|
- The local cop rushed to the crime scene.
- Bölge polisi olay yerine koştu.
- How did you get to be a cop?
- Nasıl polis oldunuz?
- A cop was killed.
- Bir polis öldürüldü.
- I was pulled over by a motorcycle cop.
- Motosikletli bir polis tarafından kenara çekildim.
- Why are you a cop, Tom?
- Neden polissin, Tom?
- Sami was a crooked cop.
- Sami sahtekar bir polisti.
- Are you a cop or something?
- Sen bir polis falan mısın?
- My brother-in-law is a cop.
- Kayınbiraderim bir polis.
- I don't trust you because you're a cop and you think like a cop.
- Sana güvenmiyorum çünkü sen bir polissin ve polis gibi düşünüyorsun.
- Are you a cop?
- Sen bir polis misin?
- Sami pretended to be a cop.
- Sami polis gibi davrandı.
- Don't tell her you're a cop.
- Bir polis olduğunu ona söyleme.
- Did you think I was a cop?
- Polis olduğumu mu sandın?
- Sami pretended to be a cop.
- Sami polismiş gibi davrandı.
- Why are you a cop, Tom?
- Sen neden bir polissin, Tom?
- Don't tell him you're a cop.
- Ona polis olduğunu söyleme.
- Tom wanted to be a good cop.
- Tom iyi bir polis olmak istedi.
- Tom told the cop he had just gotten home.
- Tom polise eve yeni geldiğini söyledi.
- Tom never told me he was a cop.
- Tom bana polis olduğunu hiç söylemedi.
- They're playing good cop and bad cop with us.
- Bizimle iyi polis, kötü polis oynuyorlar.
- Are you a cop or something?
- Polis falan mısın?
- Why would you call a cop?
- Neden bir polis çağırdın?
- You don't look like a cop.
- Polis gibi görünmüyorsun.
- Tom isn't a cop.
- Tom polis değil.
- Tom could be a cop.
- Tom bir polis olabilir.
- I used to be a cop.
- Eskiden polistim.
- The cop went through his pockets, but found nothing.
- Polis onun ceplerini aradı ama hiçbir şey bulmadı.
- Are you a cop?
- Sen polis misin?
- You look like a cop.
- Sen polise benziyorsun.
- Did you think I was a cop?
- Benim bir polis olduğumu düşündün mü?
- What kind of cop are you?
- Ne tür bir polissin sen?
- You don't look like a cop.
- Polise benzemiyorsun.
- Tom never told me he was a cop.
- Tom bir polis olduğunu hiç bana söylemedi.
- Dan discovered that Matt was a corrupt cop.
- Dan, Matt'in rüşvetçi bir polis olduğunu keşfetti.
- You don't look like a cop.
- Bir polise benzemiyorsun.
- I'm not a cop.
- Polis değilim.
- I'm not a cop.
- Ben bir polis değilim.
- Do you think you could be a cop?
- Polis olabileceğini düşünüyor musun?
- Tom could be a cop.
- Tom bir polis olabilirdi.
- How did you get to be a cop?
- Sen nasıl polis oldun?
- Tom ought to have been a cop.
- Tom polis olmalıydı.
- Are you still a cop?
- Hala polis misin?
- Tom told the cop to come back when he had a warrant.
- Tom, polise bir yetkisi olduğu zaman geri gelmesini söyledi.
- Don't tell them you're a cop.
- Onlara polis olduğunu söyleme.
- He said that he had no idea that his partner was a corrupt cop.
- Ortağının rüşvetçi bir polis olduğunu bilmediğini söyledi.
- Tom was a cop for 13 years.
- Tom 13 yıl polislik yaptı.
- Tom isn't a good cop.
- Tom iyi bir polis değil.
- Tom told the cop he had just gotten home.
- Tom polise eve az önce geldiğini söyledi.
- You look like a cop.
- Bir polise benziyorsun.
- Tom was a cop for 13 years.
- Tom 13 yıldır polisti.
- Tom is a good cop.
- Tom iyi bir polis.
- Dan discovered that Matt was a corrupt cop.
- Dan, Matt'in rüşvetçi bir polis olduğunu öğrendi.
- Don't tell her you're a cop.
- Ona polis olduğunu söyleme.
- Dan stated that he was a cop.
- Dan polis olduğunu söyledi.
- Tom isn't a good cop.
- Tom iyi bir polis değildir.
- That's why you're a cop.
- Bu nedenle sen bir polissin.
- Tom told the cop to come back when he had a warrant.
- Tom polise arama emri çıktığında gelmesini söyledi.
- Don't tell them you're a cop.
- Bir polis olduğunu onlara söyleme.
- Dan stated that he was a cop.
- Dan bir polis olduğunu açıkladı.
- As soon as he saw the cop he ran out.
- Polisi görür görmez kaçtı.
- Tom is a cop.
- Tom bir polis.
- Don't tell Tom you're a cop.
- Tom'a polis olduğunu söyleme.
- I'm a real cop.
- Ben gerçek bir polisim.
- Tom was a good cop.
- Tom iyi bir polisti.
- You look like a cop.
- Polise benziyorsun.
- I'm a cop.
- Ben bir polisim.
- Why did you become a cop?
- Neden polis oldunuz?
- I'm an undercover cop.
- Ben gizli bir polisim.
- Aren't you a cop?
- Sen bir polis değil misin?
- Sami was a mild-mannered cop.
- Sami yumuşak huylu bir polisti.
- They're playing good cop and bad cop with us.
- Bize karşı iyi polis kötü polisi oynuyorlar.
- Tom ought to have been a cop.
- Tom bir polis olmalıydı.
- You look like a cop.
- Polis gibi görünüyorsun.
- Are you still a cop?
- Hâlâ bir polis misin?
- I used to be a cop.
- Ben bir polistim.
- What kind of cop are you?
- Sen ne tür bir polissin?
- Don't tell him you're a cop.
- Bir polis olduğunu ona söyleme.
- That's why you're a cop.
- Bu yüzden polissin.
- Aren't you a cop?
- Sen polis değil misin?
- Do you think you could be a cop?
- Bir polis olabileceğini düşünüyor musun?
- Tom wanted to be a good cop.
- Tom iyi bir polis olmak istiyordu.
- Why did you become a cop?
- Neden polis oldun?
Show More (79)
|
