The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.

	Inglés	Turco
1	be careful	dikkat etmek	v.
	I've always been careful to not say too much. Çok fazla konuşmamaya hep dikkat etmişimdir. Being careful about his health, he seldom gets sick. Sağlığına dikkat ettiği için nadiren hastalanıyor. Mary is being careful with her baby. Mary bebeğine dikkat ediyor. Not being careful of his health, he fell ill. Sağlığına dikkat etmediği için hastalandı. He isn't being careful. Dikkat etmiyor. He is careful about his manners. Davranışlarına dikkat ediyor. He almost never gets sick because he is careful about his health. Sağlığına dikkat ettiği için neredeyse hiç hastalanmıyor. He seldom gets sick because he is careful about his health. Sağlığına dikkat ettiği için nadiren hastalanıyor. Tom is careful about what he eats and drinks. Tom yediklerine ve içtiklerine dikkat ediyor. Sami was careful not to wake his wife. Sami karısını uyandırmamaya dikkat ediyordu. She was careful not to leave the door unlocked. Kapıyı açık bırakmamaya dikkat ediyordu. She was careful not to break the glasses. Bardakları kırmamaya dikkat etti. I was careful not to do that. Bunu yapmamaya dikkat ettim. I was careful to not leave any evidence. Kanıt bırakmamaya dikkat ettim. Tom was careful not to make too much noise. Tom çok fazla gürültü yapmamaya dikkat ediyordu. Tom was careful not to say anything that would make Mary mad. Tom, Mary'yi kızdıracak bir şey söylememeye dikkat ediyordu. Tom was careful not to touch Mary. Tom Mary'e dokunmamaya dikkat etti. Tom was careful not to be noticed. Tom fark edilmemeye dikkat etti. Tom was careful not to leave any evidence. Tom kanıt bırakmamaya dikkat etti. Tom was careful not to leave the door unlocked. Tom kapıyı açık bırakmamaya dikkat etti. We were careful not to do that. Bunu yapmamaya dikkat ettik. Could you be careful with that? Şuna dikkat edebilir misin? Could you be careful with that? Buna dikkat eder misin? Be careful of what you say, for he's easily annoyed. Söylediklerinize dikkat edin, çünkü kolayca sinirlenir. Be careful not to trip and fall. Takılıp düşmemeye dikkat edin. Be careful not to trip over this rock. Bu kayaya takılmamaya dikkat edin. Be careful what you say and how you say it. Ne söylediğinize ve nasıl söylediğinize dikkat edin. Above all, be careful about what you eat and drink. Her şeyden önce, ne yediğinize ve içtiğinize dikkat edin. Above all, be careful about what you eat and drink. En önemlisi, yediklerinize ve içtiklerinize dikkat edin. After cutting habanero peppers, be careful not to rub your eyes. Habanero biberlerini kestikten sonra gözlerinizi ovuşturmamaya dikkat edin. Be careful not to underestimate the problem. Sorunu hafife almamaya dikkat edin. Be careful of Tom. Tom'a dikkat edin. Be careful about what you eat. Yediklerinize dikkat edin. Be careful not to do that. Bunu yapmamaya dikkat edin. Be careful not to drink too much coffee in the evening. Akşamları çok fazla kahve içmemeye dikkat edin. Be careful on those rocks. Şu kayalara dikkat edin. Be careful with contractions. Kasılmalara dikkat edin. Be careful with her. Ona dikkat edin. Be careful not to make any mistakes. Hata yapmamaya dikkat edin. Be careful with them. Onlara dikkat edin. Be careful you don't break Tom's heart. Tom'un kalbini kırmamaya dikkat edin. Be careful not to overcook the carrots. Havuçları fazla pişirmemeye dikkat edin. Be careful not to spill gasoline when filling the tank on your lawn mower. Çim biçme makinenizin deposunu doldururken benzin dökmemeye dikkat edin. I'll be careful never to be late again. Bir daha asla geç kalmamaya dikkat edeceğim. Please be careful not to forget to lock the door when you go out. Lütfen dışarı çıkarken kapıyı kilitlemeyi unutmamaya dikkat edin. Please be careful not to let the dog outside. Lütfen köpeğin dışarı çıkmamasına dikkat edin. Please be careful not to forget your card or your change in the machine. Lütfen kartınızı ya da para üstünüzü makinede unutmamaya dikkat edin. Please be careful that you don't break this vase. Lütfen bu vazoyu kırmamaya dikkat edin. Please be careful not to overexert yourself. Lütfen kendinizi fazla zorlamamaya dikkat edin. Please be careful not to break this vase. Lütfen bu vazoyu kırmamaya dikkat edin. If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat. Eğer zayıflamak istiyorsan, ne yediğine dikkat etmek zorundasın. Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs. Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli. People with rheumatoid arthritis symptoms should be careful about what they eat. Romatoid artrit semptomları olan insanlar yediklerine dikkat etmelidir. The first time you meet people, you should be careful about how near you stand to them. İnsanlarla ilk kez tanıştığında, onlara ne kadar yakın durduğuna dikkat etmelisin. The first time you meet people, you should be careful about how near you stand to them. İnsanlarla ilk kez tanıştığınızda, onlara ne kadar yakın durduğunuza dikkat etmelisiniz. If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat. Eğer kilo vermek istiyorsanız, yediklerinize dikkat etmelisiniz. We have to be careful with expenses. Giderlerimize dikkat etmek zorundayız. Tom has to be careful about what he eats. Tom ne yediğine dikkat etmeli. Tom should be careful not to underestimate Mary. Tom, Mary'yi hafife almamaya dikkat etmeli. We have to be careful not to do that again. Bunu bir daha yapmamaya dikkat etmeliyiz. We have to be careful who we show these plans to. Bu planları kime gösterdiğimize dikkat etmeliyiz. We have to be careful who we show these plans to. Bu planları kime göstereceğimize dikkat etmeliyiz. We must be careful of our health. Sağlığımıza dikkat etmeliyiz. We must, first of all, be careful of our health. Her şeyden önce, sağlığımıza dikkat etmeliyiz. We must, first of all, be careful of our health. Her şeyden önce sağlığımıza dikkat etmeliyiz. We should always be careful of what we do. Yaptığımız şeylere her zaman dikkat etmeliyiz. We should be careful what we say. Ne söylediğimize dikkat etmeliyiz. Tom has some food allergies, so he has to be careful about what he eats. Tom'un bazı gıda alerjileri var, bu yüzden ne yediğine dikkat etmesi gerekiyor. Tom needs to be careful not eat too much. Tom'un çok fazla yememeye dikkat etmesi gerekiyor. Tom told Mary that she needed to be careful not to make John angry. Tom, Mary'ye John'u kızdırmamaya dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Tom had better be careful what he says. Tom ne söylediğine dikkat etse iyi olur. Would you be careful with that? Buna dikkat eder misin? Would you be careful with that? Şuna dikkat eder misin? When you meet someone for the first time, be careful about how close you stand to that person. Biriyle ilk kez tanıştığınızda, o kişiye ne kadar yakın durduğunuza dikkat edin. You must be careful not to get angry. Sinirlenmemeye dikkat etmelisin. You must be careful of yourself. Kendine dikkat etmelisin. You should be careful not to say too much. Çok fazla şey söylememeye dikkat etmelisin. You should be careful of your money. Parana dikkat etmelisin. You should be careful what you say. Söylediğine dikkat etmelisin. You should be careful about your health. Sağlığına dikkat etmelisin. You've got to be careful what you say to people who are easily offended. Kolayca kırılabilen insanlara ne söylediğine dikkat etmelisin. You should be careful what you wish for. Ne dilediğine dikkat etmelisin. You should be careful with her. Ona dikkat etmelisin. You should be careful with him. Ona dikkat etmelisin. You must be careful not to make him angry. Onu kızdırmamaya dikkat etmelisin. You should be careful with them. Onlara dikkat etmelisin. You should be careful with those. Şunlara dikkat etmelisin. You should be careful with those. Bunlara dikkat etmelisin. You should be careful with Tom. Tom'a dikkat etmelisin. You should be careful not to do too much. Çok fazla şey yapmamaya dikkat etmelisin. You should be careful not to help too much. Çok fazla yardım etmemeye dikkat etmelisin. You should be careful with knives. Bıçaklara dikkat etmelisin. You must be careful with the wine glass. Şarap bardağına dikkat etmelisin. You should be careful with that. Ona dikkat etmelisin. Be careful with him. Ona dikkat edin. Be careful not to drive the wrong way on a one-way street. Tek yönlü bir caddede ters yönde sürmemeye dikkat edin. Be careful not to drive the wrong way on a one-way street. Tek yönlü bir yolda yanlış yöne gitmemeye dikkat edin. Be careful not to hurt Tom's feelings. Tom'un duygularını incitmemeye dikkat edin. You must be careful with the wine glass. Şarap kadehine dikkat etmelisin. You should be careful of the feelings of others. Başkalarının duygularına dikkat etmelisiniz. You should be careful of your money. Paranıza dikkat etmelisiniz. You should be careful what you say. Ne söylediğinize dikkat etmelisiniz. You must be careful of the traffic when you cross the street. Karşıdan karşıya geçerken trafiğe dikkat etmelisiniz. You must be careful of yourself. Kendinize dikkat etmelisiniz. You've got to be careful what you say to people who are easily offended. Kolay rencide olan insanlara ne söyleyeceğinize dikkat etmelisiniz. You'll have to be careful how you behave yourself. Terbiyeni takınmaya dikkat etmen gerekecek. You'd better be careful what you say. Söylediklerine dikkat etsen iyi edersin. You had better be careful not to overeat. Aşırı yememeye dikkat etsen iyi olur. You'd better be careful what you say. Söylediğine dikkat etsen iyi olur. Be careful, the bullet can ricochet off the rock and come towards you. Dikkat edin, mermi taştan sekip size gelebilir. Show More (107)
2	be careful	dikkatli ol	expr.
	Now do be careful. Şimdi dikkatli ol. The floor is slippery, so be careful. Zemin kaygan, bu yüzden dikkatli ol. The floor is slippery, so be careful. Yerler kaygan, onun için dikkatli ol. The road is icy, so please be careful. Yolda buzlanma var, onun için lütfen dikkatli ol. The roads are slippery, so please be careful. Yollar kaygan, onun için lütfen dikkatli ol. These stairs are a little slippery, so please be careful. Bu merdivenler çok kaygan, bu yüzden lütfen dikkatli ol. Tom, please be careful. Tom, lütfen dikkatli ol. Be careful; there's a hole in the road! Dikkatli ol, yolda bir delik var! Be careful; there's a hole in the road! Dikkatli ol; yolda bir çukur var! Be careful or she'll stab you in the back. Dikkatli ol yoksa o seni sırtından bıçaklar. Be careful or she'll stab you in the back. Dikkatli ol yoksa seni sırtından bıçaklar. Be careful or you'll strip the gears. Dikkatli ol yoksa dişlileri sıyıracaksın. Be careful because that soup is hot. Dikkatli ol çünkü çorba çok sıcak. Be careful in there. Orada dikkatli ol. Be careful near the window. Pencerenin yanında dikkatli ol. Be careful when crossing the street. Karşıdan karşıya geçerken dikkatli ol. Be careful now. Şimdi dikkatli ol. Be careful when working with a hoe. Bir çapa ile çalışırken dikkatli ol. Be careful on the way home. Eve giderken dikkatli ol. Be careful not to be deceived. Aldatılmamak için dikkatli ol. Be careful not to break the eggs. Yumurtaları kırmamak için dikkatli ol. Be careful not to break these eggs. Bu yumurtaları kırmamak için dikkatli ol. Be careful when working with a hoe. Çapa ile çalışırken dikkatli ol. Be careful when you cross a road. Yoldan karşıya geçerken dikkatli ol. Be careful out there. Dışarıda dikkatli ol. Be careful when you cross a road. Yoldan geçerken dikkatli ol. Be careful not to fail. Başarısız olmamak için dikkatli ol. Be careful not to fall. Düşmemek için dikkatli ol. Be careful not to get caught. Yakalanmamak için dikkatli ol. Be careful when you cross the street. Karşıdan karşıya geçerken dikkatli ol. Be careful crossing the street. Caddeyi geçerken dikkatli ol. Be careful swimming in the sea. Denizde yüzerken dikkatli ol. Be careful that they don't suspect you. Senden şüphelenmemeleri için dikkatli ol. Be careful up there. Orada dikkatli ol. Be careful crossing the street. Karşıdan karşıya geçerken dikkatli ol. Be careful up there. Yukarıda dikkatli ol. Be careful not to say something stupid. Aptalca bir şey söylememek için dikkatli ol. Be careful with it. Dikkatli ol. Please be careful in Boston, OK? Lütfen Boston'da dikkatli ol, tamam mı? Just be careful down there. Aşağıda dikkatli ol. Just be careful with everything. Her konuda dikkatli ol. Just be careful with Tom. Tom'a karşı dikkatli ol. Please be careful not to break this vase. Lütfen bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol. Please be careful that you don't break this vase. Bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol. Tom, be careful! Tom, dikkatli ol! Be careful, dog biting! Dikkatli ol, köpek ısırıyor! Be careful, he might shoot you! Dikkatli ol, seni vurabilir! Be careful, I don't want any troubles. Dikkatli ol, sorun istemiyorum. Be careful, OK? Dikkatli ol, tamam mı? Be careful, the bullet can ricochet off the rock and come towards you. Dikkatli ol, mermi kayadan sekip sana doğru gelebilir. Be careful, there are cougars in this area. Dikkatli ol, bu bölgede pumalar var. Be careful, this guy has a shooting license! Dikkatli ol, bu adamın ateş etme ruhsatı var! Be careful, there's a car! Dikkatli ol, bir araba var! Be careful, this guy has a shooting license! Dikkatli ol, bu adamın atış ruhsatı var! Be careful, Tom! Dikkatli ol, Tom! Be careful, Tom. Dikkatli ol, Tom. Just be careful, Tom. Dikkatli ol, Tom. Always be careful. Her zaman dikkatli ol. Anything might happen, so be careful. Her şey olabilir bu yüzden dikkatli ol. Do be careful. Aman dikkatli ol. A typhoon is coming, so be careful. Bir tayfun geliyor, bu yüzden dikkatli ol. Maybe the next time you'll listen to me when I tell you to be careful. Belki bir dahaki sefere sana dikkatli ol dediğimde beni dinlersin. Just you be careful. Sadece sen dikkatli ol. Just you be careful. Sadece dikkatli ol. If you can't be good, be careful. Eğer iyi olamıyorsan, dikkatli ol. Just please be careful. Lütfen dikkatli ol. Show More (63)