1 |
bake |
pişirmek |
v. |
|
- Tom baked me some cookies.
- Tom bana kurabiye pişirdi.
- Tom admitted that he didn't eat the cake that his girlfriend had baked for him.
- Tom, kız arkadaşının onun için pişirdiği pastayı yemediğini itiraf etti.
- We baked some cookies for them.
- Onlara biraz kurabiye pişirdik.
- Did you try the cake that Tom baked?
- Tom'un pişirdiği keki denedin mi?
- Who baked this cake?
- Bu keki kim pişirdi?
- We baked it together.
- Birlikte pişirdik.
- Tom baked three cakes.
- Tom üç tane kek pişirdi.
- The cake that Tom baked should taste OK.
- Tom'un pişirdiği pastanın tadı iyi olmalı.
- She baked a pie.
- Turta pişirdi.
- I baked some cupcakes.
- Bazı kapkekler pişirdim.
- Tom baked some brownies for Mary.
- Tom, Mary'ye biraz çikolatalı kek pişirdi.
- These are cakes that she baked herself.
- Bunlar kendi pişirdiği kekler.
- She baked a cake for her friend.
- Arkadaşı için kek pişirdi.
- Tom ate a piece of the cake that Mary baked.
- Tom, Mary'nin pişirdiği pastadan bir parça yedi.
- We baked it together.
- Onu beraber pişirdik.
- I baked some cookies.
- Biraz kurabiye pişirdim.
- She baked biscuits.
- O bisküvileri pişirdi.
- I knew you'd like the cake that Tom baked.
- Tom'un pişirdiği keki senin seveceğini biliyordum.
- Tom baked me some cookies.
- Tom bana biraz kurabiye pişirdi.
- Tom doesn't know who baked the cake.
- Tom keki kimin pişirdiğini bilmiyor.
- I baked three cakes this afternoon.
- Bu öğleden sonra üç kek pişirdim.
- Are you the one who baked this cake?
- Bu pastayı pişirmiş olan sen misin?
- We've baked some cakes for them.
- Biz onlar için birkaç kek pişirdik.
- Tom baked Mary an apple pie.
- Tom, Mary'ye elmalı turta pişirdi.
- I'm sure Tom wouldn't mind if you ate one of the cookies he baked this afternoon.
- Eminim Tom'un öğleden sonra pişirdiği kurabiyelerden birini yemenize aldırmaz.
- She baked some chocolate brownies.
- Çikolatalı kek pişirdi.
- Tom and I baked three pies this afternoon.
- Tom ve ben bu öğleden sonra üç turta pişirdik.
- Here is the fish my mother baked.
- İşte annemin pişirdiği balık.
- Is it true that you baked a pizza today?
- Bugün bir pizza pişirdiğin doğru mu?
- I baked some cookies for her.
- Ona biraz kurabiye pişirdim.
- I baked these cookies for him.
- Bu kurabiyeleri onun için pişirdim.
- Have you ever baked a pizza?
- Hiç pizza pişirdiniz mi?
- Mary baked some cookies for me.
- Mary benim için biraz kurabiye pişirdi.
- She baked biscuits.
- Bisküvi pişirdi.
- Tom baked his wife a pumpkin pie.
- Tom karısına balkabağı turtası pişirdi.
- I baked it for you.
- Onu senin için pişirdim.
- Tom baked Mary an apple pie.
- Tom Mary'ye bir elmalı turta pişirdi.
- I baked some cookies for them.
- Onlar için birkaç kurabiye pişirdim.
- I baked some cookies for Tom.
- Tom için biraz kurabiye pişirdim.
- I baked some apple pies.
- Birkaç elmalı turta pişirdim.
- Tom baked these cookies this morning.
- Tom bu kurabiyeleri bu sabah pişirdi.
- She baked three cakes.
- Üç kek pişirdi.
- She baked a ham.
- O bir jambon pişirdi.
- Tom baked Mary a cake.
- Tom Mary'ye bir kek pişirdi.
- Tom doesn't know who baked the cake.
- Tom pastayı kimin pişirdiğini bilmiyor.
- I baked a pie.
- Bir turta pişirdim.
- Tom baked three dozen cookies for Mary's party.
- Tom, Mary'nin partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- Tom baked a ham.
- Tom jambon pişirdi.
- I baked bread.
- Ekmek pişirdim.
- She baked brownies.
- Kek pişirdi.
- Tom baked an apple pie.
- Tom bir elmalı tart pişirdi.
- I baked some cookies for him.
- Ona biraz kurabiye pişirdim.
- Is it true that you baked a pizza today?
- Bugün pizza pişirdiğiniz doğru mu?
- Tom baked bread this morning.
- Tom bu sabah ekmek pişirdi.
- Tom baked three dozen cookies.
- Tom üç düzine kurabiye pişirdi.
- Tom baked three cakes.
- Tom üç kek pişirdi.
- I baked Tom some brownies.
- Tom'a kek pişirdim.
- Tom baked Mary a cake for her party.
- Tom Mary'ye partisi için bir kek pişirdi.
- I baked these cookies for them.
- Bu kurabiyeleri onlar için pişirdim.
- She baked her husband an apple pie.
- Kocasına elmalı turta pişirdi.
- I baked two pies this afternoon.
- Bu öğleden sonra iki turta pişirdim.
- Tom baked bread.
- Tom ekmek pişirdi.
- Tom baked bread yesterday.
- Tom dün ekmek pişirdi.
- I'm sure Tom is going to like the cookies you baked for him.
- Tom'un onun için pişirdiğin kurabiyeleri beğeneceğinden eminim.
- Did you try the cake that Tom baked?
- Tom'un pişirdiği pastayı denedin mi?
- The cookies Tom baked this afternoon are really delicious.
- Tom'un bu öğleden sonra pişirdiği kurabiyeler gerçekten çok lezzetli.
- Tom baked three loaves of bread.
- Tom üç somun ekmek pişirdi.
- I baked some cookies for them.
- Onlara biraz kurabiye pişirdim.
- Tom baked three dozen cookies for Mary's party.
- Tom Mary'nin partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- Have you ever baked a pizza?
- Hiç pizza pişirdin mi?
- Tom baked the cake and Mary iced it.
- Tom pastayı pişirdi ve Mary de kremasını yaptı.
- I baked it this morning.
- Bu sabah pişirdim.
- The godmother baked a delicious cake.
- Büyükanne lezzetli bir kek pişirdi.
- I've baked a cake for Tom.
- Tom'a bir kek pişirdim.
- I've baked a cake for her.
- Ben onun için bir kek pişirdim.
- She baked a ham.
- Jambon pişirdi.
- I baked some cookies for him.
- Onun için birkaç kurabiye pişirdim.
- I baked Tom a cake.
- Tom'a pasta pişirdim.
- Mary could not bring herself to eat the cute squirrel-shaped cookies that Tom had baked for her.
- Mary, Tom'un onun için pişirdiği sincap şeklindeki sevimli kurabiyeleri yemeye kıyamadı.
- Tom told me Mary baked a cake for him.
- Tom bana Mary'nin onun için kek pişirdiğini söyledi.
- The cake that Tom baked looked really delicious.
- Tom'un pişirdiği kek gerçekten lezzetli görünüyordu.
- I baked these cookies for Tom.
- Bu kurabiyeleri Tom'a pişirdim.
- Tom baked some heart-shaped cookies.
- Tom bazı kalp şeklinde kurabiyeler pişirdi.
- I baked you some brownies.
- Sana biraz çikolatalı kek pişirdim.
- I baked one.
- Bir tane pişirdim.
- Tom baked a ham.
- Tom bir jambon pişirdi.
- I baked brownies.
- Kek pişirdim.
- Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- Tom didn't eat any of the cookies that Mary baked for him.
- Tom, Mary'nin pişirdiği kurabiyelerin hiçbirini yemedi.
- Tom baked a cake for Mary's birthday party.
- Tom Mary'nin doğum günü partisi için bir kek pişirdi.
- I baked it for you.
- Senin için pişirdim.
- Tom has baked a pie for dessert.
- Tom tatlı için bir turta pişirdi.
- I'm sure Tom is going to like the cookies you baked.
- Tom'un pişirdiğin kurabiyeleri seveceğinden eminim.
- I've baked a cake for him.
- Ben onun için bir kek pişirdim.
- I'm sure Tom is going to like the cookies you baked for him.
- Eminim Tom onun için pişirdiğin kurabiyeleri beğenecektir.
- Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary, Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- You baked nothing.
- Bir şey pişirmedin.
- The godmother baked a delicious cake.
- Büyükanne lezzetli bir pasta pişirdi.
- Tom baked these cookies.
- Tom bu kurabiyeleri pişirdi.
- I baked some cookies for Tom.
- Tom'a bazı çörekler pişirdim.
- I baked some cookies for her.
- Onun için birkaç kurabiye pişirdim.
- Mary baked a pie for Pi Day.
- Mary Pi Günü için bir turta pişirdi.
- We've baked some cakes for them.
- Onlar için kek pişirdik.
- I baked some muffins.
- Biraz kek pişirdim.
- I baked you a loaf of bread.
- Sana ekmek pişirdim.
- I baked some cookies for you.
- Senin için biraz kurabiye pişirdim.
- Tom told Mary that the cake she baked tasted good.
- Tom Mary'ye pişirdiği kekin tadının iyi olduğunu söyledi.
- I baked a pie.
- Bir pasta pişirdim.
- She baked brownies.
- O kek pişirdi.
- Tom admitted that he didn't eat the cake that his girlfriend had baked for him.
- Tom onun kız arkadaşının onun için pişirdiği pastayı yemediğini itiraf etti.
- I'm glad I didn't eat the cake that Tom baked.
- Tom'un pişirdiği pastayı yemediğim için mutluyum.
- She baked her husband an apple pie.
- Kocasına elmalı tart pişirdi.
- I'm sure Tom is going to like the cookies you baked for him.
- Eminim Tom onun için pişirdiğin kurabiyeleri sevecektir.
- Tom baked some heart-shaped cookies.
- Tom kalp şeklinde kurabiyeler pişirdi.
- Tom baked a pie.
- Tom bir pasta pişirdi.
- This is a pie that Tom baked.
- Bu Tom'un pişirdiği bir turta.
- Tom baked brownies.
- Tom kek pişirdi.
- She baked bread and cakes in the oven.
- Fırında ekmek ve kek pişirdi.
- I baked three pies this afternoon.
- Bu öğleden sonra üç turta pişirdim.
- You baked nothing.
- Hiçbir şey pişirmedin.
- Tom baked some brownies for Mary.
- Tom, Mary için biraz kek pişirdi.
- I baked him cookies.
- Ona kurabiye pişirdim.
- The cake that Tom baked looked really delicious.
- Tom'un pişirdiği pasta çok lezzetli görünüyordu.
- I'm glad I didn't eat the cake that Tom baked.
- Tom'un pişirdiği pastayı yemediğim için memnunum.
- I baked one.
- Ben bir tane pişirdim.
- Mary went crazy with excitement when she saw the squirrel-shaped cookies that Tom had baked.
- Mary, Tom'un pişirdiği sincap şeklindeki kurabiyeleri görünce heyecandan çılgına döndü.
- I baked a cake this afternoon.
- Bu öğleden sonra bir kek pişirdim.
- Tom baked a pie.
- Tom turta pişirdi.
- I baked you a loaf of bread.
- Sana bir somun ekmek pişirdim.
- I baked a pie.
- Turta pişirdim.
- Tom didn't eat any of the cookies that Mary baked for him.
- Tom, Mary'nin onun için pişirdiği kurabiyelerden hiçbirini yemedi.
- Tom told me Mary baked a cake for him.
- Tom bana Mary'nin kendisi için bir kek pişirdiğini söyledi.
- Tom baked three pies.
- Tom üç turta pişirdi.
- I've baked a cake for them.
- Ben onlar için bir kek pişirdim.
- Everyone loved the cheesecake I baked yesterday.
- Dün herkes pişirdiğim peynirli keki sevdi.
- I baked these cookies for you.
- Bu kurabiyeleri senin için pişirdim.
- Have you ever baked bread before?
- Daha önce hiç ekmek pişirdin mi?
- At the same time, I baked a cake.
- Aynı zamanda bir kek pişirdim.
- I baked an apple pie.
- Ben bir elmalı turta pişirdim.
- When was the last time you baked a cake?
- En son ne zaman bir kek pişirdin?
- Tom knows you didn't eat the cake he baked for you.
- Tom senin için pişirdiği pastayı yemediğini biliyor.
- These are cakes that she baked herself.
- Bunlar onun kendi pişirdiği keklerdir.
- Tom baked a couple of pies for the party.
- Tom parti için birkaç turta pişirdi.
- The best cakes that I have ever eaten are those that my mother baked.
- Şimdiye kadar yediğim en iyi kekler, annemin pişirdikleridir.
- We baked these cookies for them.
- Bu kurabiyeleri onlar için pişirdik.
- I baked some cookies for you.
- Sizin için biraz kurabiye pişirdim.
- We baked some cookies for them.
- Onlar için birkaç kurabiye pişirdik.
- Have you ever baked a pizza?
- Daha önce pizza pişirdin mi?
- Tom baked some cookies.
- Tom biraz kurabiye pişirdi.
- I baked some brownies for Tom.
- Tom için kek pişirdim.
- She baked three cakes.
- O üç kek pişirdi.
- I baked these cookies for her.
- Bu kurabiyeleri onun için pişirdim.
- Tom baked these cookies.
- Bu kurabiyeleri Tom pişirdi.
- Tom baked me a cake.
- Tom bana bir kek pişirdi.
- The best cookies I've ever eaten are the ones that your mother baked for me.
- Yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirdikleridir.
- The cake that Tom baked was delicious.
- Tom'un pişirdiği pasta çok lezzetliydi.
Show More (153)
|
2 |
bake |
(seramik) pişirmek |
v. |
|
- I will bake a cake for the night.
- Gece için bir kek pişireceğim.
- After shaping it, you can bake the dough to make the shape fixed.
- Şekillendirdikten sonra, şekli sabitlemek için hamuru pişirebilirsiniz.
Show More (-1)
|
3 |
bake |
fırında pişirmek |
v. |
|
- This is a pie that Tom baked.
- Bu Tom'un fırında pişirdiği bir pasta.
- The cake that Tom baked was delicious.
- Tom'un fırında pişirdiği kek lezzetliydi.
Show More (-1)
|
4 |
bake |
fırınlamak |
v. |
|
- Have you ever thought about baking your potatoes instead of frying them?
- Patatesleri kızartmak yerine fırınlamayı hiç düşündün mü?
Show More (-2)
|
5 |
bake |
pişmek |
v. |
|
Show More (-2)
|
6 |
bake |
fırında pişmek |
v. |
|
- The bread is baking in the oven.
- Ekmek fırında pişiyor.
Show More (-2)
|