1 |
anyhow |
yine de |
adv. |
|
- She knew it was a big mistake anyhow; she couldn't resist his charm.
- Bunun büyük bir hata olduğunu biliyordu, yine de onun cazibesine karşı koyamadı.
- It might rain, but I'm going anyhow.
- Yağmur yağabilir ama ben yine de gidiyorum.
- He never did his work anyhow.
- Yine de o işini asla yapmadı.
- I'm feeling ill, but I intend to go out anyhow.
- Kendimi hasta hissediyorum ama yine de dışarı çıkmaya niyetliyim.
- It might rain, but I'm going anyhow.
- Yağmur yağabilir ama yine de gidiyorum.
Show More (2)
|
2 |
anyhow |
her neyse |
adv. |
|
- Anyhow, I'm relieved the test is over.
- Her neyse, sınav bittiği için rahatladım.
- Anyhow it will be a good idea to hurry up.
- Her neyse, acele etmek iyi bir fikir olacak.
- Anyhow, he may now be in Paris.
- Her neyse, şu anda Paris'te olabilir.
- Anyhow, he may now be in Paris.
- Her neyse, o şimdi Paris'te olabilir.
- Anyhow, let's begin.
- Her neyse, başlayalım.
Show More (2)
|
3 |
anyhow |
gelişigüzel |
adv. |
|
- Eldwin has organized his desk and books anyhow.
- Eldwin masasını ve kitaplarını gelişigüzel düzenledi.
Show More (-2)
|
4 |
anyhow |
nasıl olsa |
adv. |
|
- Anyhow it will be a good idea to hurry up.
- Nasıl olsa acele etmek iyi bir fikir olacak.
Show More (-2)
|