|
- I think she was impressed.
- Sanırım etkilenmişti.
- Tom must be impressed.
- Tom etkilenmiş olmalı.
- I think you'll be impressed.
- Bence etkileneceksiniz.
- Tom is impressed.
- Tom etkilendi.
- The girls were quite impressed.
- Kızlar oldukça etkilendi.
- Tom likely won't be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenmeyecektir.
- Tom was impressed by Mary's magic trick.
- Tom, Mary'nin sihir numarasından etkilendi.
- I'm still not impressed.
- Hâlâ etkilenmedim.
- Tom and I were both impressed.
- Tom da ben de çok etkilendik.
- Tom played a waltz on the piano using only his thumbs and Mary was very impressed.
- Tom, yalnızca baş parmaklarını kullanarak piyanoda bir vals çaldı ve Mary çok etkilendi.
- Tom will be impressed by that.
- Tom bundan etkilenecek.
- Tom hoped Mary would be impressed.
- Tom Mary'nin etkileneceğini umuyordu.
- The bus driver was not impressed when Tom pulled out a $50 note to pay his fare.
- Tom ücretini ödemek için 50 dolarlık bir banknot çıkardığında otobüs şoförü pek etkilenmedi.
- Tom said he wasn't impressed.
- Tom etkilenmediğini söyledi.
- Tom may be impressed.
- Tom etkilenmiş olabilir.
- Tom isn't impressed.
- Tom etkilenmedi.
- Tom was sincerely impressed.
- Tom içtenlikle etkilendi.
- I was impressed by what Tom did.
- Tom'un yaptıklarından etkilendim.
- Tom was impressed with Mary's effort.
- Tom, Mary'nin çabasından etkilendi.
- I'm highly impressed.
- Çok etkilendim.
- Even I was impressed with Tom's singing.
- Tom'un şarkı söylemesinden ben bile etkilendim.
- I was impressed with Tom's report.
- Ben Tom'un raporundan etkilendim.
- Tom and I weren't impressed.
- Tom ve ben etkilenmedik.
- Tom said that he was very impressed.
- Tom çok etkilendiğini söyledi.
- They're impressed.
- Etkilendiler.
- I'm really impressed.
- Gerçekten etkilendim.
- Both Tom and Mary were impressed.
- Hem Tom hem de Mary etkilenmişti.
- I was impressed by how well Tom could speak French.
- Tom'un Fransızcayı ne kadar iyi konuştuğundan etkilendim.
- Tom said that Mary wasn't impressed.
- Tom, Mary'nin etkilenmediğini söyledi.
- Even Tom was somewhat impressed.
- Tom bile biraz etkilendi.
- Tom was impressed with that.
- Tom bundan etkilendi.
- Tom didn't think Mary would be impressed.
- Tom, Mary'nin etkileneceğini düşünmedi.
- I was impressed by Tom's skill.
- Tom'un yeteneğinden etkilendim.
- Tom and I were impressed.
- Tom ve ben çok etkilendik.
- Both Tom and Mary were impressed.
- Hem Tom hem de Mary etkilenmişlerdi.
- I'm sure Tom won't be impressed.
- Tom'un etkilenmeyeceğinden eminim.
- I was impressed by Tom's honesty.
- Tom'un dürüstlüğünden etkilendim.
- I was impressed on how well Tom could speak French.
- Tom'un ne kadar iyi Fransızca konuştuğundan etkilendim.
- Tom will likely be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenecek.
- Tom said Mary was likely to be impressed.
- Tom, Mary'nin etkilenebileceğini söyledi.
- Tom doesn't think Mary would be impressed.
- Tom Mary'nin etkileneceğini düşünmüyor.
- I'm not impressed.
- Ben etkilenmedim.
- Tom was not impressed.
- Tom etkilenmedi.
- We're not impressed.
- Etkilenmedik.
- I've always been impressed by how well you speak French.
- Fransızcayı bu kadar iyi konuşmanızdan her zaman etkilendim.
- I was impressed by the way Tom spoke French.
- Tom'un Fransızca konuşma tarzından etkilendim.
- Tom was not very impressed.
- Tom çok etkilenmedi.
- The coach was impressed with Tom's performance.
- Koç Tom'un performansından etkilendi.
- Tom thought Mary was impressed.
- Tom, Mary'nin etkilendiğini düşündü.
- They were not impressed.
- Etkilenmediler.
- Tom was very impressed.
- Tom çok etkilendi.
- Tom told Mary that he was impressed.
- Tom, Mary'ye etkilendiğini söyledi.
- I thought you'd be impressed.
- Etkileneceğini düşündüm.
- Tom was probably impressed.
- Tom muhtemelen etkilendi.
- I'm very impressed to read your profile.
- Profilini okumaktan çok etkilendim.
- Tom thinks Mary will be impressed.
- Tom Mary'nin etkileneceğini düşünüyor.
- Tom was super impressed.
- Tom çok etkilendi.
- I'm very impressed to read your profile.
- Profilinizi okuyunca çok etkilendim.
- Tom was impressed by how Mary did that.
- Tom Mary'nin bunu nasıl yaptığından etkilendi.
- I'm far from impressed.
- Etkilenmekten çok uzağım.
- I've seen your resume and am very impressed.
- Ben özgeçmişinizi gördüm ve çok etkilendim.
- Everyone in the office was impressed with the way Tom handled the problem.
- Ofisteki herkes Tom'un sorunu ele alış biçiminden etkilendi.
- Not everyone was that impressed.
- Herkes o kadar etkilenmedi.
- I'd be impressed if Tom did that.
- Tom bunu yapsaydı çok etkilenirdim.
- Tom said that he was really impressed.
- Tom gerçekten etkilendiğini söyledi.
- Tom is very impressed.
- Tom çok etkilendi.
- Whenever I visited the island, I was impressed with the beauty of nature.
- Adayı her ziyaret ettiğimde, doğanın güzelliğinden çok etkilendim.
- Don't be too impressed.
- Fazla etkilenme.
- I wasn't impressed.
- Hiç etkilenmedim.
- Tom's impressed.
- Tom etkilendi.
- You'll be impressed.
- Etkileneceksin.
- We're very much impressed.
- Biz çok etkilendik.
- Tom knew that I was impressed.
- Tom etkilendiğimi biliyordu.
- I'm actually impressed.
- Ben gerçekten etkilendim.
- I was impressed by Tom's skill.
- Tom'un becerisinden etkilendim.
- Tom was impressed by Mary's skill.
- Tom Mary'nin becerisinden etkilendi.
- Tom was not exactly impressed.
- Tom pek etkilenmedi.
- The cat was not impressed.
- Kedi etkilenmedi.
- After seeing the movie, I was impressed.
- Filmi izledikten sonra etkilendim.
- We're impressed.
- Biz etkilendik.
- Tom won't likely be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenmeyecektir.
- When I attended a Japanese high school last July, I was impressed with what I saw.
- Geçen Temmuz ayında bir Japon lisesine gittiğimde gördüklerimden çok etkilenmiştim.
- I thought you'd be impressed.
- Etkileneceğini düşünmüştüm.
- Tom would be impressed if Mary did that.
- Mary bunu yapsaydı Tom etkilenirdi.
- Tom thinks Mary won't be impressed.
- Tom Mary'nin etkileneceğini düşünüyor.
- Tom said that Mary was very impressed.
- Tom, Mary'nin çok etkilendiğini söyledi.
- Tom seemed to be impressed.
- Tom etkilenmiş gibiydi.
- I was impressed with what I saw.
- Gördüğümden etkilendim.
- Tom is likely going to be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenecek.
- Tom hoped Mary would be impressed.
- Tom, Mary'nin etkileneceğini umuyordu.
- I'm particularly impressed that Tom could remember all of our names.
- Tom'un hepimizin ismini hatırlayabilmesinden özellikle etkilendim.
- The kids are impressed.
- Çocuklar etkilendi.
- I wasn't very impressed.
- Çok etkilenmedim.
- I think Tom would be impressed.
- Tom'un etkileneceğini düşünüyorum.
- How impressed were you by Tom?
- Tom'dan ne kadar etkilendiniz?
- I'm not very easily impressed.
- Kolay etkilenen biri değilim.
- So far, I'm not impressed.
- Şimdiye kadar etkilenmedim.
- I'm impressed, Tom.
- Etkilendim, Tom.
- I was impressed by the way Tom spoke French.
- Tom'un Fransızca konuşma şeklinden çok etkilendim.
- I'm definitely impressed.
- Kesinlikle etkilendim.
- I've always been impressed by how well you speak French.
- Fransızcayı bu kadar iyi konuşmandan hep etkilenmişimdir.
- Tom is probably going to be impressed by that.
- Tom muhtemelen bundan etkilenecek.
- Tom thought Mary was impressed.
- Tom Mary'nin etkilendiğini düşünüyordu.
- I've been impressed with Tom's work.
- Tom'un çalışmasından etkilendim.
- I was impressed with her work.
- Onun çalışmasından etkilendim.
- The group was impressed.
- Grup çok etkilenmişti.
- Tom was impressed with Mary's skill.
- Tom, Mary'nin becerisinden etkilendi.
- Tom said he thought Mary hadn't been impressed.
- Tom, Mary'nin etkilenmediğini düşündüğünü söyledi.
- Tom said he thought Mary was impressed.
- Tom, Mary'nin etkilendiğini düşündüğünü söyledi.
- I'm impressed.
- Ben etkilendim.
- Tom will probably be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenecek.
- I was very impressed.
- Çok etkilendim.
- Tom thought Mary would be impressed.
- Tom, Mary'nin etkileneceğini düşündü.
- Tom was impressed, but he tried not to let it show.
- Tom etkilendi ama belli etmemeye çalıştı.
- Tom thinks Mary would be impressed.
- Tom Mary'nin etkileneceğini düşünüyor.
- Tom doesn't think Mary will be impressed.
- Tom Mary'nin etkileneceğini düşünmüyor.
- Tom is going to be impressed by that.
- Tom bundan etkilenecek.
- I'm very impressed.
- Çok etkilendim.
- I'm actually impressed.
- Aslında etkilendim.
- Tom thought Mary wasn't impressed.
- Tom Mary'nin etkilenmediğini düşündü.
- I'm highly impressed.
- Ben bir hayli etkilendim.
- He was impressed.
- O etkilendi.
- Tom doesn't think Mary will be impressed.
- Tom, Mary'nin etkileneceğini düşünmüyor.
- Tom was impressed by what he saw.
- Tom gördüklerinden çok etkilendi.
- I thought Tom would be impressed.
- Tom'un etkileneceğini düşünmüştüm.
- I think Tom will be impressed.
- Sanırım Tom etkilenecek.
- Tom was impressed by what he saw.
- Tom gördüklerinden etkilendi.
- Even Tom was impressed.
- Tom bile etkilendi.
- Tom was not very impressed.
- Tom pek etkilenmedi.
- Tom said that Mary was impressed.
- Tom, Mary'nin etkilendiğini söyledi.
- Tom told Mary that he was impressed.
- Tom Mary'ye etkilendiğini söyledi.
- I think you'll be impressed.
- Etkileneceğinizi düşünüyorum.
- You looked like you were impressed.
- Etkilenmiş gibi görünüyordun.
- I'm not very impressed.
- Pek etkilenmedim.
- Were Tom and Mary impressed?
- Tom ve Mary etkilendi mi?
- I was really impressed.
- Gerçekten etkilendim.
- Neither Tom nor Mary was impressed.
- Ne Tom ne de Mary etkilendi.
- Tom was certainly impressed.
- Tom kesinlikle etkilendi.
- Am I supposed to be impressed by that?
- Ondan etkilenmem gerekiyor mu?
- Tom was impressed by how Mary did that.
- Tom, Mary'nin bunu nasıl yaptığından etkilendi.
- I think you'll be impressed.
- Bence etkileneceksin.
- Mary is very impressed.
- Mary çok etkilendi.
- We were impressed.
- Etkilendik.
- Tom admitted that he was impressed.
- Tom etkilendiğini itiraf etti.
- Tom was impressed by Mary's score.
- Tom, Mary'nin skorundan etkilendi.
- Tom was impressed by Mary's score.
- Tom Mary'nin skorundan etkilendi.
- The group was impressed.
- Grup etkilendi.
- I wasn't very impressed.
- Ben çok etkilenmedim.
- Mary was impressed by the big organ in the church.
- Mary kilisedeki büyük orgdan etkilenmişti.
- I was truly impressed.
- Ben gerçekten etkilendim.
- Tom was impressed.
- Tom etkilendi.
- Tom thought Mary wasn't impressed.
- Tom, Mary'nin etkilenmediğini düşündü.
- I'm not easily impressed.
- Kolayca etkilenmem.
- I was duly impressed.
- Çok etkilendim.
- Am I supposed to be impressed?
- Etkilenmem mi gerekiyor?
- Tom became impressed.
- Tom etkilendi.
- Tom is really impressed.
- Tom gerçekten etkilendi.
- Tom was impressed by how well Mary could play the flute.
- Tom, Mary'nin flütü ne kadar iyi çalabildiğinden etkilenmişti.
- Tom said that Mary wasn't very impressed.
- Tom, Mary'nin pek etkilenmediğini söyledi.
- Were Tom and Mary impressed?
- Tom ve Mary etkilendiler mi?
- She was really impressed.
- Gerçekten etkilendi.
- Tom wasn't really impressed.
- Tom gerçekten etkilenmedi.
- We're very much impressed.
- Çok etkilendik.
- Tom was so impressed.
- Tom çok etkilendi.
- I can't believe you weren't as impressed as I was.
- Benim etkilendiğim kadar etkilenmediğine inanamıyorum.
- I'm quite impressed.
- Oldukça etkilendim.
- Tom was impressed with what he saw.
- Tom gördüğünden etkilenmişti.
- I was impressed with Tom.
- Tom'dan etkilendim.
- They weren't impressed.
- Etkilenmediler.
- You looked like you were impressed.
- Sen etkilenmiş gibi görünüyordun.
- How impressed were you by Tom?
- Tom'dan ne kadar etkilendin?
- Tom wasn't really impressed.
- Tom pek etkilenmedi.
- I have to admit that I'm impressed.
- Etkilendiğimi itiraf etmeliyim.
- I was impressed by Tom's courage.
- Tom'un cesaretinden etkilendim.
- Tom won't likely be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenmeyecek.
- I am greatly impressed.
- Çok etkilendim.
- Tom was impressed by Mary.
- Tom, Mary'den etkilendi.
- I've seen your resume and am very impressed.
- Özgeçmişinizi gördüm ve çok etkilendim.
- Tom couldn't help but be impressed.
- Tom etkilenmeden edemedi.
- Tom thinks Mary will be impressed.
- Tom, Mary'nin etkileneceğini düşünüyor.
- Tom was deeply impressed.
- Tom derinden etkilendi.
- Tom didn't think Mary would be impressed.
- Tom Mary'nin etkileneceğini düşünmedi.
- I was impressed with Tom.
- Ben Tom'dan etkilendim.
- I was impressed with Tom's French.
- Tom'un Fransızcasından çok etkilendim.
- I'm sure Tom will be impressed.
- Tom'un etkileneceğinden eminim.
- We're not impressed.
- Biz etkilenmedik.
- I think Tom was impressed.
- Tom'un etkilendiğini düşünüyorum.
- I'm truly impressed.
- Gerçekten etkilendim.
- I was impressed with what I saw.
- Gördüklerimden çok etkilendim.
- I am impressed by your recent advertisement in the New York Times.
- New York Times'daki son ilanınızdan etkilendim.
- Tom thinks Mary won't be impressed.
- Tom, Mary'nin etkilenmeyeceğini düşünüyor.
- I'm sure Tom is very impressed.
- Tom'un çok etkilendiğinden eminim.
- Tom said that Mary wasn't very impressed.
- Tom, Mary'nin çok etkilenmediğini söyledi.
- I'm not easily impressed.
- Kolay kolay etkilenmem.
- I think Tom would be impressed.
- Bence Tom etkilenirdi.
- Tom must've been impressed.
- Tom etkilenmiş olmalı.
- Tom thinks Mary is impressed.
- Tom, Mary'nin etkilendiğini düşünüyor.
- I'm not as easily impressed as you are.
- Ben senin kadar kolay şekilde etkilenmem.
- Tom is impressed as well.
- Tom da etkilenmişti.
- I was impressed with his piloting skills.
- Pilotluk becerilerinden etkilenmiştim.
- The bus driver was not impressed when Tom pulled out a $50 note to pay his fare.
- Otobüs şoförü, Tom'un bilet ücreti için elli dolar uzatmasından etkilenmedi.
- I was impressed.
- Etkilendim.
- Tom likely won't be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenmeyecek.
- Tom and I were both impressed.
- Tom ve ben ikimiz de etkilendik.
- I can't believe you weren't as impressed as I was.
- Benim kadar etkilenmediğine inanamıyorum.
- Tom and Mary weren't impressed.
- Tom ve Mary etkilenmediler.
- I was impressed with her work.
- Çalışmalarından etkilendim.
- We were impressed.
- Biz etkilendik.
- I have to admit that I'm impressed.
- Etkilendiğimi itiraf etmek zorundayım.
- I'm sure Tom will be impressed.
- Eminim Tom etkilenecektir.
- Tom would've been impressed.
- Tom etkilenirdi.
- Tom will be impressed.
- Tom etkilenecek.
- I think Tom was impressed.
- Sanırım Tom etkilendi.
- You're impressed, aren't you?
- Etkilendin, değil mi?
- Tom thinks Mary is impressed.
- Tom Mary'nin etkilenmiş olduğunu düşünüyor.
- Tom said that he was impressed.
- Tom etkilendiğini söyledi.
- He was not impressed.
- Hiç etkilenmedi.
- Tom was impressed with what he saw.
- Tom gördüklerinden çok etkilendi.
- I'm not particularly impressed.
- Özellikle etkilenmedim.
- Tom was impressed, but he tried not to let it show.
- Tom etkilenmişti fakat bunu göstermemeye çalıştı.
- Tom and Mary were impressed.
- Tom ve Mary etkilendiler.
- Tom was impressed by Mary's performance.
- Tom, Mary'nin performansından etkilendi.
- I was impressed with Tom's work.
- Tom'un çalışmasından etkilendim.
- I was impressed by Tom's courtesy.
- Tom'un nezaketinden etkilendim.
- We're all impressed.
- Hepimiz etkilendik.
- Layla was really impressed.
- Layla gerçekten etkilendi.
- I was impressed with Tom's French.
- Tom'un Fransızcasından etkilendim.
- Not everyone was impressed.
- Herkes etkilenmedi.
- I must say I'm quite impressed.
- Oldukça etkilendiğimi söylemeliyim.
- I was impressed with his piloting skills.
- Onun pilotluk becerilerinden etkilendim.
- Are you impressed?
- Etkilendin mi?
- Tom was obviously impressed.
- Tom açıkçası etkilendi.
- The kids are impressed.
- Çocuklar etkilenmiş.
- Tom didn't think Mary was impressed.
- Tom Mary'nin etkilendiğini düşünmemişti.
- Whenever I visited the island, I was impressed with the beauty of nature.
- Adayı her ziyaret edişimde, doğanın güzelliğinden etkilendim.
- He was not impressed.
- O etkilenmedi.
- Tom played a waltz on the piano using only his thumbs and Mary was very impressed.
- Tom piyanoda sadece başparmaklarını kullanarak bir vals çaldı ve Mary çok etkilendi.
- I'm impressed you've done so well.
- Bu kadar başarılı olmanızdan etkilendim.
- I am impressed by your recent advertisement in the New York Times.
- New York Times'a verdiğiniz son ilandan çok etkilendim.
- I was impressed by what Tom did.
- Tom'un yaptıklarından çok etkilendim.
- I was very impressed.
- Ben çok etkilendim.
- Aren't you impressed?
- Etkilenmediniz mi?
- My cat wasn't impressed.
- Kedim etkilenmedi.
- I've always been impressed by your abilities.
- Yeteneklerinden her zaman etkilenmişimdir.
- Aren't you impressed?
- Etkilenmedin mi?
- Tom will likely be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenecektir.
- The kids weren't impressed.
- Çocuklar etkilenmedi.
- You'll be very impressed.
- Çok etkileneceksin.
- Don't be too impressed.
- Çok etkilenme.
- Tom should've been impressed.
- Tom etkilenmiş olmalıydı.
- Tom was impressed by Mary's skill.
- Tom, Mary'nin yeteneğinden etkilendi.
- I'm particularly impressed that Tom could remember all of our names.
- Tom'un tüm isimlerimizi hatırlayabilmesinden özellikle etkilendim.
- Tom said he thought Mary would be impressed.
- Tom, Mary'nin etkileneceğini düşündüğünü söyledi.
- I'm very impressed.
- Ben çok etkilendim.
- I was impressed with Tom's report.
- Tom'un raporundan etkilendim.
- Tom told me that he thought Mary had been impressed.
- Tom bana Mary'nin etkilendiğini düşündüğünü söyledi.
- I think Tom is impressed.
- Bence Tom etkilendi.
- I think you'll be impressed.
- Etkileneceğini düşünüyorum.
- I was so impressed.
- Çok etkilendim.
- Tom told me he wasn't impressed.
- Tom bana etkilenmediğini söyledi.
- I think Tom will be impressed.
- Bence Tom etkilenecek.
- I'd be impressed if Tom did that.
- Tom bunu yapsaydı etkilenirdim.
- I'm impressed.
- Etkilendim.
- Everyone in the office was impressed with the way Tom handled the problem.
- Ofisteki herkes Tom'un sorunu ele alma şeklinden etkilendi.
- Tom said Mary was likely to be impressed.
- Tom Mary'nin muhtemelen etkileneceğini söyledi.
- You're impressed, aren't you?
- Etkilendiniz, değil mi?
- Tom is less than impressed.
- Tom pek etkilenmedi.
- Tom is likely to be impressed.
- Tom muhtemelen etkilenecek.
- Mary was impressed by the big organ in the church.
- Mary kilisedeki büyük orgdan çok etkilendi.
- Tom doesn't think Mary would be impressed.
- Tom, Mary'nin etkileneceğini düşünmüyor.
- Tom didn't think Mary was impressed.
- Tom, Mary'nin etkilendiğini düşünmüyordu.
- I thought Tom would be impressed.
- Tom'un etkileneceğini düşündüm.
- Tom thinks Mary would be impressed.
- Tom, Mary'nin etkileneceğini düşünüyor.
- Tom told me that he thought Mary was impressed.
- Tom bana Mary'nin etkilendiğini düşündüğünü söyledi.
- Tom and I were impressed.
- Tom ve ben etkilendik.
- Tom is impressed as well.
- Tom da etkilendi.
- I'm definitely impressed.
- Ben kesinlikle etkilendim.
- Tom couldn't help but be impressed.
- Tom etkilenmekten kendini alamadı.
- Am I supposed to be impressed by that?
- Bundan etkilenmem mi gerekiyor?
- Tom was impressed.
- Tom çok etkilendi.
- They were not impressed.
- Onlar etkilenmedi.
- She was impressed.
- O etkilendi.
- Tom and Mary were impressed.
- Tom ve Mary etkilenmişti.
Show More (280)
|
