|
- He was persuaded to be more sensible.
- Daha mantıklı olması için ikna edildi.
- I think Tom could be persuaded to help.
- Sanırım Tom yardım için ikna edilebilirdi.
- He was persuaded to change his mind.
- O, fikrini değiştirmek için ikna edildi.
- Maybe Tom could be persuaded to help.
- Belki Tom yardım etmeye ikna edilebilir.
- I think I could be persuaded to do that.
- Onu yapmak için ikna edilebileceğimi düşünüyorum.
- Maybe Tom can be persuaded to help us.
- Belki Tom bize yardım etmeye ikna edilebilir.
- Maybe Tom could be persuaded to help.
- Belki Tom yardım etmek için ikna edilebilir.
- Tom wondered if Mary could be persuaded teach his children French.
- Tom, Mary'nin çocuklarına Fransızca öğretmeye ikna edilip edilemeyeceğini merak etti.
- Tom wondered if Mary could be persuaded teach his children French.
- Tom Mary'nin çocuklarına Fransızca öğretmek için ikna edilip edilemeyeceğini merak ediyordu.
- I think I could be persuaded.
- Sanırım ikna edilebilirim.
- Tom is persuaded he's right.
- Tom haklı olduğuna ikna edilmiş.
- I can be persuaded.
- İkna edilebilirim.
- I could be persuaded to sing a song or two.
- Bir iki şarkı söylemeye ikna edilebilirim.
- He was persuaded to change his mind.
- Fikrini değiştirmeye ikna edildi.
- He was persuaded to be more sensible.
- Daha mantıklı olmaya ikna edildi.
- Maybe Tom can be persuaded to help us.
- Belki Tom bize yardım etmesi için ikna edilebilir.
- I think Tom could be persuaded to help.
- Bence Tom yardım etmeye ikna edilebilir.
- I think I could be persuaded to do that.
- Sanırım bunu yapmaya ikna edilebilirim.
- I think I could be persuaded.
- Ben ikna edilebileceğimi düşünüyorum.
Show More (16)
|