|
- But then I saw in a bookshop a discounted copy.
- Ama sonra bir kitapçıda indirimli bir kopyasını gördüm.
- The United Kingdom has agreed to admit one thousand illegal immigrants, but then what?
- Birleşik Krallık bin yasadışı göçmeni kabul etmeyi kabul etti, ama sonra ne olacak?
- But then I didn't write stories again for many years.
- Ama sonra uzun yıllar boyunca bir daha hikaye yazmadım.
- At first, I thought Tom was angry, but then I realized he was just worried.
- İlk başta Tom'un kızgın olduğunu düşünmüştüm ama sonra sadece endişelendiğini fark ettim.
- Mary promised to bake me a cake, but then she reneged.
- Mary bana kek pişirmeye söz verdi ama sonra sözünden döndü.
- Tom began to undress, but then noticed that the curtain was open, so he went over to close it.
- Tom soyunmaya başladı, ama sonra perdenin açık olduğunu fark etti ve kapatmak için yanına gitti.
- Mary won the lottery, but then she lost her ticket.
- Mary piyangoyu kazandı, ama sonra biletini kaybetti.
- At first, Tom seemed angry, but then I realized he was just worried.
- İlk başta, Tom kızgın görünüyordu, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.
- Tom pulled out his keys, but then he noticed the door was already unlocked.
- Tom anahtarlarını çıkardı ama sonra kapının zaten kilitli olmadığını fark etti.
- At first, Tom seemed angry, but then I realized he was just worried.
- İlk başta Tom kızgın görünüyordu, ama sonra sadece endişelendiğini fark ettim.
- But then, l spent several nights.
- Ama sonra, birkaç gece geçirdim.
- Mary won the lottery, but then she lost her ticket.
- Mary piyangoyu kazandı ama sonra biletini kaybetti.
- We went together to Laramie, but then we split up.
- Laramie'ye birlikte gittik ama sonra ayrıldık.
- They walked along the road together until they reached the village, but then their paths diverged.
- Köye varana kadar yol boyunca birlikte yürüdüler, ama sonra yolları ayrıldı.
- Tom started to put his coat on, but then decided to stay a bit longer.
- Tom ceketini giymeye başladı, ama sonra biraz daha kalmaya karar verdi.
- Tom started to put his coat on, but then decided to stay a bit longer.
- Tom paltosunu giymeye başladı ama sonra biraz daha uzun kalmaya karar verdi.
- After that, I left, but then I realized that I forgot my backpack at their house.
- Ondan sonra ayrıldım ama sonra sırt çantamı onların evinde unuttuğumu fark ettim.
- I even wanted to shake his hand, but then I remembered that I had killed a man.
- Elini sıkmak bile istedim ama sonra bir adam öldürdüğümü hatırladım.
- At first it was simple office politics, but then Tom got every woman in the office pregnant.
- İlk başta basit bir ofis politikasıydı, ama sonra Tom ofisteki her kadını hamile bıraktı.
- Mary promised to bake me a cake, but then she reneged.
- Mary bana pasta yapacağına söz verdi ama sonra vazgeçti.
- At first, I thought Tom was angry, but then I realized that he was just worried.
- İlk başta, Tom'un kızgın olduğunu düşündüm, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.
- Tom was going to go hang gliding, but then he chickened out.
- Tom yelken kanatla uçmaya gidecekti ama sonra vazgeçti.
- Tom pulled out his keys, but then noticed that the door had already been unlocked.
- Tom anahtarlarını çıkardı ama sonra kapının çoktan açılmış olduğunu fark etti.
- The regulation was abolished, but then it was reenacted.
- Düzenleme kaldırıldı ama sonra yeniden yürürlüğe kondu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
- Ama sonra Londra'da dil eğitimi alan Jane Wilde'a aşık oldu.
- Tom named his boat after his girlfriend, but then she left him.
- Tom teknesine kız arkadaşının adını verdi, ama sonra kız onu terk etti.
- Tom started to speak, but then decided to remain silent.
- Tom konuşmaya başladı ama sonra sessiz kalmaya karar verdi.
- I was about to call him, but then I forgot.
- Onu aramak üzereydim ama sonra unuttum.
- I used to use Twitter, but then found it a bit boring, so I stopped using it.
- Eskiden Twitter kullanırdım ama sonra biraz sıkıcı buldum ve kullanmayı bıraktım.
- At first, I thought Tom was angry, but then I realized that he was just worried.
- İlk başta Tom'un kızgın olduğunu düşündüm ama sonra sadece endişelendiğini fark ettim.
- At first, I thought Tom was angry, but then I realized he was just worried.
- İlk başta, Tom'un kızgın olduğunu düşündüm, ama sonra sadece endişeli olduğunu anladım.
- We thought Mary and Tom were lost at sea but then we saw the distress flare.
- Mary ve Tom'un denizde kaybolduğunu düşündük ama sonra tehlike işaretini gördük.
- We thought Mary and Tom were lost at sea but then we saw the distress flare.
- Mary ve Tom'un denizde kaybolduğunu düşündük ama sonra tehlike işaret fişeğini gördük.
- The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
- Kaçak buradan 50 mil ötedeki küçük bir kasabada ortaya çıktı ama sonra tekrar kayboldu.
- At first it was simple office politics, but then Tom got every woman in the office pregnant.
- İlk başta basit ofis politikasıydı ama sonra Tom bürodaki her kadını hamile bıraktı.
- Tom got his girlfriend's name tattooed on his arm, but then she left him.
- Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı, ama sonra kız onu terk etti.
- Tom stood up, but then sat down again.
- Tom ayağa kalktı ama sonra tekrar oturdu.
Show More (34)
|