1 |
be named |
adı verilmek |
v. |
|
- He must have been named after his grandfather.
- Ona büyükbabasının adı verilmiş olmalı.
- The baby was named Ichiro after his uncle.
- Bebeğe amcasından sonra Ichiro adı verildi.
- The baby was named Richard after his grandfather.
- Bebeğe büyükbabasının adı olan Richard adı verildi.
- The charity is named after a man who gave away some two billion yen.
- Hayır kurumuna, yaklaşık iki milyar yen bağışlayan bir adamın adı verildi.
- The street is named for President Madison.
- Caddeye Başkan Madison'ın adı verilmiş.
- The new bridge was named Rainbow Bridge.
- Yeni köprüye Rainbow Bridge adı verildi.
- My grandmother was named after my great-great-grandmother.
- Büyük anneme büyük büyük annemin adı verildi.
- He was named Robert after his father.
- Ona babasının ismi olan Robert adı verildi.
- He was named after his grandfather.
- Ona büyükbabasının adı verildi.
- The new bridge was named Rainbow Bridge.
- Yeni köprüye Gökkuşağı Köprüsü adı verildi.
- I was named after my uncle.
- Bana amcamın adı verildi.
- She was named Elizabeth after her aunt.
- Elizabeth'e halasının adı verildi.
- Thomas was named after his father.
- Thomas'a babasının adı verildi.
- This building was named after him.
- Bu binaya onun adı verildi.
- She was named after her grandmother.
- Ona büyükannesinin adı verildi.
- She was named Kate after her mother.
- Kate'e annesinin adı verildi.
- Their boy was named Edward.
- Onların çocuklarına Edward adı verildi.
- Tom was named after his father.
- Tom'a babasının adı verildi.
- Lulu Island was named after a possibly Hawaiian showgirl, Lulu Sweet, in 1862.
- Lulu Adası'na 1862'de muhtemelen Hawaiili bir şov kızı olan Lulu Sweet'in adı verildi.
- My grandmother was named after my great-great-grandmother.
- Büyükanneme büyük-büyük-büyükannemin adı verildi.
- Philae's landing site was named Agilkia.
- Philae'nin iniş alanına Agilkia adı verildi.
- That charity is named after a person who donated about two billion yen.
- Bu hayır kurumuna iki milyar yen bağışlayan bir kişinin adı verildi.
- He was named Horatio after his uncle.
- Ona amcasının anısına Horatio adı verildi.
- He was named Tom after his father.
- Babasından sonra ona Tom adı verildi.
- Most constellations don't really resemble the creatures or characters they are named after.
- Çoğu takımyıldızı adlarını verdikleri yaratıklara ve karakterlere benzemez.
- He was named after his grandfather.
- Ona büyük babasının adı verildi.
- The baby was named Peter after his grandfather.
- Bebeğe büyükbabasının adı olan Peter adı verildi.
- He was named after the king.
- Ona kralın adı verildi.
- The baby was named Tom.
- Bebeğe Tom adı verildi.
- His dog was named Popeye by him.
- Onun köpeğine onun tarafından Popeye adı verildi.
- The baby was named John after his uncle.
- Bebeğe amcasının anısına hürmeten John adı verildi.
- This town was named after my great-grandfather.
- Bu kasabaya büyük büyükbabamın adı verildi.
Show More (29)
|
2 |
be named |
adını almak |
v. |
|
- He was named Tom after his father.
- Babasından sonra Tom adını aldı.
- He was named Horatio after his uncle.
- Amcasından sonra Horatio adını aldı.
- He must have been named after his grandfather.
- Büyükbabasının adını almış olmalı.
- He is named Jim after his uncle.
- Amcasının ismi olan Jim adını aldı.
- He was named after the king.
- Kralın adını almış.
Show More (2)
|
3 |
be named |
adlandırılmak |
v. |
|
- This skull and crossbones was named based on the world-famous Captain Kidd who was active in late 17th century Britain.
- Bu kafatası ve çapraz kemikler, 17. yüzyıl sonlarında İngiltere'de aktif olan dünyaca ünlü Kaptan Kidd'den esinlenerek adlandırılmıştır.
- The victim hasn't been named.
- Kurban adlandırılmadı.
- If countries were named after the words you first hear when you go there, England would have to be called Damn It.
- Ülkeler, oraya gittiğinizde ilk duyduğunuz kelimelerle adlandırılsaydı, İngiltere'nin adının Damn It olması gerekirdi.
Show More (0)
|