| 1 |
bid |
teklif |
n. |
|
- She made a bid for the antique wooden dresser.
- Antika ahşap şifonyer için bir teklif verdi.
- It leaves the decision concerning a hostile bid to the shareholders.
- Düşmanca bir teklife ilişkin kararı hissedarlara bırakmaktadır.
- This being the case, to say that the opinion may be sent along with a bid is a hollow phrase.
- Hal böyleyken görüşün teklifle birlikte gönderilebileceğini söylemek içi boş bir ifadedir.
- Please ensure that our bid for codecision-making powers in the Committee on Fisheries is endorsed.
- Lütfen Balıkçılık Komitesi'nde karar alma yetkisi için yaptığımız teklifin desteklenmesini sağlayın.
- It leaves the decision concerning a hostile bid to the shareholders.
- Düşmanca bir teklifle ilgili kararı hissedarlara bırakır.
- Please ensure that our bid for codecision-making powers in the Committee on Fisheries is endorsed.
- Lütfen Balıkçılık Komitesinde karar alma yetkisi için yaptığımız teklifin onaylanmasını sağlayın.
- The corporation invited bids for the construction project.
- Şirket, inşaat projesi için teklifleri davet etti.
- I suggest that we hold off on making a decision until all bids are in.
- Tüm teklifler gelene kadar bir karar vermemeyi öneriyorum.
- I suggest that we hold off on making a decision until all bids are in.
- Tüm teklifler gelene kadar kararı ertelemeyi öneriyorum.
- We're not accepting any more bids.
- Artık teklif kabul etmiyoruz.
- Bids were solicited for the building of the bridge.
- Köprünün inşası için teklifler toplandı.
- We're not accepting any more bids.
- Daha fazla teklif kabul etmiyoruz.
Show More (9)
|
| 2 |
bid |
teklif vermek |
v. |
|
- Our company bid for the contract to build a new stadium.
- Şirketimiz yeni bir stadyum inşa etmek için ihaleye teklif verdi.
- I bid against him.
- Ona karşı teklif verdim.
- It seemed like the whole school raised their hand to bid.
- Bütün okul teklif vermek için elini kaldırdı gibi görünüyordu.
- How much did you bid?
- Ne kadar teklif verdiniz?
- Four companies bid for the tender.
- İhaleye dört firma teklif verdi.
- What do you bid?
- Ne teklif veriyorsun?
- It seemed like the whole school raised their hand to bid.
- Sanki tüm okul teklif vermek için el kaldırmış gibiydi.
Show More (4)
|
| 3 |
bid |
ihale |
n. |
|
- They submitted their bid for a construction contract.
- Bir inşaat sözleşmesi için ihale sundular.
- Bids were invited for building the bridge.
- Köprü inşaatı için ihale açıldı.
- Did you hear that your company won the bid?
- Sizin şirketin ihaleyi kazandığını duydun mu?
- Did you hear that your company won the bid?
- Şirketinizin ihaleyi kazandığını duydunuz mu?
- Four companies bid for the tender.
- İhaleye dört şirket katıldı.
Show More (2)
|
| 4 |
bid |
teklif etmek |
v. |
|
- I bid ten dollars for the old stove.
- Eski soba için on dolar teklif ettim.
- How much did you bid?
- Ne kadar teklif ettin?
- What do you bid?
- Ne teklif ediyorsun?
Show More (0)
|
| 5 |
bid |
teşebbüs |
n. |
|
- She failed in her bid to complete the race.
- Yarışı tamamlama teşebbüsünde başarısız oldu.
Show More (-2)
|
| 6 |
bid |
teklif sunmak |
v. |
|
- He bid her 100 dollars for the rocking chair.
- Sallanan sandalye için 100 dolar teklif sundu.
Show More (-2)
|
| 7 |
bid |
emretmek |
v. |
|
- The captain bade the crew to hoist the mainsail.
- Kaptan mürettebata ana yelkeni açmalarını emretti.
Show More (-2)
|
| 8 |
bid |
fiyat vermek |
v. |
|
- Bids were solicited for the building of the bridge.
- Köprü inşaatı için fiyat verilmişti.
Show More (-2)
|
