposunu tüttürdü.
- This pipe is carved from meerschaum.
- Bu pipo lüle taşından oyuldu.
- This smoking pipe is made from briar root.
- Bu pipo briar kökünden yapılmış.
- Mary gave Tom a pipe for his birthday.
- Mary, Tom'a doğum gününde bir pipo hediye etti.
- The pipe store is across the street.
- Pipo dükkanı caddenin karşısında.
- He was sitting there with a pipe in his mouth.
- Ağzında bir pipoyla orada oturuyordu.
- Mary gave Tom a pipe for his birthday.
- Mary Tom'a doğum günü için bir pipo verdi.
- This isn't a pipe.
- Bu bir pipo değil.
- Tom carved a pipe for Mary, but she doesn't smoke.
- Tom Mary için bir pipo oydu ama o sigara içmiyor.
- Tom puffed on his pipe.
- Tom piposunu tüttürerek içti.
- Tom likes carving pipes.
- Tom pipo oymayı seviyor.
- Tom used to smoke a pipe.
- Tom eskiden pipo içerdi.
- He was sitting there with a pipe in his mouth.
- Ağzında piposuyla orada oturuyordu.
- Put that in your pipe and smoke it.
- Onu pipona koy ve iç.
- Tom carved a pipe for Mary, but she doesn't smoke.
- Tom, Mary için bir pipo oydu ama o sigara içmiyor.
- Tom is smoking his pipe.
- Tom piposunu içiyor.
- Tom carved his own smoking pipe.
- Tom kendi piposunu oydu.
- This is not a pipe.
- Bu bir pipo değil.
- I can't find my pipe.
- Pipomu bulamıyorum.
Show More (22)
|
| 3 |
pipe |
kaval |
n. |
|
- I'd like to listen to you playing the pipe!
- Kaval çalarken seni dinlemek isterdim!
Show More (-2)
|
