|
- Can't we just be friends?
- Biz sadece arkadaşlar olamaz mıyız?
- Let's be friends forever.
- Sonsuza kadar arkadaş olalım.
- We'll be friends.
- Arkadaş olacağız.
- Why don't we be friends?
- Neden arkadaş olmuyoruz?
- Tom and Mary are both happy to be friends again.
- Tom ve Mary'nin ikisi de tekrar arkadaş olmaktan mutlular.
- I thought Tom and Mary were friends.
- Tom ve Mary'nin arkadaş olduklarını sanıyordum.
- Can't we be friends?
- Arkadaş olamaz mıyız?
- I thought Tom and Mary were friends.
- Tom ve Mary'nin arkadaş olduğunu sanıyordum.
- Let's be friends, OK?
- Arkadaş olalım, tamam mı?
- We couldn't help being friends.
- Arkadaş olmaktan kendimizi alamadık.
- Whatever happens, we'll always be friends.
- Ne olursa olsun biz her zaman arkadaş olacağız.
- Do you think Tom and Mary will ever be friends?
- Tom ve Mary'nin arkadaş olacaklarını düşünüyor musun?
- You said we were friends.
- Arkadaş olduğumuzu söyledin.
- We'll be friends forever.
- Sonsuza kadar arkadaş olacağız.
- I knew we would be friends.
- Arkadaş olacağımızı biliyordum.
- I don't think Tom and Mary are ever going to be friends.
- Tom ve Mary'nin arkadaş olacaklarını hiç sanmıyorum.
- I knew we would be friends.
- Ben arkadaş olacağımızı biliyordum.
- Let's be friends.
- Hadi arkadaş olalım.
- We'll always be friends.
- Her zaman arkadaş olacağız.
- Why can't we be friends?
- Neden arkadaş olamıyoruz?
- I told them we were friends.
- Onlara arkadaş olduğumuzu söyledim.
- You once said we were friends.
- Bir keresinde arkadaş olduğumuzu söyledin.
- We can't be friends anymore.
- Biz artık arkadaş olamayız.
- I guess we'll be friends.
- Sanırım arkadaş olacağız.
- I want us to be friends.
- Arkadaş olmak istiyorum.
- Can't we all be friends?
- Hepimiz arkadaş olamaz mıyız?
- We'll be friends forever.
- Biz ebediyen arkadaş olacağız.
- I want us to be friends.
- Arkadaş olmanızı istiyorum.
- I thought we were friends.
- Arkadaş olduğumuzu düşünüyordum.
- I told her we were friends.
- Ona arkadaş olduğumuzu söyledim.
- I want us to be friends again.
- Tekrar arkadaş olmamızı istiyorum.
- Are we going to be friends after this?
- Bundan sonra arkadaş olacak mıyız?
- I didn't know you two were friends.
- İkinizin arkadaş olduğunu bilmiyordum.
- He declared that they had been friends for 30 years.
- Otuz yıldır arkadaş olduklarını açıkladı.
- I just want us to be friends again.
- Tekrar arkadaş olmamızı istiyorum.
- Tom and Mary are both happy to be friends again.
- Tom ve Mary tekrar arkadaş oldukları için mutlular.
- You and I need to be friends.
- Sen ve ben arkadaş olmalıyız.
- Can't we just be friends?
- Sadece arkadaş olamaz mıyız?
- We can no longer be friends.
- Artık arkadaş olamayız.
- Shouldn't we be friends?
- Arkadaş olmamız gerekmiyor mu?
- Why can't we just be friends?
- Neden sadece arkadaş olamıyoruz?
- We got to be friends.
- Arkadaş olmalıyız.
- I'd like us to be friends again.
- Tekrar arkadaş olmak istiyorum.
- Let's always be friends.
- Her zaman arkadaş olalım.
- Let's just be friends.
- Sadece arkadaş olalım.
- I think we should just be friends.
- Bence sadece arkadaş olmalıyız.
- If you do that, we'll no longer be friends.
- Eğer bunu yaparsan, artık arkadaş olamayız.
- We can't be friends anymore.
- Artık arkadaş olamayız.
- I don't think Tom and Mary are ever going to be friends.
- Tom ve Mary'nin arkadaş olacaklarını sanmıyorum.
- I told him we were friends.
- Ona arkadaş olduğumuzu söyledim.
- I thought you and Tom were friends.
- Tom'la arkadaş olduğunuzu sanıyordum.
- I thought we were going to try to be friends.
- Arkadaş olmaya çalışacağımızı sanıyordum.
- I told Tom we were friends.
- Tom'a bizim arkadaş olduğumuzu söyledim.
- We couldn't help being friends.
- Kendimizi arkadaş olmaktan alamadık.
- I thought we were friends.
- Arkadaş olduğumuzu sanıyordum.
- If you do that, we'll no longer be friends.
- Eğer onu yaparsan artık arkadaş olmayacağız.
- I'd like to be friends.
- Arkadaş olmak isterim.
- You once said we were friends.
- Bir keresinde arkadaş olduğumuzu söylemiştin.
- I hope you and I will always be friends.
- Umarım sen ve ben hep arkadaş oluruz.
- Tom told me you were friends.
- Tom bana arkadaş olduğunuzu söyledi.
- We'll always be friends.
- Biz her zaman arkadaş olacağız.
- Tom and I'll always be friends.
- Tom ve ben hep arkadaş olacağız.
- Tom and I'll always be friends.
- Tom ve ben her zaman arkadaş olacağız.
- I knew we were going to be friends.
- Arkadaş olacağımızı biliyordum.
- I know Tom and Mary used to be friends.
- Tom ve Mary'nin eskiden arkadaş olduklarını biliyorum.
- I think we should just be friends.
- Sanırım sadece arkadaş olmalıyız.
- Why can't we just be friends?
- Neden sadece arkadaş olamayalım?
- Tom and Mary are both happy to be friends again.
- Hem Tom hem de Mary tekrar arkadaş olmaktan mutlular.
- We got to be friends.
- Biz arkadaş olmalıyız.
- Let's be friends.
- Arkadaş olalım.
- I didn't know you guys were friends.
- Arkadaş olduğunuzu bilmiyordum.
- We should be friends.
- Arkadaş olmalıyız.
- Let's shake hands and be friends.
- El sıkışalım ve arkadaş olalım.
- Let's bury the hatchet and be friends again!
- Hadi baltaları gömelim ve tekrar arkadaş olalım!
- I'd like to be friends.
- Arkadaş olmak isterdim.
- I told Tom we were friends.
- Tom'a arkadaş olduğumuzu söyledim.
- Let's all be friends.
- Hepimiz arkadaş olalım.
Show More (74)
|
