|
- We have a duty to protect our children, who are tomorrow’s adult citizens.
- Yarının yetişkin vatandaşları olan çocuklarımızı korumak hepimizin görevidir.
- Among the adult population, the growth of the number of thyroid-gland cases has increased fivefold.
- Yetişkin nüfus arasında tiroid bezi vakalarının sayısı beş kat artmıştır.
- Sweden's rate of adult tobacco consumption is 19%.
- İsveç'te yetişkinlerin tütün tüketim oranı %19'dur.
- Nevertheless, alternative methods, such as adult stem cells, offer very promising results.
- Bununla birlikte yetişkin kök hücreleri gibi alternatif yöntemler çok umut verici sonuçlar sunmaktadır.
- We are not talking about adult drinking here, let us stress that.
- Burada yetişkinlerin içki içmesinden bahsetmiyoruz, bunun altını çizelim.
- Research on adult and foetal stem cells should, however, be given priority.
- Bununla birlikte, yetişkin ve fetal kök hücreler üzerindeki araştırmalara öncelik verilmelidir.
- There are other alternatives, in particular techniques involving adult stem cells.
- Özellikle yetişkin kök hücrelerini içeren teknikler olmak üzere başka alternatifler de bulunmaktadır.
- Sweden's rate of adult tobacco consumption is 19%.
- İsveç'in yetişkin tütün tüketimi oranı %19'dur.
- Of Zimbabwe's adult population, 33% are infected with the HIV virus.
- Zimbabve'nin yetişkin nüfusunun %33'ü HIV virüsü ile enfektedir.
- Many scientists have said that in the case of Alzheimer's adult stem cells are more reliable.
- Birçok bilim adamı Alzheimer vakalarında yetişkin kök hücrelerin daha güvenilir olduğunu söylemiştir.
- Adult women receive less vocational training and education than their male colleagues.
- Yetişkin kadınlar, erkek meslektaşlarına kıyasla daha az mesleki eğitim ve öğretim almaktadır.
- They not only catch adult fish but undersized fish as well; they also process cod blood, amongst other things.
- Sadece yetişkin balıkları değil, cılız balıkları da yakalıyorlar; diğer şeylerin yanı sıra morina kanını da işliyorlar.
- The transplantation of adult stem cells is a case in point.
- Yetişkin kök hücrelerin nakli bu konuda bir örnek teşkil etmektedir.
- Responsible, adult consumers, getting information from product labels, are meant to decide for themselves what they buy.
- Sorumlu, yetişkin tüketiciler, ürün etiketlerinden bilgi alarak ne satın alacaklarına kendileri karar vermelidir.
- Adult women receive less vocational training and education than their male colleagues.
- Yetişkin kadınlar, erkek meslektaşlarına göre daha az mesleki eğitim ve öğretim almaktadır.
- The possibilities opened up by research with adult stem cells are very hopeful and much closer.
- Yetişkin kök hücrelerle yapılan araştırmaların sunduğu olanaklar çok umut verici ve çok daha yakın.
- There are serious alternatives, adult stem cells, stem cells from umbilical cord blood.
- Yetişkin kök hücreleri, göbek kordon kanından elde edilen kök hücreler gibi ciddi alternatifler var.
- There are other alternatives, in particular techniques involving adult stem cells.
- Özellikle yetişkin kök hücrelerini içeren teknikler olmak üzere başka alternatifler de var.
- In the present state of research, only the use of adult stem cells offers hope.
- Araştırmaların mevcut durumunda, sadece yetişkin kök hücrelerin kullanımı umut vermektedir.
- In the present state of research, only the use of adult stem cells offers hope.
- Araştırmaların mevcut durumunda sadece yetişkin kök hücrelerin kullanımı umut vermektedir.
- How can you relax in the 21st century, and you're an adult human being?
- 21. yüzyılda ve yetişkin bir insansan, nasıl rahat olabilirsin?
- Tom is the only adult Mary knows who can't drive.
- Tom Mary'nin tanıdığı araba süremeyen tek yetişkin.
- The attitude of the court toward young criminals is different from its attitude toward adult criminals.
- Mahkemenin genç suçlulara karşı tavrı yetişkin suçlulara karşı tavrından farklıdır.
- You are now an adult.
- Sen artık bir yetişkinsin.
- Tom is already an adult.
- Tom zaten bir yetişkin.
- Sixty-nine percent of adult Americans are overweight.
- Yetişkin Amerikalıların yüzde 69'u aşırı kilolu.
- For our children to be safe, please do not enter adult sites.
- Çocuklarımızın güvenliği için lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
- Sixty-nine percent of adult Americans are either overweight or obese.
- Yetişkin Amerikalıların yüzde 69'u ya fazla kilolu ya da obez.
- How many people can you feed on an adult cow?
- Yetişkin bir inekle kaç kişiyi besleyebilirsin?
- These games are listed under the adult category.
- Bu oyunlar yetişkin kategorisinde listelenmiş.
- Two adult tickets, please.
- İki yetişkin bileti lütfen.
- I'm practically an adult.
- Neredeyse bir yetişkinim.
- Two adult tickets, please.
- İki yetişkin bileti, lütfen.
- Now you're an adult.
- Sen şimdi bir yetişkinsin.
- Adult coloring books have become popular recently.
- Yetişkin boyama kitapları son zamanlarda popüler hale geldi.
- Sixty-nine percent of adult Americans are either overweight or obese.
- Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu ya aşırı kilolu veya obezdir.
- Sami was an adult.
- Sami bir yetişkindi.
- Henry will become an adult this March.
- Bu mart Henry bir yetişkin olacak.
- Tom is an adult.
- Tom bir yetişkin.
- Sami made an adult movie with Layla.
- Sami, Layla ile yetişkinlere yönelik bir film yaptı.
- I was already an adult when I met Tom.
- Tom'la tanıştığımda zaten bir yetişkindim.
- I'm an adult now.
- Artık bir yetişkinim.
- Sami has lived most of his adult life in Cairo.
- Sami yetişkin hayatının çoğunu Kahire'de yaşadı.
- Now you're an adult.
- Artık bir yetişkinsin.
- I'm practically an adult now.
- Artık neredeyse yetişkin sayılırım.
- That boy speaks as if he were an adult.
- Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.
- That child talks as if he were an adult.
- O çocuk, sanki bir yetişkin gibi konuşuyor.
- Sami spent his entire adult life behind bars.
- Sami tüm yetişkin hayatını parmaklıklar ardında geçirdi.
- Is it more fun being a child or an adult?
- Bir çocuk olmak mı yoksa bir yetişkin olmak mı daha eğlencelidir?
- Adult coloring books have become popular recently.
- Yetişkin boyama kitapları son zamanlarda popüler oldu.
- You are now an adult.
- Artık bir yetişkinsin.
- Tom is a responsible adult.
- Tom sorumluluk sahibi bir yetişkin.
- Tom and Mary have three adult children.
- Tom ve Mary'nin üç yetişkin çocuğu var.
- I'm practically an adult already.
- Ben aslında zaten bir yetişkinim.
- Are you an adult or a child?
- Sen yetişkin misin yoksa çocuk mu?
- Anyone over eighteen years of age counts as an adult.
- On sekiz yaşından büyük herkes yetişkin sayılır.
- When did he become an adult?
- O, ne zaman bir yetişkin oldu?
- When did your daughter become an adult?
- Kızınız ne zaman yetişkin oldu?
- Is it more fun being a child or an adult?
- Çocuk olmak mı yoksa yetişkin olmak mı daha eğlenceli?
- Adult tickets are $13.00.
- Yetişkin biletleri 13 dolar.
- Tom is an adult now.
- Tom artık bir yetişkin.
- Two adult tickets and three children's tickets to London, please.
- Londra'ya iki yetişkin ve üç çocuk bileti lütfen.
- What is the maximum dosage for an adult?
- Bir yetişkin için maksimum dozaj nedir?
- That child talks as if he were an adult.
- O çocuk, sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.
- Tom is an adult now, isn't he?
- Tom artık bir yetişkin, değil mi?
- I'm an adult.
- Ben bir yetişkinim.
- The attitude of the court toward young criminals is different from its attitude toward adult criminals.
- Mahkemenin genç suçlulara karşı tutumu, yetişkin suçlulara karşı tutumundan farklıdır.
- When did your daughter become an adult?
- Kızınız ne zaman bir yetişkin oldu?
- For our children to be safe, please do not enter adult sites.
- Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin.
- Tom is the only adult Mary knows who can't drive.
- Tom, Mary'nin tanıdığı araba kullanamayan tek yetişkin.
- Tom has three adult children.
- Tom'un üç yetişkin çocuğu var.
- Tom is an adult now, isn't he?
- Tom şu an bir yetişkin, değil mi?
- Sami has lived most of his adult life in Cairo.
- Sami yetişkin hayatının çoğunu Kahire'de geçirdi.
- Tom has three adult sons.
- Tom'un üç yetişkin oğlu var.
- She is an adult, so you should treat her accordingly.
- O bir yetişkin, bu yüzden ona buna göre davranmalısınız.
- I'm practically an adult already.
- Şimdiden yetişkin sayılırım.
- A child who reads becomes an adult who thinks.
- Okuyan bir çocuk, düşünen bir yetişkin olur.
- Adult hippos can be dangerous.
- Yetişkin hipopotamlar tehlikeli olabilir.
- A child who reads becomes an adult who thinks.
- Okuyan bir çocuk düşünen bir yetişkin olur.
- Tom is the only adult in the room.
- Tom odadaki tek yetişkindir.
- That boy speaks as if he were an adult.
- Bu çocuk sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.
- Two adult tickets and three children's tickets to London, please.
- Londra'ya iki yetişkin ve üç çocuk bileti, lütfen.
- Are you an adult or a child?
- Yetişkin misin yoksa çocuk musun?
- I'm a mature adult.
- Ben olgun bir yetişkinim.
- Tom isn't an adult.
- Tom bir yetişkin değil.
- Fadil continued to do that throughout his adult life.
- Fadil yetişkin hayatı boyunca bunu yapmaya devam etti.
- I'm not an adult yet.
- Ben henüz bir yetişkin değilim.
- She is an adult, so you should treat her accordingly.
- O bir yetişkin, bu yüzden ona ona uygun davranmalısın.
- Sixty-nine percent of adult Americans are overweight.
- Yetişkin Amerikalıların yüzde altmış dokuzu fazla kiloludur.
- Michael is already an adult, but he still lives with his mother.
- Michael artık bir yetişkin ama hâlâ annesiyle yaşıyor.
- I'm practically an adult now.
- Artık bir yetişkin sayılırım.
- When did he become an adult?
- O ne zaman yetişkin oldu?
- Adult hippos can be dangerous.
- Yetişkin su aygırları tehlikeli olabilir.
- These games are listed under the adult category.
- Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.
- Adult tickets are $13.00.
- Yetişkin biletleri 13 Dolar'dır.
- I am an adult.
- Ben bir yetişkinim.
- Henry will become an adult this March.
- Henry bu Mart'ta yetişkin olacak.
- It's not easy being an adult.
- Yetişkin olmak kolay değil.
- Tom is the only adult in the room.
- Tom odadaki tek yetişkin.
- I'm practically an adult now.
- Ben artık neredeyse bir yetişkinim.
Show More (97)
|