Tureng - betrayed - Inglés Turco Frases

Historia

	Inglés	Turco
1	betrayed	ihanete uğramış	adj.
	Yanni was supremely betrayed by his closest collaborators. Yanni en yakın işbirlikçileri tarafından fevkalade ihanete uğradı. I feel betrayed, but I still like her. İhanete uğramış hissediyorum ama hala ondan hoşlanıyorum. I feel betrayed, but I still like her. Kendimi ihanete uğramış hissediyorum ama yine de onu seviyorum. Mary felt betrayed and humiliated. Mary kendini ihanete uğramış ve aşağılanmış hissetti. Sami felt betrayed. Sami kendini ihanete uğramış hissetti. Sami felt betrayed. Sami ihanete uğradığını hissetti. I felt betrayed. İhanete uğramış gibi hissettim. I feel betrayed. İhanete uğramış hissediyorum. I feel so betrayed. Çok ihanete uğramış hissediyorum. Tom felt both betrayed and humiliated. Tom kendini hem ihanete uğramış ve hem de aşağılanmış hissetti. Mary felt betrayed and humiliated. Mary ihanete uğramış ve aşağılanmış hissetti. Tom said he felt betrayed. Tom ihanete uğradığını hissettiğini söyledi. We felt betrayed. Kendimizi ihanete uğramış hissettik. I feel very betrayed. Kendimi ihanete uğramış hissediyorum. Tom felt both betrayed and humiliated. Tom hem ihanete uğramış hem de aşağılanmış hissetti. I felt betrayed. Ben ihanete uğramış hissettim. I feel very betrayed. Çok ihanete uğramış hissediyorum. I felt so betrayed. İhanete uğramış gibi hissettim. We felt really betrayed. Kendimizi ihanete uğramış hissettik. Yanni was supremely betrayed by his closest collaborators. Yanni en yakınındakilerin çok büyük ihanetine uğradı. I felt so betrayed. Çok ihanete uğramış hissettim. Tom felt betrayed. Tom ihanete uğramış hissetti. We felt betrayed. İhanete uğramış gibi hissettik. Tom said he felt betrayed. Tom kendini ihanete uğramış hissettiğini söyledi. Show More (21)
2	betrayed	ihanet edilmiş	adj.
	The Kurds have been betrayed so often, but this time we must guarantee their freedom and identity. Kürtlere çok sık ihanet edildi, ancak bu kez onların özgürlük ve kimliklerini garanti altına almalıyız. The Kurds have been betrayed so often, but this time we must guarantee their freedom and identity. Kürtlere çok sık ihanet edildi ancak bu kez onların özgürlük ve kimliklerini garanti altına almalıyız. And as long as trust is not betrayed, the economic system functions as we expect it to. Ve güvene ihanet edilmediği sürece, ekonomik sistem beklediğimiz gibi işler. Tom felt like he'd been betrayed. Tom ihanet edilmiş gibi hissetti. It wasn't Tom who betrayed us. Bize ihanet eden Tom değildi. Sami was betrayed in a very bad way. Sami'ye fena halde ihanet edildi. Tom said that he'd been betrayed. Tom ihanet edildiğini söyledi. I'm afraid of being betrayed. İhanet edilmekten korkuyorum. Show More (5)