carried away - Turco Inglés Diccionario

carried away

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "carried away" en diccionario turco inglés : 9 resultado(s)

Inglés Turco
Colloquial
carried away adj. kendini kaptırmış
carried away adj. aşka gelmiş
carried away adj. heyecana kapılmış
carried away adj. hislerine kapılmış
carried away adj. kendinden geçmiş
carried away adj. coşmuş
carried away adj. gaza gelmiş
carried away adj. aşırıya kaçmış
carried away adj. suyunu çıkarmış

Significados de "carried away" con otros términos en diccionario inglés turco: 31 resultado(s)

Inglés Turco
General
get carried away v. kendinden geçmek
He doesn't like tennis much, but he really gets carried away with football.
O tenisi çok sevmez ama o gerçekten futbolla kendinden geçer.

More Sentences
get carried away v. kendini kaptırmak
Let us not get carried away here.
Burada kendimizi kaptırmayalım.

More Sentences
get carried away v. coşmak
She tends to get carried away when arguing about that matter.
O mesele hakkında tartıştıklarında o, coşma eğilimindedir.

More Sentences
Idioms
get carried away v. gaza gelmek
We're not going to get carried away.
Gaza gelmeyeceğiz.

More Sentences
get carried away v. kendini kaptırmak
Don't get carried away.
Kendini kaptırma.

More Sentences
get carried away v. kendini kaybetmek
I got carried away.
Kendimi kaybettim.

More Sentences
get carried away v. kontrolünü kaybetmek
We're not going to get carried away.
Kontrolümüzü kaybetmeyeceğiz.

More Sentences
get carried away v. kendini kaptırmak
I got carried away.
Kendimi kaptırdım.

More Sentences
General
get carried away v. heyecanlanmak
be carried away by one's feelings v. hislerine kapılmak
be carried away v. kapılmak
get carried away v. aşka gelmek
Colloquial
get carried away with (someone or something) v. (birine/bir şeye) kendini kaptırmak
get carried away with (someone or something) v. (birine/bir şeye) kapılmak
get carried away with (someone) v. (bir şeyi) abartmak
Idioms
be carried away with one's temper v. ağzından çıkanı kulağı işitmemek
be carried away v. kendini kaptırmak
be carried away v. coşmak
be carried away v. heyecanlanmak
be carried away v. gaza gelmek
be carried away v. kendini kaybetmek
be carried away v. kontrolünü kaybetmek
be carried away v. kendini kaptırmak
be carried away v. duygularını kontrol edememek
get carried away v. coşmak
get carried away v. heyecanlanmak
get carried away v. gaza gelmek
get carried away v. kendini kaybetmek
get carried away v. duygularını kontrol edememek
Speaking
don't get carried away expr. kendini kaptırma
don't get carried away expr. kendini fazla kaptırma