1 |
come along |
ilerlemek |
v. |
|
- His English is coming along pretty well.
- İngilizcesi oldukça iyi ilerliyor.
- How's your project coming along?
- Projen nasıl ilerliyor?
- Your French is coming along well.
- Fransızcan iyi ilerliyor.
- I'm coming along.
- İlerliyorum.
Show More (1)
|
2 |
come along |
eşlik etmek |
v. |
|
- An old man came along.
- Yaşlı bir adam eşlik etti.
- I just came along to keep Tom company.
- Tom'a eşlik etmek için geldim.
- Do you mind if I come along?
- Eşlik etmemin bir sakıncası var mı?
- Would you mind coming along?
- Eşlik eder misin?
Show More (1)
|
3 |
come along |
ortaya çıkmak |
v. |
|
- This is not the result of liberalisation, which came along much later.
- Bu, çok daha sonra ortaya çıkan liberalleşmenin bir sonucu değildir.
- Now suddenly, I come along and give you a whole different perspective.
- Şimdi aniden ortaya çıkıyorum ve size tamamen farklı bir bakış açısı sunuyorum.
- An old man came along.
- Yaşlı bir adam ortaya çıktı.
Show More (0)
|
4 |
come along |
beraber gelmek |
v. |
|
- Do you mind if I come along?
- Beraber gelmemin bir sakıncası var mı?
Show More (-2)
|