|
- I love competing with Tom.
- Tom'la yarışmayı seviyorum.
- He did his best but soon saw that he could not compete with such a fast runner.
- Elinden gelenin en iyisini yaptı ama çok geçmeden bu kadar hızlı bir koşucuyla yarışamayacağını gördü.
- You can't compete with me.
- Benimle yarışamazsın.
- We competed with each other for the prize.
- Ödül için birbirimizle yarıştık.
- I can't compete with you.
- Seninle yarışamam.
- We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
- You can't compete with him.
- Onunla yarışamazsın.
- They competed with each other for the prize.
- Ödül için birbirleriyle yarıştılar.
- I competed with him for the first prize.
- Birincilik ödülü için onunla yarıştım.
- You can't compete with her.
- Onunla yarışamazsın.
- You can't compete with them.
- Onlarla yarışamazsın.
- Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
- They competed with each other for the prize.
- Onlar ödül için birbiriyle yarıştılar.
Show More (10)
|
