1 |
ambush |
pusu |
n. |
|
- The farmers lay in an ambush to catch the wolves.
- Çiftçiler kurtları yakalamak için pusuya düştüler.
- Yesterday, three journalists were killed in an ambush by the Taliban in Afghanistan.
- Dün Afganistan'da Taliban tarafından kurulan bir pusuda üç gazeteci öldürüldü.
- The mayor was killed in an ambush during the height of the insurgency.
- Belediye başkanı isyanın en yoğun olduğu dönemde bir pusuda öldürüldü.
- He was caught in an ambush.
- Bir pusuya yakalandı.
- Tom was killed in an ambush.
- Tom bir pusuda öldürüldü.
- He met with a tragic death in an ambush.
- Bir pusuda trajik bir ölümle karşılaştı.
- The mayor was killed in an ambush during the height of the insurgency.
- Belediye başkanı ayaklanmanın doruğunda bir pusuda öldürüldü.
- It's an ambush!
- Bu bir pusu!
- It's the perfect place for an ambush.
- Bu, pusu için mükemmel bir yerdir.
- It was an ambush.
- Bu bir pusuydu.
Show More (7)
|
2 |
ambush |
tuzak |
n. |
|
- They were ambushed.
- Tuzağa düşürülmüşlerdi.
- Tom explained how the ambush would work.
- Tom tuzağın nasıl işleyeceğini açıkladı.
- We've been ambushed.
- Tuzağa düştük.
- It's an ambush!
- Bu bir tuzak!
- We were ambushed.
- Tuzağa düştük.
- It was an ambush.
- Bu bir tuzaktı.
Show More (3)
|
3 |
ambush |
pusu kurmak |
v. |
|
- Tom ambushed a policeman and killed him with an ax.
- Tom bir polise pusu kurdu ve onu baltayla öldürdü.
- It's the perfect place for an ambush.
- Pusu kurmak için mükemmel bir yer.
- The police arranged an ambush to catch the mugger.
- Polis soyguncuyu yakalamak için bir pusu kurdu.
Show More (0)
|
4 |
ambush |
pusuya düşürmek |
v. |
|
- Terrorists ambushed the UN convoy.
- Teröristler BM konvoyunu pusuya düşürdü.
Show More (-2)
|