anger - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
anger öfke n.
  • Fanatics are the main cause of the anger against the religion.
  • Dine olan öfkenin esas sebebi fanatiklerdir.
  • On this point, our anger is in direct proportion to the extent of the damage done to biodiversity.
  • Bu noktada öfkemiz, biyoçeşitliliğe verilen zararın boyutuyla doğru orantılıdır.
  • On the other hand, secrecy can also protect powerful profiteers from popular anger.
  • Öte yandan gizlilik, güçlü vurguncuları halkın öfkesinden de koruyabilir.
Show More (176)
anger kızdırmak v.
  • Her impolite manners angered the teacher.
  • Kaba davranışları öğretmeni kızdırıyordu.
  • I don't wish to anger you.
  • Seni kızdırmak istemiyorum.
  • That's what really angered me.
  • Beni gerçekten kızdıran buydu.
Show More (23)
anger kızgınlık n.
  • Mr Verheugen, I understand your anger with the media.
  • Bay Verheugen, medyaya olan kızgınlığınızı anlıyorum.
  • A frown may express anger or displeasure.
  • Kaş çatmak, kızgınlık veya hoşnutsuzluk ifade edebilir.
  • Her anger is understandable.
  • Kızgınlığı anlaşılabilir.
Show More (4)
anger öfkelendirmek v.
  • It angers me to hear that it is scandalous for the Union to devote 45% of its budget to agriculture.
  • Birliğin bütçesinin %45'ini tarıma ayırmasının skandal olduğunu duymak beni öfkelendiriyor.
  • However, we were particularly angered by the imposition of the Thorp nuclear reprocessing plant in 1993.
  • Bununla birlikte, 1993 yılında Thorp nükleer yeniden işleme tesisinin dayatılması bizi özellikle öfkelendirmiştir.
  • When you feel anger - just don't react.
  • Öfkelendiğin zaman tepki verme.
Show More (3)
anger sinir n.
  • He was red with anger.
  • Sinirden kıpkırmızı olmuştu.
  • Tom can't seem to control his anger.
  • Tom sinirlerine hâkim olamıyor.
  • The speaker aroused the anger of the audience.
  • Konuşmacı seyircinin sinirini ayağa kaldırdı.
Show More (1)
anger sinirlendirmek v.
  • They anger us with their behavior.
  • Onlar bizi davranışlarıyla sinirlendiriyor.
  • She angers us with her remarks.
  • O, yorumlarıyla bizi sinirlendiriyor.
Show More (-1)
anger kızma n.
  • You have no cause for anger.
  • Kızmak için nedenin yok.
Show More (-2)