| 1 |
adaptation |
uyarlama |
n. |
|
- Margo found the adaptation of the play notable.
- Margo oyunun uyarlamasını kayda değer buldu.
- This is, in my view, an additional argument in favour of this adaptation.
- Bu, benim görüşüme göre, bu uyarlama lehine ilave bir argümandır.
- We need a change in, or an adaptation of, Member States' laws.
- Üye Devletlerin yasalarında bir değişikliğe ya da uyarlamaya ihtiyacımız var.
- The adaptation of their responsibilities to the requirements of an enlarged EU likewise remains unsatisfactory.
- Sorumluluklarının genişlemiş bir AB'nin gerekliliklerine uyarlanması da aynı şekilde tatmin edici değildir.
- Turkey is following a policy of progressive adaptation of its regulatory system to that of the EU.
- Türkiye, düzenleyici sistemini AB'ninkine aşamalı olarak uyarlama politikası izlemektedir.
- We take the view that technical adaptation would not go far enough.
- Teknik uyarlamanın yeterince ileri gitmeyeceği görüşündeyiz.
- On many topics however, there has for some time been discussion on the adaptation of Commission proposals.
- Ancak pek çok konuda, Komisyon önerilerinin uyarlanması konusunda bir süredir tartışmalar devam etmektedir.
- We must be guided by the need for adaptation of the mechanisms for encouragement and support.
- Teşvik ve destek mekanizmalarının uyarlanması ihtiyacı bize rehberlik etmelidir.
- We must be guided by the need for adaptation of the mechanisms for encouragement and support.
- Teşvik ve destek mekanizmalarının uyarlanması ihtiyacı bize yol göstermelidir.
- On many topics however, there has for some time been discussion on the adaptation of Commission proposals.
- Ancak pek çok konuda Komisyon önerilerinin uyarlanması konusunda bir süredir tartışmalar devam etmektedir.
- This film is an adaptation of a novel.
- Bu film bir roman uyarlaması.
- This film is an adaptation of a novel.
- Bu film, bir roman uyarlamasıdır.
- This adaptation by a popular writer has given a new life to this classic.
- Popüler bir yazar tarafından yapılan bu uyarlama, bu klasiğe yeni bir hayat verdi.
Show More (10)
|
| 2 |
adaptation |
adaptasyon |
n. |
|
- Plant adaptations can be physical, like the presence of thorns or spines.
- Bitki adaptasyonları, diken veya dikenlerin varlığı gibi fiziksel olabilir.
- Such adaptation is actually crucial, given recent developments in digital technology.
- Dijital teknolojideki son gelişmeler göz önüne alındığında, bu tür bir adaptasyon aslında çok önemlidir.
- It appears that the aim was to allow for a progressive adaptation of the small-scale coastal fleet.
- Görünüşe göre amaç, küçük ölçekli kıyı filosunun aşamalı olarak adaptasyonuna izin vermekti.
- Evolution is not progression, but adaptation.
- Evrim ilerleme değil, fakat adaptasyondur.
- Adaptation is the key to survival.
- Adaptasyon hayatta kalmanın anahtarıdır.
- It's only a matter of adaptation.
- Bu sadece bir adaptasyon meselesi.
- Evolution is adaptation.
- Evrim adaptasyondur.
- Evolution is not progression, but adaptation.
- Evrim ilerleme değil, adaptasyondur.
Show More (5)
|
| 3 |
adaptation |
uyarlanma |
n. |
|
- What is being asked of us involves the adaptation of the acquis communautaire.
- Bizden istenen şey, topluluk müktesebatının uyarlanmasıdır.
- The autumn will also see the submission of a document on the adaptation of the fisheries agreement.
- Sonbaharda ayrıca balıkçılık anlaşmasının uyarlanmasına ilişkin bir belge de sunulacaktır.
- We therefore still regard adaptation of Heading VII as a precondition.
- Bu nedenle Başlık VII'nin uyarlanmasını hala bir ön koşul olarak görüyoruz.
Show More (0)
|
| 4 |
adaptation |
uyum |
n. |
|
- We do not have enough instruments suited to the processes of adaptation while enlargement is going on.
- Genişleme devam ederken uyum süreçlerine uygun yeterli araçlara sahip değiliz.
- Will there also be more aids for accession so that we can improve the process of adaptation?
- Uyum sürecini iyileştirebilmemiz için katılım için daha fazla yardım olacak mı?
Show More (-1)
|
