1 |
confident |
emin |
adj. |
|
- I’m confident that I’ll get the promotion.
- Terfiyi alacağıma eminim.
- I’m confident that he will make up for his mistake.
- Hatasını telafi edeceğinden eminim.
- I am confident it will receive the same support in plenary.
- Genel kurulda da aynı desteği göreceğinden eminim.
- I personally am confident that such an agreement will be reached rapidly.
- Ben şahsen böyle bir anlaşmaya hızla varılacağından eminim.
- I feel confident that those Members who really want to hear what I have to say are definitely trying to do so.
- Söyleyeceklerimi gerçekten duymak isteyen Üyelerin kesinlikle bunu yapmaya çalıştıklarından eminim.
- We are now confident that the language regime is acceptable again.
- Artık dil rejiminin yeniden kabul edilebilir olduğundan eminiz.
- I am confident that I can count on Parliament's continued support in pursuing these efforts.
- Bu çabaların sürdürülmesinde Parlamento'nun sürekli desteğine güvenebileceğimden eminim.
- I am confident that I shall be presenting these proposals to the Commission at the end of this month.
- Bu ayın sonunda Komisyon'a bu önerileri sunacağımdan eminim.
- Why are Liberals in this House confident that you will succeed?
- Bu Meclisteki Liberaller neden başarılı olacağınızdan eminler?
- I am confident that I shall be presenting these proposals to the Commission at the end of this month.
- Bu önerileri bu ayın sonunda Komisyon'a sunacağımdan eminim.
- This is a very cautious evaluation, but so far I am confident that the balance of our actions is correct.
- Bu çok ihtiyatlı bir değerlendirme ancak şu ana kadar eylemlerimizin dengesinin doğru olduğundan eminim.
- Time is short, but if the will is there I am confident we can have a CFP fit for this century.
- Zaman kısa, ancak eğer istek varsa bu yüzyıla uygun bir OBP'ye sahip olabileceğimize eminim.
- I am confident that this network would be effective.
- Bu ağın etkili olacağından eminim.
- We support the line you have taken and we are confident that Laeken will opt for the Convention.
- İzlediğiniz çizgiyi destekliyoruz ve Laeken'in Sözleşmeyi tercih edeceğinden eminiz.
- I am confident that by the end of this week Romania will become a member of Nato.
- Bu hafta sonuna kadar Romanya'nın NATO üyesi olacağından eminim.
- I am confident we will get a strong majority for this tomorrow and it is absolutely right that we should.
- Yarın bunun için güçlü bir çoğunluk elde edeceğimizden eminim ve bunu yapmamız kesinlikle doğru olacaktır.
- I am confident that Parliament will also support him in this.
- Parlamento'nun da kendisini bu konuda destekleyeceğinden eminim.
- We are all confident that Italy will continue unhesitatingly along that path.
- Hepimiz İtalya'nın bu yolda tereddütsüz ilerleyeceğinden eminiz.
- I am confident that you will succeed in convincing the Council too.
- Konsey'i de ikna etmeyi başaracağınızdan eminim.
- We are confident that by then the conditions will be in place to allow the introduction of simplified travel documents.
- O zamana kadar basitleştirilmiş seyahat belgelerinin uygulamaya konulması için gerekli koşulların oluşacağından eminiz.
- The broader the input, the more confident the EU can be in the approach which it adopts at the UN Commission.
- Girdiler ne kadar geniş olursa AB, BM Komisyonu'nda benimseyeceği yaklaşım konusunda o kadar emin olabilir.
- I feel confident that we will see increased activity, and I hope stronger financial activity.
- Artan faaliyetler göreceğimizden eminim ve umarım daha güçlü finansal faaliyetler görürüz.
- We are confident that by then the conditions will be in place to allow the introduction of simplified travel documents.
- O zamana kadar basitleştirilmiş seyahat belgelerinin uygulamaya konulmasını sağlayacak koşulların oluşacağından eminiz.
- We are also confident of avoiding the sometimes-feared economic consequences for dealers and employment.
- Bayiler ve istihdam için bazen korkulan ekonomik sonuçlardan kaçınacağımızdan da eminiz.
- Very well, I'll steal it, since you're so confident.
- Pekala, madem bu kadar eminsin, ben de çalayım.
- Very well, I'll steal it, since you're so confident.
- Pekala, madem bu kadar eminsiniz, onu çalacağım.
- I was confident enough.
- Ben yeterince emindim.
- I'm confident that there won't be a world war.
- Bir dünya savaşı olmayacağından eminim.
- Tom sounded very confident.
- Tom'un sesi çok emin geliyordu.
- What makes you so confident?
- Seni bu kadar emin yapan nedir?
- We were pretty confident.
- Oldukça emindik.
- Not everyone is so confident.
- Herkes kendinden bu kadar emin değil.
- I'm confident that I'll pass the exam.
- Sınavı geçeceğime eminim.
- Tom is pretty confident.
- Tom kendinden oldukça emin.
- I'm confident that you'll succeed.
- Senin başaracağından eminim.
- Tom is confident Mary will do that.
- Tom, Mary'nin bunu yapacağından emin.
- I'm not very confident.
- Çok emin değilim.
- Tom doesn't look very confident.
- Tom kendinden pek emin görünmüyor.
- Tom's confident that he'll be able to find a solution to the problem.
- Tom soruna bir çözüm bulabileceğinden emin.
- I feel confident.
- Ben emin hissediyorum.
- I'm confident that there won't be a world war.
- Bir dünya savaşı çıkmayacağına eminim.
- I'm very confident.
- Çok eminim.
- Tom is confident about his future.
- Tom geleceğinden emindir.
- Tom is confident Mary will do that.
- Tom, Mary'nin onu yapacağından emindir.
- He is confident of his ability.
- Yeteneğinden emin.
- We're quite confident that'll happen.
- Biz onun olacağından oldukça eminiz.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
- Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
- Tom was very confident.
- Tom çok emindi.
- We were pretty confident.
- Kendimizden oldukça emindik.
- I'm not confident that I can translate this book.
- Bu kitabı çevirebileceğimden emin değilim.
- We're quite confident.
- Biz oldukça eminiz.
- I'm not confident about the future.
- Gelecekten emin değilim.
- You look confident.
- Sen emin görünüyorsun.
- I'm confident.
- Ben eminim.
- Tom said Mary didn't look very confident.
- Tom, Mary'nin kendinden pek emin görünmediğini söyledi.
- Why are you so confident?
- Neden bu kadar eminsiniz?
- He is confident that he will pass the examination.
- Sınavı geçeceğinden emin.
- I'm confident that you'll succeed.
- Başaracağından eminim.
- Tom is pretty confident.
- Tom oldukça emin.
- I'm confident Tom can fix it.
- Tom'un bunu düzeltebileceğine eminim.
- Tom is confident he can win.
- Tom kazanabileceğinden emin.
- Tom is quite confident that'll happen.
- Tom bunun olacağından oldukça emin.
- I'm confident of victory.
- Zaferden eminim.
- Tom isn't confident.
- Tom emin değil.
- He is confident of his ability.
- O, yeteneğinden emindir.
- You don't look very confident.
- Sen pek emin görünmüyorsun.
- Tom is confident he can win.
- Tom kazanabileceğinden emindir.
- We're quite confident that'll happen.
- Bunun olacağından oldukça eminiz.
- Tom isn't so confident.
- Tom o kadar emin değil.
- I'm more confident now.
- Artık kendimden daha fazla eminim.
- I think Tom is too confident.
- Tom'un çok emin olduğunu düşünüyorum.
- I'm confident that I'll win the tennis match.
- Tenis maçını kazanacağımdan eminim.
- Tom didn't sound very confident.
- Tom'un sesi pek emin gelmiyordu.
- How can you be so confident?
- Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
- I'm confident I can do that.
- Bunu yapabileceğime eminim.
- I'm confident that Tom will keep his promise.
- Tom'un sözünü tutacağından eminim.
- I'm confident I can do that.
- Onu yapabileceğime eminim.
- Tom is confident of his ability.
- Tom yeteneğinden emin.
- We're confident Tom will do that.
- Tom'un onu yapacağından eminiz.
- I'm confident that Tom will do what he says he'll do.
- Tom'un söylediği şeyi yapacağından eminim.
- We're pretty confident.
- Biz oldukça eminiz.
- You don't look very confident.
- Kendinden pek emin görünmüyorsun.
- I'm not confident at all.
- Ben hiç emin değilim.
- We are confident of victory.
- Biz zaferden eminiz.
- I'm confident I can do it.
- Yapabileceğime eminim.
- I'm confident I can do it.
- Bunu yapabileceğime eminim.
- I'm not as confident as you are.
- Ben senin kadar emin değilim.
- What makes you so confident?
- Seni bu kadar emin yapan ne?
- Tom is confident he'll win.
- Tom kazanacağından emin.
- I'm confident Tom will keep his promise.
- Tom'un sözünü tutacağından eminim.
- I'm not confident about the future.
- Ben gelecek hakkında emin değilim.
- I'm confident Tom can fix it.
- Tom'un bunu tamir edebileceğine eminim.
- Tom doesn't sound very confident.
- Tom'un sesi pek emin gelmiyor.
- Tom is quite confident.
- Tom kendinden oldukça emin.
- Tom felt confident that he could do that.
- Tom kendini onu yapabileceğinden emin hissetti.
- I'm extremely confident.
- Ben son derece eminim.
- Tom is confident he can do that.
- Tom bunu yapabileceğinden emin.
- I'm fairly confident I can do that.
- Bunu yapabileceğimden oldukça eminim.
- I'm quite confident.
- Oldukça eminim.
- Fadil became very confident and strong.
- Fadıl kendinden çok emin ve güçlü oldu.
- Tom is confident he can do that.
- Tom, bunu yapabileceğinden emin.
- She is confident of her son's success.
- Oğlunun başarısından emin.
- Try to look confident.
- Emin görünmeye çalış.
- Tom said Mary didn't sound confident.
- Tom Mary'nin emin görünmediğini söyledi.
- Tom felt confident that he could do that.
- Tom bunu yapabileceğine emin hissediyordu.
- Tom is confident about his future.
- Tom geleceğinden emin.
- I'm not confident.
- Ben emin değilim.
- I'm confident of victory.
- Ben zaferden eminim.
- I'm fairly confident I can do that.
- Bunu yapabileceğime oldukça eminim.
- We are confident of victory.
- Zaferden eminiz.
- We're confident Tom will do that.
- Tom'un bunu yapacağından eminiz.
Show More (108)
|
2 |
confident |
kendinden emin |
adj. |
|
- She countered his question with a confident smile.
- Onun sorusuna kendinden emin bir gülümsemeyle karşılık verdi.
- Tom is confident, isn't he?
- Tom kendinden emin, değil mi?
- Sami was happy and confident.
- Sami mutlu ve kendinden emindi.
- Tom seemed to be confident.
- Tom kendinden emin görünüyordu.
- Tom isn't confident.
- Tom kendinden emin değil.
- Tom certainly looks confident.
- Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom was confident, too.
- Tom da kendinden emindi.
- Tom remains confident.
- Tom kendinden emin.
- Tom isn't very confident.
- Tom çok kendinden emin değil.
- How can you be so confident?
- Nasıl bu kadar kendinden emin olabiliyorsun?
- Tom was confident.
- Tom kendinden emindi.
- You don't sound very confident.
- Sesin kendinden emin gelmiyor.
- Are you confident?
- Sen kendinden emin misin?
- I'm feeling confident.
- Ben kendimden emin hissediyorum.
- Tom didn't sound confident.
- Tom kendinden emin görünmüyordu.
- Tom is very confident, isn't he?
- Tom çok kendinden emin, değil mi?
- Tom seems confident.
- Tom kendinden emin görünüyor.
- Tom is always confident.
- Tom her zaman kendinden emindir.
- You seem confident.
- Kendinden emin görünüyorsun.
- You looked like you were confident.
- Sen kendinden emin gibi görünüyordun.
- Tom seemed confident.
- Tom kendinden emin görünüyordu.
- You look confident.
- Kendinden emin görünüyorsun.
- Tom said he was feeling confident.
- Tom kendinden emin olduğunu söyledi.
- Mary is confident and independent.
- Mary kendinden emin ve bağımsız.
- Is Tom confident?
- Tom kendinden emin mi?
- Tom said I looked confident.
- Tom kendimden emin göründüğümü söyledi.
- Tom is confident.
- Tom kendinden emin.
- You don't sound confident.
- Kendinden emin görünmüyorsun.
- Tom didn't sound confident.
- Tom'un sesi kendinden emin gelmiyordu.
- Tom certainly sounds confident.
- Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom looks like he's confident.
- Tom kendinden emin gibi görünüyor.
- I didn't think Tom would be so confident.
- Tom'un bu kadar kendinden emin olacağını düşünmemiştim.
- Tom is quite confident.
- Tom oldukça kendinden emin.
- Be confident.
- Kendinden emin ol.
- Tom looks confident.
- Tom kendinden emin görünüyor.
- Tom looked confident.
- Tom kendinden emin görünüyordu.
- Mary was one of the most confident and successful girls in her class.
- Mary sınıfındaki en kendinden emin ve başarılı kızlardan biriydi.
- Tom didn't seem confident.
- Tom kendinden emin görünmüyordu.
- Tom wasn't very confident.
- Tom çok kendinden emin değildi.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
- Kendinden emin görünüyordu ama iç duyguları oldukça farklıydı.
- Try to look confident.
- Kendinden emin görünmeye çalış.
Show More (38)
|
3 |
confident |
kendine güvenen |
adj. |
|
- It does, however, benefit from having a confident partner with its own vision.
- Bununla birlikte, kendi vizyonuna sahip, kendine güvenen bir ortağa sahip olmak Avrupa'nın yararınadır.
- It does, however, benefit from having a confident partner with its own vision.
- Bununla birlikte, kendi vizyonuna sahip, kendine güvenen bir ortağa sahip olmaktan fayda sağlamaktadır.
- I am confident we will get a strong majority for this tomorrow and it is absolutely right that we should.
- Yarın bunun için güçlü bir çoğunluk elde edeceğimize dair kendime güveniyorum ve kesinlikle doğru olacaktır.
- We're confident.
- Kendimize güveniyoruz.
- You looked like you were confident.
- Kendine güveniyor gibiydin.
- We're a confident group of guys.
- Bizler kendine güvenen bir grup adamız.
- Tom is a confident young man.
- Tom kendine güvenen genç bir adam.
- I've always been confident.
- Her zaman kendime güvenmişimdir.
- We were confident.
- Kendimize güveniyorduk.
- Tom isn't confident, but Mary is.
- Tom kendine güvenmiyor ama Mary güveniyor.
- We're a confident group of guys.
- Kendine güvenen bir grubuz.
- I'm not as confident as you are.
- Ben senin kadar kendime güvenmiyorum.
- Tom is still confident.
- Tom hala kendine güveniyor.
- Tom isn't as confident as he used to be.
- Tom eskiden olduğu kadar kendine güvenmiyor.
- She's not confident.
- Kendine güvenmiyor.
- Tom looks like he's confident.
- Tom kendine güveniyor gibi görünüyor.
- Tom is confident, isn't he?
- Tom kendine güveniyor, değil mi?
- Tom is a really confident kid.
- Tom gerçekten kendine güvenen bir çocuk.
- I wonder if Tom is confident.
- Acaba Tom kendine güveniyor mu?
- Are you confident?
- Kendinize güveniyor musunuz?
- I'm confident.
- Kendime güveniyorum.
- We should be confident.
- Kendimize güvenmeliyiz.
- We're all still confident.
- Hepimiz hala kendimize güveniyoruz.
- He is confident that he will pass the examination.
- Sınavı geçme konusunda kendine güveniyor.
- Tom used to be confident.
- Tom eskiden kendine güvenirdi.
- Is Tom confident?
- Tom kendine güveniyor mu?
- Do you really think Tom is confident?
- Gerçekten Tom'un kendine güvendiğini mi düşünüyorsun?
- Tom didn't seem confident.
- Tom kendine güveniyor gibi görünmüyordu.
- Do you really think Tom is confident?
- Gerçekten Tom'un kendine güvenen olduğunu mu düşünüyorsun?
- I'm not confident.
- Kendime güvenmiyorum.
- Tom said Mary didn't sound confident.
- Tom, Mary'nin kendine güvenmediğini söyledi.
- Tom is confident, but Mary isn't.
- Tom kendine güveniyor ama Mary güvenmiyor.
Show More (29)
|
4 |
confident |
güvenli |
adj. |
|
- Is he confident now that these substances are actually safe for children?
- Şimdi bu maddelerin çocuklar için gerçekten güvenli olduğundan emin mi?
- We're very confident.
- Biz çok güvenliyiz.
Show More (-1)
|