1 |
be up |
ayakta olmak |
v. |
|
- It seems I'm going to be up all night tonight.
- Bu gece bütün gece ayakta olacağım gibi görünüyor.
- I know Tom is up.
- Tom'un ayakta olduğunu biliyorum.
- Tom won't likely be up.
- Tom muhtemelen ayakta olmayacak.
- Tom should be up by now.
- Tom şimdiye kadar ayakta olmalı.
- I thought it was unusual that he was up so late at night.
- Gecenin bu saatinde ayakta olmasının alışılmadık olduğunu düşünmüştüm.
- Tom will probably be up.
- Tom muhtemelen ayakta olacak.
- Tom isn't likely to be up.
- Tom muhtemelen ayakta olmayacak.
- It seems I'm going to be up all night tonight.
- Görünüşe göre bu gece bütün gece ayakta olacağım.
- Tom isn't likely to be up.
- Tom'un ayakta olma ihtimali yok.
- You shouldn't be up.
- Ayakta olmamalısın.
- Tom is likely to still be up, isn't he?
- Tom muhtemelen hâlâ ayakta olacak, değil mi?
- I wonder if Tom is up.
- Tom'un ayakta olup olmadığını merak ediyorum.
- We'll be up late tonight.
- Bu gece geç saate kadar ayakta olacağız.
- Tom is likely to still be up.
- Tom muhtemelen hâlâ ayakta olacak.
- Tom is likely to be up.
- Tom muhtemelen ayakta olacak.
Show More (12)
|
2 |
be up |
bilmek |
v. |
|
- I should've known something was up.
- Bir şeyler olduğunu bilmeliydim.
- We knew what we were up against.
- Neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyorduk.
- Tom knew something big was up.
- Tom büyük bir şeylerin döndüğünü biliyordu.
- I knew something was up.
- Bir şeyler olduğunu biliyordum.
- Tom knew something big was up.
- Tom büyük bir şey olduğunu biliyordu.
- You never know when your time is up.
- Zamanının ne zaman dolacağını asla bilmezsin.
Show More (3)
|
3 |
be up |
yükselmek |
v. |
|
- House prices are up.
- Ev fiyatları yükseliyor.
- House prices are up.
- Konut fiyatları yükselmiş.
- The stock market is up.
- Borsa yükseldi.
Show More (0)
|