|
- Yesterday's speech by George Bush was once again extremely arrogant and without any real foundation.
- George Bush'un dünkü konuşması bir kez daha son derece kibirli ve gerçek bir dayanaktan yoksundu.
- On the other hand, in other places the report would have benefited from being less arrogant.
- Öte yandan raporun başka yerlerde daha az kibirli olmasında fayda var.
- He was extremely arrogant and annoyed.
- Son derece kibirli ve sinirliydi.
- I believe that such an attitude is certainly not an arrogant one.
- Böyle bir tutumun kesinlikle kibirli bir tutum olmadığına inanıyorum.
- We must not be so arrogant as to imply that Europe has nothing to learn from others.
- Avrupa'nın diğerlerinden öğrenecek hiçbir şeyi olmadığını ima edecek kadar kibirli olmamalıyız.
- On the other hand, in other places the report would have benefited from being less arrogant.
- Öte yandan, raporun başka yerlerde daha az kibirli olmasında fayda var.
- Don't speak with such an arrogant tone.
- Böyle kibirli bir ses tonuyla konuşma.
- He is obsequious to the higher-ups and arrogant towards his underlings.
- O üstlerine karşı yaltakçı ve astlarına karşı kibirlidir.
- British people are arrogant and rude.
- İngiliz halkı kibirli ve kabadır.
- Tom is arrogant, isn't he?
- Tom kibirli, değil mi?
- No woman is as arrogant as she is.
- Hiçbir kadın onun kadar kibirli değildir.
- He's rude, arrogant and ignorant.
- Kaba, kibirli ve cahil.
- Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
- Dan kibirli ve küçümseyici bir adam değil.
- British people are arrogant and rude.
- İngilizler kibirli ve kabadır.
- Don't be too arrogant!
- Bu kadar kibirli olma!
- Ignorant people are usually very arrogant.
- Cahil insanlar genellikle çok kibirlidir.
- I couldn't put up with her arrogant behavior.
- Onun kibirli davranışlarına tahammül edemedim.
- Layla is self-absorbed and arrogant.
- Layla bencil ve kibirlidir.
- She's beautiful, but arrogant.
- Güzel ama kibirli.
- Ignorant people tend to be arrogant.
- Cahil insanlar kibirli olma eğilimindedir.
- He is obsequious to the higher-ups and arrogant towards his underlings.
- Üstlerine karşı dalkavuk, altlarına karşı ise kibirli.
- He's smart, but arrogant.
- O zeki ama kibirli.
- I think Tom is arrogant.
- Bence Tom kibirli.
- That girl is arrogant because of her beauty.
- Kız, güzelliği nedeniyle kibirli.
- He is arrogant toward us.
- O bize karşı kibirliydi.
- Tom was very arrogant.
- Tom çok kibirliydi.
- When he was young, he had an arrogant air.
- Gençken kibirli bir havası vardı.
- Stupid people tend to be arrogant.
- Aptal insanlar kibirli olma eğilimindedir.
- I'm often accused of being arrogant.
- Sık sık kibirli olmakla suçlanıyorum.
- Tom is pompous and arrogant.
- Tom kendini beğenmiş ve kibirli biri.
- Tom is arrogant and thinks that he's better than all of his coworkers.
- Tom kibirli ve iş arkadaşlarının hepsinden daha iyi olduğunu düşünüyor.
- Tom is stupid and arrogant.
- Tom aptal ve kibirlidir.
- You're very arrogant.
- Çok kibirlisin.
- You are very arrogant.
- Çok kibirlisin.
- Tom is arrogant.
- Tom kibirli.
- Tom said that Mary was arrogant.
- Tom, Mary'nin kibirli olduğunu söyledi.
- Intelligent people are often arrogant.
- Zeki insanlar genellikle kibirlidir.
- Everybody hates Dan's arrogant attitude.
- Herkes Dan'in kibirli tavrından nefret ediyor.
- Tom is pompous and arrogant.
- Tom kendini beğenmiş ve kibirli.
- He's stupid and arrogant.
- O aptal ve kibirli.
- Intelligent people are often arrogant.
- Akıllı insanlar genellikle kibirlidir.
- She's smart, but arrogant.
- O akıllı ama kibirli.
- He's an arrogant son of a bitch.
- O kibirli bir orospu çocuğu.
- Can one be honest without appearing arrogant?
- Biri kibirli davranmadan dürüst olabilir mi?
- He tends to be arrogant.
- Kibirli olmaya meyilliydi.
- Layla is argumentative and arrogant.
- Leyla tartışmacı ve kibirlidir.
- Tom is an arrogant idiot.
- Tom kibirli bir aptal.
- Luck makes us arrogant, bad luck makes us wise.
- Şans bizi kibirli yapar, kötü şans bizi bilge yapar.
- Tom is extremely arrogant.
- Tom son derece kibirli.
- I don't like arrogant people.
- Kibirli insanları sevmem.
- Mary is arrogant about her beauty.
- Mary güzelliği konusunda kibirli.
- Tom is arrogant and thinks that he's better than all of his coworkers.
- Tom kibirli ve tüm iş arkadaşlarından daha iyi olduğunu düşünüyor.
- Why are you so arrogant?
- Neden bu kadar kibirlisin?
- That girl is arrogant because of her beauty.
- O kız güzelliği yüzünden kibirli.
- You're arrogant.
- Sen kibirlisin.
- I do not like your arrogant tone!
- Kibirli ses tonundan hoşlanmıyorum!
- Not many things are more pathetic than an arrogant fool.
- Kibirli bir aptaldan daha acınası pek bir şey yoktur.
- I don't like arrogant people.
- Kibirli insanlardan hoşlanmam.
- Tom is stupid and arrogant.
- Tom aptal ve kibirli.
- Layla is a close-minded arrogant person.
- Layla dar görüşlü, kibirli bir insan.
- Sami was an arrogant person.
- Sami kibirli bir insandı.
- Don't be too arrogant!
- Fazla kibirli olma!
- She's smart, but arrogant.
- O da zeki ama kibirli.
- I don't like to help them, because they're so arrogant and they never thank for the help.
- Onlara yardım etmeyi sevmiyorum, çünkü çok kibirliler ve yardım edilince asla teşekkür etmiyorlar.
- You should calm down and stop sending us your arrogant comments.
- Sakin olmalısınız ve kibirli yorumlarınızı bize göndermeyi bırakmalısınız.
- How arrogant!
- Ne kibirli!
- I think Tom is arrogant.
- Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.
- Tom is rude and arrogant.
- Tom kaba ve kibirli.
- Tom is an arrogant prick.
- Tom kibirli bir pislik.
- Tom is an arrogant fuck.
- Tom kibirli bir pislik.
- Tom seems arrogant.
- Tom kibirli görünüyor.
- Layla is argumentative and arrogant.
- Layla tartışmacı ve kibirlidir.
- Mary is somewhat arrogant.
- Mary biraz kibirli.
- Stupid people tend to be arrogant.
- Aptal insanlar kibirli olma eğilimindedirler.
- Tom is an arrogant schmuck.
- Tom kibirli bir ahmak.
- I'm not an arrogant guy.
- Ben kibirli bir adam değilim.
- Tom seemed arrogant.
- Tom kibirli görünüyordu.
- Tom is so arrogant.
- Tom çok kibirli.
- He's arrogant and selfish.
- O kibirli ve bencil.
- He's arrogant and selfish.
- O, kibirli ve bencildir.
- That woman is very arrogant.
- Bu kadın çok kibirli.
- He's rude, arrogant and ignorant.
- O kaba, kibirli ve cahil.
- Tom is very arrogant, isn't he?
- Tom çok kibirli, değil mi?
- An innocent biker was shot by an arrogant soldier on that street.
- Masum bir bisikletçi, kibirli bir asker tarafından o sokakta vuruldu.
- People think Tom is arrogant.
- İnsanlar Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor.
- Can one be honest without appearing arrogant?
- Kibirli görünmeden dürüst olunabilir mi?
- Tom is an arrogant jerk.
- Tom kibirli bir ahmak.
- Don't speak with such an arrogant tone.
- Böyle kibirli bir tonla konuşma.
- Tom is very arrogant.
- Tom çok kibirli.
- He is arrogant toward us.
- Bize karşı kibirli.
- I know that Tom is arrogant.
- Tom'un kibirli olduğunu biliyorum.
- She's beautiful, but arrogant.
- O güzel ama kibirli.
Show More (89)
|