1 |
barbecue |
barbekü |
n. |
|
- Linda's got me shopping for the barbecue tonight.
- Linda bu geceki barbekü için alışveriş yapmamı istedi.
- Linda's got me shopping for the barbecue tonight.
- Linda bu gece beni barbekü için alışverişe götürdü.
- Go and fetch the food and barbecue from the car!
- Git ve arabadan yiyecek ve barbeküyü getir!
- No one likes to eat a burnt barbecue!
- Kimse yanmış bir barbekü yemekten hoşlanmaz!
- We often have barbecues and pool parties.
- Çoğu kez barbekü ve havuz partileri veriyoruz.
- It's a perfect day for a barbecue.
- Bir barbekü için mükemmel bir gün.
- No one likes to eat a burnt barbecue!
- Kimse yanmış barbekü yemeyi sevmez!
- No barbecues here.
- Burada barbekü yok.
- First we have to carry the barbecue from the cellar out into the garden.
- Önce barbeküyü kilerden bahçeye taşımalıyız.
- We often have barbecues and pool parties.
- Sık sık barbekü ve havuz partileri yaparız.
- I love barbecue.
- Barbeküyü severim.
- We barbecued steaks last night.
- Dün gece barbeküde biftek pişirdik.
- I love barbecue.
- Barbeküye bayılırım.
- It's a perfect day for a barbecue.
- Barbekü için mükemmel bir gün.
- Why don't you fry up some of those nice sausages for our barbecue?
- Neden barbekümüz için o hoş sosislerden birazını kızartmıyorsun?
- We had a great evening yesterday with my brothers and my friends, and the barbecue was very good, too.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla harika bir akşam geçirdik ve barbekü de çok güzeldi.
- The country house was complete, with a swimming pool, a barbecue, a soccer field and a pool table.
- Kır evi; yüzme havuzu, barbekü, futbol sahası ve bilardo masası ile eksiksizdi.
- Tom invited his friends over for a barbecue.
- Tom arkadaşlarını barbekü için davet etti.
- Why don't you fry up some of those nice sausages for our barbecue?
- Neden barbekümüz için şu güzel sosislerden biraz kızartmıyorsun?
Show More (16)
|
2 |
barbecue |
barbekü yapmak |
v. |
|
- Tom likes to barbecue.
- Tom barbekü yapmayı seviyor.
- We're having a barbecue.
- Bir barbekü yapıyoruz.
- The men are having a barbecue.
- Adamlar barbekü yapıyor.
- I also want to have a barbecue.
- Ben de barbekü yapmak istiyorum.
- We'll have a barbecue at the beach.
- Sahilde barbekü yapacağız.
- We'll have a barbecue at the beach.
- Biz plajda barbekü yapacağız.
- It's OK with me if we barbecue, but I don't like it when smoke gets in my eyes.
- Barbekü yapmamız bana uyar ama gözüme duman kaçmasından hoşlanmıyorum.
- We're having a barbecue.
- Barbekü yapacağız.
- We're having a barbecue next Saturday.
- Önümüzdeki Cumartesi barbekü yapacağız.
- We're having a barbecue next Saturday.
- Önümüzdeki Cumartesi barbekü yapıyoruz.
- I haven't had a barbecue for a long time.
- Uzun zamandır barbekü yapmamıştım.
- Tom likes to barbecue.
- Tom barbekü yapmayı sever.
- I like to barbecue.
- Barbekü yapmayı severim.
- Barbecuing is one way to cook meat.
- Barbekü yapmak et pişirmenin bir yoludur.
- Tom likes barbecuing for his family.
- Tom ailesi için barbekü yapmayı seviyor.
Show More (12)
|
3 |
barbecue |
mangal |
n. |
|
- Linda's got me shopping for the barbecue tonight.
- Linda bana bu akşamki mangal için alışverişe gönderdi.
Show More (-2)
|
4 |
barbecue |
ızgara yapmak |
v. |
|
- We barbecued steaks last night.
- Biz dün gece mangalda biftek ızgara yaptık.
Show More (-2)
|