assault - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
assault saldırı n.
  • He is being prosecuted for assault and battery.
  • Saldırı ve darp suçlarından yargılanıyor.
  • Enemy troops planned an assault on the city.
  • Düşman birlikleri şehre saldırı planlıyordu.
  • The EU's role in offering refugees protection has been under assault from some governments, notably the UK.
  • AB'nin mültecilere koruma sağlama rolü, başta İngiltere olmak üzere bazı hükümetlerin saldırısı altındadır.
Show More (53)
assault saldırmak v.
  • It feels like he is always assaulting my ideas.
  • Sanki sürekli benim fikirlerime saldırıyormuş gibi hissediyorum.
  • Dan assaulted Linda.
  • Dan Linda'ya saldırdı.
  • Are you telling me you're the one who assaulted Tom?
  • Bana Tom'a saldıranın sen olduğunu mu söylüyorsun?
Show More (9)
assault el atmak v.
  • They put together a committee to assault the issues.
  • Sorunlara el atmak amacıyla bir komite kurdular.
Show More (-2)
assault tırmalamak v.
  • The loud off-beat music assaulted my ears.
  • Yüksek sesle çalınan müzik kulaklarımı tırmalıyordu.
Show More (-2)
assault hücum n.
  • The reputation of the director is under assault from film critics.
  • Yönetmenin itibarı film eleştirmenlerinin hücumuna uğruyor.
Show More (-2)
assault tartaklamak v.
  • Rick was assaulted in an alley by a gang.
  • Rick bir ara sokakta bir çete tarafından tartaklanmış.
Show More (-2)
assault baskın n.
  • Nine people were lost during an assault on the mountain.
  • Dağa yapılan bir baskın sırasında dokuz kişi kaybolmuştur.
Show More (-2)