|
- Despite initial scepticism, the Convention has managed to strike an admirable compromise.
- Başlangıçtaki kuşkulara rağmen, Sözleşme takdire şayan bir uzlaşma sağlamayı başarmıştır.
- The development of a market for more ecological products is, of course, an admirable environmental policy objective.
- Daha ekolojik ürünler için bir pazarın geliştirilmesi elbette takdire şayan bir çevre politikası hedefidir.
- Despite initial scepticism, the Convention has managed to strike an admirable compromise.
- Başlangıçtaki kuşkulara rağmen, Konvansiyon takdire şayan bir uzlaşma sağlamayı başardı.
- It has in actual fact been admirable.
- Gerçekten de takdire şayan.
- Historically speaking, Turkey has made an admirable effort to move towards Europe.
- Tarihsel olarak bakıldığında, Türkiye Avrupa'ya doğru ilerlemek için takdire şayan bir çaba sarf etmiştir.
- This is no doubt admirable and important, but in my view it should happen in a completely different manner.
- Bu şüphesiz takdire şayan ve önemlidir ancak benim görüşüme göre tamamen farklı bir şekilde gerçekleşmelidir.
- More generally, I am also very happy with the admirable work to promote railways undertaken during this period.
- Daha genel olarak, bu dönemde demiryollarını teşvik etmek için yapılan takdire şayan çalışmalardan da çok memnunum.
- The spirit of collaboration with which the three great institutions have approached this file has been admirable.
- Üç büyük kurumun bu dosyaya yaklaşırken sergiledikleri işbirliği ruhu takdire şayandı.
- That sets the background to this admirable resolution which is before us today.
- Bu, bugün önümüzde bulunan bu takdire şayan kararın arka planını oluşturmaktadır.
- Historically speaking, Turkey has made an admirable effort to move towards Europe.
- Tarihsel olarak bakıldığında Türkiye Avrupa'ya doğru ilerlemek için takdire şayan bir çaba göstermiştir.
- It is simply admirable, and I want to say thank you.
- Tek kelimeyle takdire şayan ve size teşekkür etmek istiyorum.
- You've done an admirable job.
- Takdire şayan bir iş yaptın.
- Tom's loyalty is admirable.
- Tom'un sadakati takdire şayan.
- Your motive was admirable, but your action was not.
- Amacınız takdire şayandı, ancak eyleminiz öyle değildi.
- Tom's loyalty is admirable.
- Tom'un sadakatı takdire şayandır.
- Your motive was admirable, but your action was not.
- Hareket noktan takdire şayandı, ancak eylemin öyle değildi.
- Your essay is admirable in regard to style.
- Makaleniz üslup açısından takdire şayan.
- He made an admirable speech about protecting the environment.
- Çevreyi korumakla ilgili takdire şayan bir konuşma yaptı.
- Your essay is admirable in regard to style.
- Yazınız üslup açısından takdire şayan.
- Tom has done an admirable job.
- Tom takdire şayan bir iş yaptı.
- She is an admirable woman.
- Takdire şayan bir kadın.
- You work ethic is admirable.
- İş ahlakın takdire şayan.
Show More (19)
|