commercial - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
commercial ticari adj.
  • It is nevertheless well known that Bush's values do not incorporate a high level of commercial ethics.
  • Yine de Bush'un değerlerinin yüksek düzeyde ticari etik içermediği iyi bilinmektedir.
  • This is how we can give sense and morality to the commercial rules and show solidarity with the people of the south.
  • Bu şekilde ticari kurallara anlam ve ahlak kazandırabilir ve güney halkıyla dayanışma gösterebiliriz.
  • This situation determines the European Union's commercial policy in the field of fisheries.
  • Bu durum Avrupa Birliği'nin balıkçılık alanındaki ticari politikasını belirlemektedir.
Show More (92)
commercial reklam n.
  • What's your favorite commercial?
  • En sevdiğiniz reklam nedir?
  • They're on commercials.
  • Reklamdalar.
  • With just one commercial, Nike has managed to provoke a lot of Japanese people.
  • Nike sadece bir reklamla birçok Japon'u kışkırtmayı başardı.
Show More (13)