| 1 |
tape |
bant |
n. |
|
- Well, I thought I could trade you for those tapes.
- Aslında, seninle o bantlar için değiş tokuş yapabiliriz diye düşünmüştüm.
- This tape sticks well.
- Bu bant iyi yapışıyor.
- I cut the tape.
- Bandı kestim.
- Tom cut the tape.
- Tom bandı kesti.
- We must cut the red tape within the EU.
- AB içindeki kırmızı bandı kesmeliyiz.
- They made a frame with tape.
- Bantla bir çerçeve yaptılar.
- This tape sticks well.
- Bu bant iyi yapışır.
- I need the tape.
- Bant lazım.
- This tape isn't sticky.
- Bu bant yapışkan değil.
- I need the tape.
- Bana bant lazım.
- Wrap tape around the pipe.
- Borunun etrafına bant sarın.
- Do you have any tape?
- Hiç bandın var mı?
- The governor cut the tape and opened the new bridge.
- Vali bandı kesti ve yeni köprü açıldı.
- We need to cut red tape.
- Kırmızı bandı kesmemiz gerekiyor.
- They made a frame with tape.
- Bantla bir çerçeve yapmışlar.
- The governor cut the tape and opened the new bridge.
- Vali bandı kesti ve yeni köprüyü açtı.
Show More (13)
|
| 2 |
band |
bant |
n. |
|
- Firstly, the creation of an indexed fluctuation band for excise duties applicable to commercial diesel.
- İlk olarak, ticari dizele uygulanan özel tüketim vergileri için endeksli bir dalgalanma bandı oluşturulmuştur.
- It also means clearer demands for a harmonised five to ten per cent VAT band.
- Bu aynı zamanda uyumlaştırılmış %5 ila %10 KDV bandına yönelik daha net talepler anlamına gelmektedir.
- The second issue concerns the distance bands.
- İkinci konu mesafe bantlarıyla ilgilidir.
- My boyfriend wears a wrist band.
- Erkek arkadaşım bir bilek bandı takıyor.
Show More (1)
|
| 3 |
ribbon |
bant |
n. |
|
- Mary wore a red ribbon in her hair.
- Mary saçlarına kırmızı bir bant takıyordu.
Show More (-2)
|
