|
- We had a public hearing on this subject a year ago.
- Bir yıl önce bu konuda halka açık bir oturum yaptık.
- We had a public hearing on this subject a year ago.
- Bu konuda bir yıl önce halka açık bir oturum gerçekleştirmiştik.
- Our situation today vis-à-vis the citizens and our businesses is not substantially different to that of a year ago.
- Bugün vatandaşlarımız ve işletmelerimiz karşısındaki durumumuz bir yıl öncesinden çok da farklı değildir.
- We had a similarly dramatic situation a year ago in East Timor.
- Bir yıl önce Doğu Timor'da da benzer şekilde dramatik bir durumla karşılaşmıştık.
- You will all remember the critical remarks I made a year ago.
- Bir yıl önce yaptığım eleştirel açıklamaları hepiniz hatırlayacaksınız.
- Furthermore, the rail freight sector only discovered the concept of profit about a year ago.
- Ayrıca, demiryolu taşımacılığı sektörü kâr kavramını yaklaşık bir yıl önce keşfetmiştir.
- A year ago, our group commissioned an expert report on this issue.
- Bir yıl önce grubumuz bu konuda bir uzman raporu hazırlattı.
- The same thing happened in Dover a year ago.
- Aynı şey bir yıl önce Dover'da da yaşanmıştı.
- A year ago today a food crisis was unleashed as a result of the presence of alphabenzopyrenes in olive pomace oil.
- Bir yıl önce bugün, prina yağında alfabenzopiren bulunması nedeniyle bir gıda krizi ortaya çıkmıştı.
- As you know, a year ago the Echelon Committee tabled its final report.
- Bildiğiniz gibi, Echelon Komitesi bir yıl önce nihai raporunu sundu.
- We had the self-same debate exactly a year ago, on 17 February.
- Aynı tartışmayı tam bir yıl önce, 17 Şubat'ta da yapmıştık.
- All this is taking place in accordance with the timetable we discussed a year ago.
- Tüm bunlar bir yıl önce görüştüğümüz takvime uygun olarak gerçekleşmektedir.
- What would have happened if these appalling events at a summit had taken place in Austria a year ago?
- Zirvede yaşanan bu dehşet verici olaylar bir yıl önce Avusturya'da gerçekleşmiş olsaydı ne olurdu?
- That is what you told me in September 2000, a year ago.
- Bir yıl önce, Eylül 2000'de bana söylediğiniz buydu.
- That was a year ago, wasn't it?
- O bir yıl önceydi, değil mi?
- Tom disappeared a year ago.
- Tom bir yıl önce kayboldu.
- Tom did this over a year ago.
- Tom bunu bir yıl önce yaptı.
- Tom escaped from prison about a year ago.
- Tom yaklaşık bir yıl önce hapisten kaçtı.
- I was here about a year ago.
- Yaklaşık bir yıl önce buradaydım.
- Tom moved to Australia a year ago Monday.
- Tom bir yıl önce Pazartesi günü Avustralya'ya taşındı.
- I know for sure that Tom moved to Boston a year ago.
- Tom'un bir yıl önce Boston'a taşındığından eminim.
- I know for sure that Tom moved to Boston a year ago.
- Tom'un bir yıl önce Boston'a taşındığını kesinlikle biliyorum.
- I quit smoking a year ago.
- Bir yıl önce sigarayı bıraktım.
- His grandfather died of cancer a year ago.
- Dedesi bir yıl önce kanserden öldü.
- It happened over a year ago.
- Bu bir yıl önce oldu.
- My uncle died a year ago.
- Amcam bir yıl önce öldü.
- This happened to me about a year ago.
- Bu bana yaklaşık bir yıl önce oldu.
- She went to England a year ago.
- O bir yıl önce İngiltere'ye gitti.
- I wish he could have driven a car a year ago.
- Keşke bir yıl önce araba kullanabiliyor olsaydı.
- I went to Boston a year ago.
- Bir yıl önce Boston'a gittim.
- The last time I saw Tom was about a year ago.
- Tom'u son gördüğümde yaklaşık bir yıl önceydi.
- That happened over a year ago.
- O bir yıl önce oldu.
- Tom escaped from prison about a year ago.
- Tom yaklaşık bir yıl önce cezaevinden kaçtı.
- Tom was in Boston a year ago.
- Tom bir yıl önce Boston'daydı.
- We were here a year ago.
- Bir yıl önce buradaydık.
- Tom moved to Australia a year ago Monday.
- Tom Avustralya'ya bir yıl önce Pazartesi günü taşındı.
- I was there a year ago.
- Bir yıl önce oradaydım.
- She went to England about a year ago.
- O yaklaşık bir yıl önce İngiltere'ye gitti.
- He arrived from Australia a year ago.
- Avustralya'dan bir yıl önce geldi.
- She went to England about a year ago.
- Yaklaşık bir yıl önce İngiltere'ye gitti.
- That happened over a year ago.
- Bu bir yıl önce oldu.
- That was only a year ago.
- Bu daha bir yıl önceydi.
- Tom died about a year ago.
- Tom yaklaşık bir yıl önce vefat etti.
- The accident happened a year ago today.
- Kaza bir yıl önce bugün oldu.
- He arrived from Australia a year ago.
- O bir yıl önce Avustralya'dan geldi.
- Tom disappeared a year ago.
- Tom bir yıl önce ortadan kayboldu.
- Tom went to Boston a year ago.
- Tom bir yıl önce Boston'a gitti.
- His cousin just died a year ago.
- Kuzeni daha bir yıl önce ölmüş.
- A year ago Monday, Tom moved to Boston.
- Bir yıl önce Pazartesi günü, Tom Boston'a taşındı.
- Sami converted to Islam a year ago.
- Sami bir yıl önce Müslüman oldu.
- The last time I saw Tom was about a year ago.
- Tom'u en son bir yıl önce görmüştüm.
- Tom died a year ago.
- Tom bir yıl önce öldü.
- When will you give me back the money you borrowed from me a year ago?
- Bir yıl önce benden borç aldığın parayı ne zaman geri vereceksin?
- I gave up smoking a year ago.
- Sigarayı bir yıl önce bıraktım.
- I quit smoking a year ago.
- Ben sigara içmeyi bir yıl önce bıraktım.
- I was here about a year ago.
- Ben, yaklaşık bir yıl önce buradaydım.
- A year ago Monday, Tom moved to Boston.
- Bir yıl önce Pazartesi, Tom Boston'a taşındı.
- I studied there a year ago.
- Bir yıl önce orada okudum.
- I studied there a year ago.
- Ben orada bir yıl önce okudum.
- Tom died about a year ago.
- Tom yaklaşık bir yıl önce öldü.
- That was only a year ago.
- Sadece bir yıl önceydi.
- It happened to me about a year ago.
- Yaklaşık bir yıl önce başıma geldi.
- They moved a year ago.
- Bir yıl önce taşındılar.
- That was a year ago, wasn't it?
- Bu bir yıl önceydi, değil mi?
- His grandfather died of cancer a year ago.
- Büyükbabası bir yıl önce kanserden öldü.
- She went to England a year ago.
- Bir yıl önce İngiltere'ye gitti.
- It happened to me about a year ago.
- Bu yaklaşık bir yıl önce başıma geldi.
- It happened over a year ago.
- Bir yıl önce oldu.
Show More (65)
|