|
- There are three cows in the barn.
- Ahırda üç inek var.
- The old barn burned down.
- Eski ahır yandı.
- Why are barns red?
- Ahırlar neden kırmızı?
- Tom slept in the barn.
- Tom ahırda uyudu.
- We need lumber to build a barn.
- Ahır yapmak için keresteye ihtiyacımız var.
- The barns are full of grain.
- Ahırlar tahıl dolu.
- Tom painted the barn red.
- Tom ahırı kırmızıya boyadı.
- I saw them kissing behind the barn.
- Onların ahırın arkasında öpüştüğünü gördüm.
- The barn is full of hay.
- Ahır saman dolu.
- All of a sudden, the barn went up in flames.
- Birdenbire ahır alevler içinde kaldı.
- Tom hid in the barn.
- Tom ahıra saklandı.
- On entering the barn, he found a missing bike.
- Ahıra girerken kayıp bir bisiklet buldu.
- Were you born in a barn?
- Bir ahırda mı doğdun?
- Tom and his friends painted the barn.
- Tom ve arkadaşları ahırı boyadılar.
- Tom was hiding in the barn.
- Tom ahırda saklanıyordu.
- How did you convince Tom to help us paint the barn?
- Tom'un ahırı boyamamıza yardım etmeye nasıl ikna ettin?
- The barn was destroyed.
- Ahır yok oldu.
- I saw Tom and Mary kissing behind the barn.
- Tom ve Mary'yi ahırın arkasında öpüşürken gördüm.
- The barn is on fire!
- Ahır yanıyor!
- All of a sudden, the barn went up in flames.
- Birdenbire ahır tamamen yandı.
- Tom took the old dog out behind the barn and shot it.
- Tom yaşlı köpeği ahırın arkasına götürdü ve vurdu.
- On entering the barn, he found a missing bike.
- Ahıra girdiğinde kayıp bir bisiklet buldu.
- Were you born in a barn or something?
- Bir ahırda falan mı doğdun?
- The barn was small, but it was strong.
- Ahır küçüktü ama sağlamdı.
- Tom and his friends painted the barn yesterday.
- Tom ve arkadaşları dün ahırı boyadılar.
- The soldiers set fire to the barn.
- Askerler ahırı ateşe verdiler.
- We stored the hay in the barn.
- Samanları ahırda depoladık.
- The farmer's wife threw moldy bread out of kitchen window and the hungry farm cat ran out of the barn to eat it.
- Çiftçinin karısı küflenmiş ekmeği mutfak penceresinden dışarı attı ve aç çiftlik kedisi onu yemek için ahırdan dışarı koştu.
- The horse is out of the barn.
- At ahırdan çıktı.
- We plan to help Tom paint the barn tomorrow.
- Yarın Tom'un ahırı boyamasına yardım etmeyi planlıyoruz.
- The farmer keeps his tractor in the barn.
- Çiftçi traktörünü ahırda tutuyor.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
- Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdi.
- My barn having burned to the ground, I can now see the moon.
- Ahırım yanıp kül oldu, artık ayı görebiliyorum.
- Tom's barn was struck by lightning twice last year.
- Tom'un ahırına geçen yıl iki kez yıldırım düştü.
- Farmhouses have barns.
- Çiftlik evlerinin ahırları vardır.
- We need to repaint the barn.
- Ahırı yeniden boyamalıyız.
- I guess Tom didn't get around to painting the barn last summer.
- Sanırım Tom geçen yaz ahırı boyamaya fırsat bulamadı.
- Davy was making mud pies behind the barn.
- Davy ahırın arkasında çamur turtası yapıyordu.
- Barns are painted red because red paint is cheap.
- Ahırlar kırmızı boyalıdır, çünkü kırmızı boya ucuzdur.
- Tom took the horses to the barn.
- Tom atları ahıra götürdü.
- He came out of the barn with his hands in the air.
- Ellerini havaya kaldırarak ahırdan çıktı.
- The police found Tom's body in a shallow grave behind the barn.
- Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.
- The farmer's wife threw moldy bread out of kitchen window and the hungry farm cat ran out of the barn to eat it.
- Çiftçinin karısı, mutfak penceresinden küflü ekmek fırlattı ve aç çiftlik kedisi onu yemek için ahırdan dışarı koştu.
- The barn's on fire.
- Ahır yanıyor.
- We'll carry it to the barn.
- Biz onu ahıra taşıyacağız.
- I've been hiding behind the barn.
- Ahırın arkasında saklanıyordum.
- I slept in the barn.
- Ahırda uyudum.
- Move that boulder away from the barn.
- Şu kayayı ahırdan uzaklaştırın.
- Don't keep the car in the barn.
- Arabayı ahırda tutmayın.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
- Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdiler.
- Hay is stored in the barn.
- Saman ahırda depolanır.
- The barn collapsed under the weight of the snow.
- Ahır karın ağırlığı altında çöktü.
- Tom hurried to get the horses out of the barn.
- Tom atları ahırdan çıkarmak için acele etti.
- How did you convince Tom to help us paint the barn?
- Tom'u ahırı boyamamıza yardım etmesi için nasıl ikna ettin?
- Tom was supposed to help me paint the barn yesterday, but he never showed up.
- Tom'un dün ahırı boyamama yardım etmesi gerekiyordu ama gelmedi.
- Barns are painted red because red paint is cheap.
- Ahırlar kırmızıya boyanır çünkü kırmızı boya ucuz.
- The farmer took the wheat to the barn.
- Çiftçi buğdayı ahıra götürdü.
- We'll carry it to the barn.
- Onu ahıra taşıyacağız.
- I saw Tom kissing Mary behind the barn.
- Tom'u ahırın arkasında Mary'yi öperken gördüm.
- The barn was destroyed.
- Ahır yıkıldı.
- The police found Tom's body in a shallow grave behind the barn.
- Polis Tom'un cesedini ahırın arkasında sığ bir mezarda buldu.
- Davy was making mud pies behind the barn.
- Davy, ahırın arkasında çamurdan turtalar yapıyordu.
- Tom's barn was struck by lightning twice last year.
- Tom'un ahırı geçen sene iki kez yıldırım tarafından çarpıldı.
- The barn is empty.
- Ahır boştur.
- All of a sudden, the barn went up in flames.
- Birdenbire ahır yanıp kül oldu.
- Tom is going to have to paint his barn again next year.
- Tom gelecek yıl ahırını yeniden boyamak zorunda kalacak.
- The farmer keeps his tractor in the barn.
- Çiftçi traktörünü ahırda tutar.
- Why are barns red?
- Ahırlar neden kırmızıdır?
- Tom hid in the barn.
- Tom ahırda saklandı.
- Tom walked into the barn.
- Tom ahıra girdi.
- I slept in the barn.
- Ben ahırda uyudum.
- The barn is empty.
- Ahır boş.
- Tom and his friends painted the barn yesterday.
- Tom ve arkadaşları dün ahırı boyadı.
- I saw Tom and Mary kissing each other behind the barn.
- Tom ve Mary'nin ahırın arkasında birbirlerini öptüklerini gördüm.
- I saw Tom and Mary kissing each other behind the barn.
- Tom ve Mary'yi ahırın arkasında öpüşürken gördüm.
- The soldiers set fire to the barn.
- Askerler ahırı ateşe verdi.
- The old barn fell down.
- Eski ahır yıkıldı.
- The old barn fell down.
- Eski ahır çöktü.
- Hay is stored in the barn.
- Saman ahırda saklanıyor.
- I saw them kissing behind the barn.
- Onları ahırın arkasında öpüşürken gördüm.
- The barn was empty.
- Ahır boştu.
- Tom and his friends painted the barn.
- Tom ve arkadaşları ahırı boyadı.
- I've finally finished painting the barn.
- Sonunda ahırı boyamayı bitirdim.
- Sami set the barn on fire.
- Sami ahırı ateşe verdi.
- The old barn collapsed.
- Eski ahır çöktü.
- Look, the barn is on fire!
- Bak, ahır yanıyor!
- I saw Tom and Mary kissing behind the barn.
- Tom ve Mary'nin ahırın arkasında öpüştüklerini gördüm.
- We need lumber to build a barn.
- Ahır inşa etmek için keresteye ihtiyacımız var.
- I saw Tom kissing Mary behind the barn.
- Ahırın arkasında Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.
- We're going to have to paint our barn soon.
- Yakında ahırımızı boyamamız gerekecek.
- My barn having burned to the ground, I can now see the moon.
- Benim ahır yanıp kül olduktan sonra şimdi ayı görebiliyorum.
Show More (88)
|