crinkle - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
crinkle buruş buruş olmak v.
  • The paper crinkled as she unfolded it.
  • Kadın onu açarken kağıt buruş buruş oldu.
Show More (-2)
crinkle kırışıklık n.
  • His face was adorned with the gentle crinkle of age.
  • Adamın yüzü, yaşının getirdiği tatlı kırışıklıkla bezenmişti.
Show More (-2)
crinkle kırışmak v.
  • She smiled and crinkled her eyes with joy.
  • Kadın gülümsedi ve gözleri sevinçten kırıştı.
Show More (-2)