| 1 |
auditorium |
oditoryum |
n. |
|
- I knew it would be hot in the auditorium.
- Oditoryumun sıcak olacağını biliyordum.
- Can you meet me in the auditorium?
- Benimle oditoryumda buluşabilir misin?
- I saw Tom leave the auditorium.
- Tom'un oditoryumu terk ettiğini gördüm.
- Tom is in the back of the auditorium.
- Tom, oditoryumun arka tarafındadır.
- Do the students sit in the auditorium?
- Öğrenciler oditoryumda mı oturuyor?
- Are the students sitting in the auditorium?
- Öğrenciler oditoryumda mı oturuyor?
- The people in the auditorium were pretty quiet.
- Oditoryumdaki insanlar oldukça sessizdi.
- We sat in the very back of the auditorium.
- Oditoryumun tam arkasında oturduk.
- Tom is in the back of the auditorium.
- Tom oditoryumun arka tarafında.
- Tom is in the back of the auditorium.
- Tom oditoryumun arkasında.
- The crowd surged into the auditorium.
- Kalabalık oditoryuma akın etti.
- The crowd flowed into the auditorium.
- Kalabalık oditoryuma aktı.
Show More (9)
|
| 2 |
auditorium |
konferans salonu |
n. |
|
- That auditorium holds two thousand people.
- Bu konferans salonu iki bin kişilik.
- Tom is in the back of the auditorium.
- Tom, konferans salonunun arka tarafındadır.
- The worst seat in the auditorium is the middle seat in the 12th row right behind the sound engineer.
- Konferans salonundaki en kötü koltuk ses mühendisinin tam arkasında 12. sıradaki orta koltuktur.
- The auditorium is packed.
- Konferans salonu hıncahınç dolu.
- The auditorium was packed.
- Konferans salonu tıka basa doluydu.
- The crowd poured out of the auditorium.
- Kalabalık, konferans salonunu boşalttı.
- We sat in the very back of the auditorium.
- Konferans salonunun en arkasına oturduk.
- Do the students sit in the auditorium?
- Öğrenciler konferans salonunda mı oturuyor?
- Are the students sitting in the auditorium?
- Öğrenciler konferans salonunda oturuyorlar mı?
- There were almost three hundred people in the auditorium.
- Konferans salonunda yaklaşık üç yüz kişi vardı.
Show More (7)
|
| 3 |
auditorium |
salon |
n. |
|
- The crowd flowed into the auditorium.
- Kalabalık salona aktı.
- The crowd poured out of the auditorium.
- Kalabalık, salondan dışarı taştı.
- The auditorium was packed.
- Salon tıklım tıklımdı.
- I saw Tom leave the auditorium.
- Tom'u salondan çıkarken gördüm.
- Tom is in the back of the auditorium.
- Tom, dinleyici salonunun arka tarafındadır.
- There were almost three hundred people in the auditorium.
- Salonda neredeyse üç yüz kişi vardı.
- The worst seat in the auditorium is the middle seat in the 12th row right behind the sound engineer.
- Salondaki en kötü koltuk, ses mühendisinin hemen arkasındaki 12. sıradaki orta koltuktur.
- The auditorium is packed.
- Salon tıklım tıklım.
- Everybody's in the auditorium.
- Herkes salonda.
Show More (6)
|
| 4 |
auditorium |
toplantı salonu |
n. |
|
- Everybody's in the auditorium.
- Herkes toplantı salonunda.
Show More (-2)
|
