|
- Imagine if Member States were to set dates at this stage which are at the moment not based on fact.
- Üye Devletlerin bu aşamada şu anda gerçeklere dayanmayan tarihler belirlediğini düşünün.
- If we want to be passionate, then let our passion be based on facts.
- Tutkulu olmak istiyorsak, tutkumuzun gerçeklere dayanmasına izin vermeliyiz.
- Imagine if Member States were to set dates at this stage which are at the moment not based on fact.
- Üye Devletlerin bu aşamada şu anda gerçeklere dayanmayan tarihler belirlediklerini bir düşünün.
- If those fears are based on fact, we can deal with them by information and participation.
- Eğer bu korkular gerçeğe dayanıyorsa bilgilendirme ve katılım yoluyla onlarla başa çıkabiliriz.
- If we want to be passionate, then let our passion be based on facts.
- Eğer tutkulu olmak istiyorsak, tutkumuzun gerçeklere dayanmasına izin verin.
- This story is based on facts.
- Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.
- Her argument was not based on facts.
- Onun iddiası gerçeklere dayalı değildi.
- His argument was based on facts.
- Argümanı gerçeklere dayanıyordu.
- Her theory is based on facts.
- Onun teorisi gerçeklere dayanır.
- This story is based on facts.
- Bu hikaye gerçeklere dayanıyor.
- Her theory is based on facts.
- Teorisi gerçeklere dayanıyor.
- His argument was based on facts.
- Onun argümanı gerçeklere dayalıydı.
- Her argument was not based on facts.
- Argümanı gerçeklere dayanmıyordu.
- This is based on fact.
- Bu gerçeğe dayanıyor.
- The story is based on fact.
- Hikaye gerçeğe dayanıyor.
- His statement was based on fact.
- İfadesi gerçeklere dayanıyordu.
Show More (13)
|
