1 |
apartheid |
apartheid |
n. |
|
- Discrimination against untouchables is, according to them, a hidden form of apartheid.
- Dokunulmazlara karşı ayrımcılık onlara göre apartheidın gizli bir biçimidir.
- Did we treat Milosevic and the Kosovans equally? Did we treat Mandela and the apartheid regime equally?
- Miloseviç ve Kosovalılara eşit davrandık mı? Mandela ve apartheid rejimine eşit davrandık mı?
- The South Africa of apartheid fell because racist oppression was being practised in the country.
- Apartheid Güney Afrikası, ülkede ırkçı baskı uygulandığı için yıkıldı.
- Discrimination against untouchables is, according to them, a hidden form of apartheid.
- Onlara göre dokunulmazlara karşı ayrımcılık, apartheid'ın gizli bir biçimidir.
- Apartheid is only unchangeable if we resign ourselves to it and we must therefore not do so.
- Apartheid ancak kendimizi ona teslim edersek değiştirilemez ve bu nedenle bunu yapmamalıyız.
- It has emerged from years of social segregation and apartheid which have left permanent marks.
- Kalıcı izler bırakan toplumsal ayrımcılık ve apartheid yıllarının ardından ortaya çıkmıştır.
Show More (3)
|
2 |
apartheid |
ırk ayrımı (güney afrika) |
n. |
|
- His book is about his life during the days of apartheid.
- Kitabı ırk ayrımı günlerindeki hayatını anlatıyor.
- Hebron is a blatant example of apartheid.
- El Halil, ırk ayrımcılığının bariz bir örneğidir.
- Anyone who believes that apartheid has been abolished is wrong.
- Irk ayrımcılığının ortadan kaldırıldığına inanan herkes yanılıyor.
Show More (0)
|
3 |
apartheid |
ırkçılık |
n. |
|
- Anyone who believes that apartheid has been abolished is wrong.
- Irkçılığın ortadan kaldırıldığına inanan herkes yanılıyor.
Show More (-2)
|