aggressive - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
aggressive agresif adj.
  • The coach made an aggressive plan to win the game.
  • Teknik direktör maçı kazanmak için agresif bir plan hazırlamış.
  • It is an aggressive approach I should like to see maintained.
  • Bu, sürdürüldüğünü görmek istediğim agresif bir yaklaşımdır.
  • We see aggressive competition between users of these resources.
  • Bu kaynakların kullanıcıları arasında agresif bir rekabet görüyoruz.
Show More (98)
aggressive saldırgan adj.
  • No one expected such aggressive behaviour from her.
  • Kimse ondan bu kadar saldırgan bir davranış beklemiyordu.
  • These particles emit alpha-radioactivity, which is particularly aggressive towards living tissue.
  • Bu parçacıklar özellikle canlı dokulara karşı saldırgan olan alfa radyoaktivitesi yayar.
  • Tom is very aggressive, isn't he?
  • Tom çok saldırgan, öyle değil mi?
Show More (37)
aggressive girişken adj.
  • We need to be more aggressive.
  • Daha girişken olmamız gerekiyor.
  • We needed to be more aggressive.
  • Daha girişken olmamız gerekiyordu.
Show More (-1)
aggressive çabuk yayılan adj.
  • An aggressive version of the virus caused the pandemic.
  • Virüsün çabuk yayılan bir versiyonu pandemiye neden oldu.
Show More (-2)
aggressive sert adj.
  • Tom was aggressive.
  • Tom sertti.
Show More (-2)
aggressive atılgan adj.
  • I tried to be more aggressive.
  • Daha atılgan olmaya çalıştım.
Show More (-2)